The Secret of the Monkey Island isimli ilk oyunla beraber
adventure oyunları olarak tabir edilen aksiyondan çok bilmece çözmeye dayalı
oyun türünün meraklıları tüm dünyada ekranlarının başına yapıştı. Türkiye’de de
durum farklı değildi. 1990 yılında oyun çıktığında özellikle daha önce çıkmış
Indiana Jones 3’ün adventure oyunuyla tanışmış olanlar için inanılmaz keyifli
günler ve uykusuz geceler başladı. LucasFilm’in çıkarttığı point-and-click
tarzı bu adventure oyunları benim de en çok sevdiğim oyun tarzıydı. Düşünsenize
bir korsan adasında dolaşıyorsunuz, insanlarla konuşuyorsunuz, arkada harika
grafikler var. Sizi bekleyen müthiş bir macera var. Karşılaştığınız objeler ve
karakterler aslında büyük bir bilmecenin parçaları. Macera olsun diye eski
evlere giren çocuklar için ekranın içinde böyle büyülü dünyalara adım atmak
nasıl büyük bir heyecandı sözlerle
anlatılmaz. Bu tarz oyunların içinde bir bağlantıyı kurup çözdüğünüzde
öylesine büyük bir zevk alırdınız ki, sanki medeniyete katkı yapmış büyük bir
buluşa imza atmışsınız gibi havalara zıplardınız günlerce. Hele bu bilmece kimsenin geçemediği saç baş yolduran bir baş belasıysa arkadaşlarınızın arasında birkaç gün kahraman edasıyla gezebilirdiniz. Aksiyonlu
oyunlar da zevkliydi ama adventure oyunlarının benim için yeri başkaydı. Amiga’nın
sürekli disk değiştirtmesine karşın arkadaşlarla toplanıp sabaha
kadar bu oyunu oynadığımızı hiç unutmuyorum. Daha önce de söylediğim gibi o
zamanlar bilgisayar oyunları kopya olarak satılırdı Türkiye’de. İnternet de olmadığı
için oyunun yapım ekibi hakkında bilgimiz olmazdı. Yıllar sonra nereden aklıma
geldiyse bu konulara yine merak sardım ve geriye dönük okumalar yapıyorum.
Monkey Island toplamda 5 oyun çıkmış bir seri. İlk ikisinde
Ron Gilbert, Tim Schafer ve Dave Grossman kaptan köşkünde. Beşincide Dave Grossman
proje lideri. Ron Gilbert tasarımına katkı yapıyor.
Ron Gilbert oyunun fikir babası. Esas ilham kaynağı Walt
Disney’deki Pirates of the Caribbean Ride. Tur sırasında kendi başına dolaşıp
gördüğü karakterleri takip etmeyi ve korsan gemilerine çıkmak istediğini hiç
unutmuyor. Bunun yanında Errol Flynn filmlerinden etkilenmeler de yok değil. Özetle
konuda Disney Korsan Turu, hikayede ise Tim Powers’ın On Stranger Tides kitabı
etkili oluyor. Zaten oyun içinde de Disney Turuna göndermeler mevcut. Bir
sahnede köpeğin Walt ismini alması gibi.
Ron Gilbert |
SON HABERLER
Oyunların hakları LucasArts’ı satın alan Walt Disney’de. Ron
Gilbert lisansı satarlarsa devamıyla ilgili planlara sahip olduğunu söylüyor.
Bir ara Steve Purcell’in çizimleri ve Ted Elliott’ın
senaryosuyla çizgifilmi yapılacaktı ama sonra iptal edildi. Purcell’ın
bloğunda konsept çizimler bile yayınlandı.
2009 yılında The Secret of Monkey Island grafikleri ve
sesleri iyileştirilerek special edition olarak piyasaya çıktı ve olumlu
yorumlar aldı.
2011 yılında Smithsonian American Art Museum’ın The Art of
Video Games sergisi için seçilen 5 oyundan biri Monkey Island oldu.
(soldan sağa) Ron Gilbert, Dave Gimmick, Dave Grossman, Tim Schafer |
Monkey Island'ın Yapım Hikayesi
“Bir yandan oyunu programlıyor bir yandan da
senaryoyu yazıyorduk Bugün böyle bir şey mümkün değil.” Ron Gilbert
Ron Gilbert tam bir film aşığıydı. LucasFilm’e girdiğinde
sadece oyunların farklı sistemlere çevirisini yapmakla görevliydi. Gerisini kendisinden
dinleyelim:
“Oyun piyasasındaki ilk işim Human Engineered Software isimli bir şirkette C64 programları üretmekti. Ben başladıktan birkaç ay sonra şirket iflas edince 6 ay boyunca iş aramak zorunda kaldım. Tam yine okula dönmeyi düşünüyordum ki LucasFilm’den aradılar. Atari için yaptıkları oyunları C64’e çevirecek birini arıyorlardı.”
Dave Grossman |
Ron Gilbert |
“Oyunların başarılı olmasının sebebi SCUMM motoru değildi, iyi oyunlar yazmasaydık (abuk sabuk isimler koysak da) tek başına iyi bir teknolojiyi bugün kimse hatırlamazdı”
Tim Schafer |
Indy oyunu tamamlanır tamamlanmaz Gilbert Monkey Island’ı yazmaya devam etti. “Korsanlara olan ilgim en çok Disney’de düzenlenen Karayip Korsanları turundan geliyordu. Ayrıca o günlerde popüler olan fantazi türünde bir oyun yapmak istiyordum. Korsanlar bu amaç için iyi bir atmosfer sunuyordu.”
Steve Purcell |
Başlarda kahramanın ismi belli değildi ve o komik isim bir grafik dosyasından çıktı. Animatör olarak çalışan Steven Purcell karakterleri renklendirmek için Dpaint kullanıyordu ve kahramanımızın resmini “Guy” olarak kaydetti. Program içindeki herhangi bir dosyanın seçilmesi durumunda “brush” eki de gözüküyordu. Böylece dosya Guybrush olarak kaydedilmiş oldu ve isim öyle kaldı. Threepwood soyadı ise şirkette yapılan bir yarışmada bulundu. Genel Müdür Steve Arnold Chuck ismini çok sevdiği için oyuna bu isimde bir karakter koymamızı istedi. Böylece Guybrush’ın mücadele ettiği kötü karakterin ismi “LeChuck” oldu.
(soldan sağa) Tim Schafer ve Dave Grossman |
“Eğer donanımımız daha iyi olsaydı, grafiklerimiz daha cazip
olabilirdi. Ama aslına bakarsanız grafiklerin çok muhteşem olmaması oyuna ve
hikayeye konsantre olmanızı sağlıyordu”
“Daha programlamaya başlamadan bilmecelerin çoğu hazırdı.
Proje başlatıldığında Tim, Dave ve ben bunları birbirine bağladık ve herşeyi
ayarlayacağımız beyin fırtınaları yaptık.
Tim Schafer |
En meşhur olan bilmecelerden biri kılıçla düello sahnesiydi.
Bu sahne de Gilbert’ın filmlere olan tutkusundan çıktı.
Bilmecelerin en keyifli yanlarından biri karakter için ölüm
kalım anlamı taşımamalarıydı, serbestçe tadını çıkarabiliyordunuz
(denizaltındaki sahne hariç). Dolayısıyla esas olan denemekti.
Gilbert: “Özellikle Sierra advenure oyunlarında yanlış bir
hareket sonucu ölmek beni sinir ederdi. Ben bunun tasarımcının ucuza kaçması
olduğunu düşünüyordum.”
“Senaryoyu programlama aşamasında yaptık. Bugün yapamazsınız
bunu.”
Dave: “Önce
senaryonun hazır olması lazım. Sanki ilk kez tecrübe ettiğiniz bir tepede
snowboarding yapmak gibiydi. Aşağıda ne beklediğini göremiyorduk, sadece
kafamızda genel hatlarıyla bir yön vardı. Karşılaştığımız her yükseltide
rotamızda ufak değişiklikler yaparak ilerliyorduk. Yol boyunca
değiştirdiğimiz çok şey oldu. Özellikle
de diyaloglarda.”
Oyunun devamı ilkinden hemen sonra yazılmaya başlandı. Fakat
üçüncü oyundan önce üçleme tamamlanmadan Gilbert işten ayrıldı.
“Artık kendi şirketimi kurmamın zamanının geldiğini
düşünüyordum. Böylece Humongous Entertainment’ı kurdum.”
Üçüncü oyunu Monkey Island’ın orijinal programcıları beğendi.
Grossman: “3D versiyonunu oynamadım, bilmiyorum, ama Curse’ü
oynadım ve işin ruhuna uygundu bence. “
Üçüncü Monkey Island hakkında Gilbert da olumlu görüşler
bildirdi ama dördüncüsü için düşünceleri farklıydı. “Hikaye iyiydi
ve ilk iki oyuna ihanet etmiyordu. Guybrush ile Elaine’in birlikte
olması hoşuma gitmedi ama. Bu genel hikayeye aykırıydı bence. Escape from
Monkey Island’ı ise 10 dakikadan fazla oynayamadım. Karakter navigasyonu ve kullanıcı
arayüzü kötüydü. “
Grossman: “Bunlar üzerinde çalıştığım ilk oyunlardı. Ne beklemem gerektiğini bile bilmiyordum o zamanlar. Sadece eğlenceli bir oyun ortaya çıkarmak için çalışırken aldığımız keyfe odaklanmıştım. Oyun tamamlandıktan sonra dükkanlarda satılacak ticari bir mal olacağını yapım aşamasında düşünmezdim.”
ŞİMDİ NE YAPIYORLAR?
Ron Gilbert hala kendi oyun fikirleri üzerinde çalışıyor ve
grumpygamer.com isimli bir bloğu var. 2017 yılının Mart’ında yine bir
point-and-click adventure olan yeni adventure oyununu Dave Gimmick ile birlikte
çıkardı. Bir bakmanızı tavsiye ederim.