A History of Horror with Mark Gatiss (2/3)
BBC'den 3 bölümlük bir korku sineması tarihi. Seyrettikten sonra korku filmlerinin evrimi üzerine kabaca bir fikir sahibi olabiliyorsunuz. Konuya ilgisi olanların mutlaka farklı bir şeyler bulabileceği zengin içerikli bir yolculuk.Kabaca 1950-1970 arası dönem. Hammer ve Amicus film stüdyoları yanında Christopher Lee ve Peter Cushing'e yer verilmiş. Ayrıca folk horror gibi korku alt-türlerinden de örnekler var.
From the late 18th century to the end of Queen Victoria’s
reign, there was a flowering of Gothic lit in Brit.
Korku filmleri Amerika’da doğdu ama 1950’lerin ortalarında
bayrağı Britanya devraldı. Gatiss 1950 ve 60ların korku filmleriyle büyüdüğü
için bu devir kişisel beğenileri ağırlıklı.
Bray Studios. The home of Hammer films. The pioneers of
British horror films. Thames kıyısında. This late 18th century house int eh
village of Bray near Maidenhead looks most unlike a movie studio, but it is. In their early days, Hammer mostly based their films on
popular radio dramas.
1954’te ise TV’ye döndüler. BBC’nin hit dizisi The Quatermass
Experiment'i filmleştirdiler. Korku filmlerini öldüren sci-fi türü bu sefer
yeniden doğuşuna sebep olacaktı.
Victor Carroon is an astronaut who crashes to earth alive
but infected. A fantastic performance by actor Richard Wordsworth makes his
transformation from an alien life form both affecting and hideous. Erken dönem Alien gibi.
Korkunçluğu dolayısıyla film X-rated bir hit oldu. Hammer’a
Frankenstain devam filmi önerildi. Ama basit bir devam dan fazlasını yapmak
istiyorlardı. Hammer canavarı oynayacak aktörü aramaya başladı ve sonunda
buldu: Christopher Lee.
Curse of Franenstein
Universal Frankenstein makyajının bile telifine sahipmiş.
Eğer en ufak bir benzerlik görürlerse mahkemeye vermek için hzırlar. Hammer
yaratıcılığa yüklenmek zorunda kaldı. 1931 Universal filminden en büyük farkı
Baron Frankenstein’a odaklanması. Peter Cushing oynuyor.
Terence Fisher’ın yönetiminde became more than a retelling
of the Franky story. Revolutonary new approach to horror. Bir kere renkli. İlk
Brit renkli korku filmi.
John Carpenter: “shocking violence ve shocking gore
sahnelediği için çok hoşuma gitti”
Özellikle Franky’nin vurulma sahnesi ve kanlar fışkırması
groundbreaking gore.
Scriptwriter is Jimmy Sangster.
Anthony Hinds (Hammer Producer): “Jimmy’ye her kanlı ya da
korkunç sahneden sonra bir komik sahne koymasını isterdim, kendim de öyle
yapardım zaten”
Mesela maid ve Franky'yi aynı odada kapattıktan sonraki
sahnede Baron eşiyle kahvaltı yaparken gayet casual şekilde “pass the marmalade”
der ve gerilim sıfırlanır.
Terence Stamp |
Dracula
Curse of Franky maliyetinin 70 katı para getirmiş. Bunu
gören Hammer diğer classic Gothic tale Dracula’ya da el atar. Christopher Lee bu sefer Franky yerine Dracula rolünde.
Senaryo yine Jimmy Sangster’da. Romanı uyarlıyor. Jumpstart
scenario. Hemen aksiyonla giriyor.
Anthony Hinds: “İnsanlar korku filmlerinin başında
kıkırdardı bazen başlarda. New York geceyarısı prömiyerinde birden tabut ve kan
çıkınca hemen susmuş herkes. Amaç seyirciyi şoke etmek. Horror films are
shocker, arent they?”
İlk kez kan damlayan vampir dişleri gözüküyor. Zaten sansür
kurulu gore’dan rahatsız, bir de cinsellik işin içine girince rahatsız
oluyorlar iyice. Mesela Mina ve Dracula’nin ısırılma sahnesinde bakışmaları
falan kesip direkt ısırmaya geçseniz daha iyi olur demişler ama Hammer cinsellik
amaçlamıyoruz orada demiş, kesmemiş. Demek ki zorlayamıyorlar.
1950’lerin sonunda Dracula büyük sükse yaptı. Özellikle son
sahnede Van Helsing ile mücadeleleri. Uluslaraası bir hit oldu.
House of Hammer diye bir dergi de çıkıyormuş.
Jim Carreras. Hammer’s relentlessly pragmatic chairman.
Jimmy Sansgter (senarist):
“Bir gün Carreras geldi ve bir Franky daha sattım, 10 hafta içinde
çekimlere başlıyoruz dedi. Keşke bana yazdırsaydın demiş. Sana vereceğim zaten diye cevap verdi,
The return of Franlenstein olacak deyince. Yahu ben onu öldürmüştüm ama en son
filmde dedim. Birşeyler düşün işte geri getirmek için diey ısrar etti.”
Yine Peter Cushing var ama canavar farklı bu sefer.
Peter Cushing modest ve underrated bir Brit aktördü. 1958’de
Whitstable’da bir ev aldı. Hammer’daki ilk başrolünden kısa bir süre sonra.
TV röportajı
“Typecast (aynı tip role takılmak) olmanız hakkında ne
düşünüyorsunuz?
“Oh..İts enver
affected me derken Baron gibi gülmeye başladı. Çok sempatikti. “Well I don’t
think any actor lieks to be typecast. Because I thin kl as an actor u should
and can do other things. But I l ove doing these films. People are enjoying
them. Halimden memnunum. “
Konuşma/bakışlar/ses tonu çok kibar ve iyi bir adama
benz,yor. Bu kasabada ufak bir müzesi var.
Beyin nakli sahnesini gidip doktoruna sormuş gerçekçi olması
için. Titizleniyor.
Whitstable’da bir kafeye gelirmiş her gün. Tam tonozun
arkasına otururmuş .
Hammer filmin Brit Horror filmleri Avrupa’yı da etkiler.
İtalya’da dir. Mario Bava Hammer’In Dracula’sından ilham alarak kendi korku
filmini yaratmaya girişir. Black Sunday. Mixed the violence and sensuality of
Hammer with the black/white visual flair of the universal era. Beginning of a
new wave of Italian Horror cinema. Film Barbara Steele isimli bir Brit actress
harika bir performans. Bir vampire-witch put to death. In the opening scene.
Blood Sunday made the sex and death mixture even stronger.
Amerika’da da Hammer’ın başarısı, korku filmine dönüş
doğuruyor.
Producer and director Roger Corman worked with even smaller
budgets than Hammer. House of Usher ile başlayarak Edgar Allan Poe’nun
hikayelerini uyarladı. Less gory than Hammer’s. Queasy, dreamlike quality.
Corman: “The dream sequences became a signature of Poe
films. Usher filmindeki rüya sahnesi seyircinin hoşuna gidince her filme
ekledim. There was a heavy Freudian element to it. There was the sense of fear.
Ayrıca diyalog ve hikayesiz sadece filmle çalışma imkanı veriyordu.
Biri hariç tüm Poe filmlerinde Vincent Price başrolde.
Pendulum sahnesinde oyuncu John korkmuş altına yatmaya.
Corman önce kendisi yatınca kabul etmiş. Pit and the Pendulum’da Barbara Steele
yine kurban rolünde. Barbara’nin tabuttan çıkış sahnesi için Stephen King pivotal scene in horror
films demiş. Son Poe filmi The Tomb of Ligeia. (1964). Son filme kadar gerçekçi
olmayan suni ve içmekan filmleri yapıyor. Son filmde bunu bozuyor. İngiltere’de
çekiyor ve Hammer sinematographer Arthur Grant ile çalışıyor bu filmde.
Location scenes. Norfolk’ta.
Night of the Demon (1957) updates a tale written by most
Edwardian of ghost story authors: MR James. Niall MacGinnis delights as a
villainous black magician and occasional children’s entertainer. Dir. Jacques
Tourneur, protegé of great Holltwood producer Val Lewton (RKO). Dana Andrews oyuncu. Lewton’ın canavarı
göstermeme dictum’una uymuyor. Eleştiriliyor.
Bunun aksine 1963 tarihli Robert Wise’ın çektiği The Haunting
(shot in Brit) sticks firmly to the principle that “fear comes through
suggestion”. Wise bu filmi West Side Story ile Sound of Music arasında yaptı.
High-end horror with big money behind. A classic ghost story. Vile house.
Haunted house hikayesi. Careful use of silence and sudden noise creates an atm
of dread.
Bu arada Hammer korku filmlerini bol bol üretiyor. Dracula
Prince of Darkness ile 1958 yapımı film yine Christopher Lee ile devam ediyor.
Filmde Lee ile oynayan Barbara Shelley.
Aslında Hammer’da bütçe ucu ucuna herşeye rağmen. Aynı
teknisyenler filmden filme koşuyor. Sahne kesimlerini James Needs yapıyor.
Senarist ve yönetmenler de nadiren değişiyor. Hammer çözüm için reusing sets’i denedi ve 1965 yılında they shot a run of films that shared casts and crew.
Bu dönemde Reptile ve Plague of the Zombies gibi filmler
çekildi. Windsor’daki Oakley Court pek çok filmde kullanılmış. Bray’e yakın olması sebebiyle.
Hammer’ın Brit rakiplerinden biri Amicus Productions.
Shepperton Studios’daki bir barakada iş yapıyor. İki ortak var. Max Rosenberg
ve Milton Subotsky. 1964’te Dr Terror’s House of Horrors’ı çıkarttılar. Kısa
hikayeleri birleştirip film yapmışlar. 1945’deki klasik film Dead of Night’tan
esinleniyor. Portmanteau film diyorlar. Hikayelerden birini sevmesen diğerin, sevebiliyorsun. Kısa film paketi gibi. 10 dakika civarı her biri.
Asylum, Robert Bloch tarafından yazıldı (Psycho’nun yazarı). Great horror
short story writer. 4 hikaye içeriyor ama bütünler. 4 hastanın neden orada
olduğunu hikaye ediyor.
Milton Subotsky senaryoya çok önem veriyor.
Yine portmanteau filmler olan Tales from the Crypt ve Vault
of Horror Amicus tarafından yapıldı. EC Horror comics’den yaptılar.
From Beyond the Grave (1973) - Amicus
Donald Plasence and his daugter Angela
Peter Cushing – Shopkeeper
Diana Dors
David Warner
1966’da Hammer Bray Studios’tan ayrılıp, Elstree’ye
taşındılar. Hala Dracula ve Frankenstein sequels yapıyor ama eskisi gibi değil
artık.
Jimmy Sangster: “Frankenstein filmi yapıyoruz yazmak ister
misin dediler. Hayır dedim. Prodüktör de olabilirsin dediler. Yine istemedim.
Sonra yönetirsem olabilir dedim. Aramızda konuşalım seni arayacaız deyip 20
dakika sonra aradılar ve OK dediler. Hayatımda yaptığım en büyük hataydı belki
de.”
The Horror of Frankenstein
Berbat bir film diyorlar.
Yine de Lust for a Vampire isimli Hammer filminde son anda
Terence Fisher’ın yerine yönetmen olarak geçti.
A sudden relaxation of censorship at the beginning of the
70s meant Hammer could focus on one thing that they knew could pull the crowds:
sex.
Sangster: “Sex became more important than the horror film." Göğüs
göstermeye başlıyorlar. Hammer filmleri belli bir formülün tekrarı haline
geliyor özellikle bu dönemde.
Lust for a vampire’ın prodüktörü formülü özetliyor: “bir
sürü cinayet, bol kan, güçlü bir kötü adam, iyi bir kahraman, Biraz seks, yığınla
aksiyon ve yığınla güzel kız. Aslında tüm hikaye buydu işte.”
Bu son dönemlerinde dahi Hammer arada iyi
işlere imza attı. The Avengers’ın yaratıcılarından biri Brian Clemens’in bir fikrinden
çıktı. Kantinde Jekyll ve Hyde nasıl yeniden sunulabilir diye tartışılıyordu.
“Dr Jekyll drinks the potion. And he turns into a woman.”
Böylece Dr Jekyll ve Sister Hyde ortaya çıktı.
Dr Jeckyll – Ralph Bates
Former Bond girl Martine Beswick
Curse of Franky’den beri 80’den fazla feature film yapar Hammer. 19 yy Gothic tradition’dan çıkartacak bir şey kalmayınca bocalıyorlar. O zamanın New York’Una taşıdılar Dracula’yı. Kung-fucu vampirler yarattılar.
Folk horror – Brit landscape and folklore.
Witchfinder General. Vincent Price başrolde. Dark ve
Nihilistic bir atmosferi var. Farklı.
Wickerman de bunlardan biri. Pagan islanders against the
Christian hero
Blood on Satan’s Claw (1970) Dir. Piers Haggard
Devil rebuilds itself by harvesting the skins of children.
Topraktan çıkabilecek bir kötülüğü anlatmak için kamerayı
sık sık kazdıkları çukurlara yerleştirip çekim yapmışlar.
60s fad for nudity
Filmde tecavüz sahnesi de var.
Sensation had certainly overtaken suggestion.
Sarkaç yine Atlantiğin diğer yakasına gidiyor. 1950 ve
60lardaki Brit korku filmleri ardından 70lerde Amerikan korku sineması
yükselişte.