Dünyalı asker Davidge (Dennis Quaid) savaştığı uzaylı Jeriba (Louis Gossett Jr) ile beraber aynı ıssız gezegene
düşer ve düşmanlıkları önce zoraki bir yardımlaşmaya, zamanla da dostluğa
dönüşür.
Bir Barry Longyear
hikayesinden uyarlama. 80’lerin bilimkurgularından biri. Dünyalılar ve Drac’lar isimli iki ırk savaş halinde. Drac'lar efsane bilimkurgu dizisi Visitors'daki sürüngenlere benziyor. Kitap aslında bir üçleme. Drac'lar ve insanlar arasındaki savaş ana konu. "The Enemy Paper" ismiyle hepsi tek kitap olarak da yayınlanmış.
Wolfgang Petersen’in
ilk sinema filmlerinden. Belki de en zayıflarından biri. “Neverending Story”den (1984) sonra çekmiş. Zaten bundan sonra da “Das Boot”u yönetiyor. Bana sorarsanız
en sevdiğim filmi “Perfect Storm”dur,
onu daha sonra uzun uzun yazacağım.
Aslında filmi önce Richard Loncraine'in yönetmesi kararlaştırılıyor. Setler kuruluyor (İzlanda'da), ciddi masraflar yapılıp çekimlere geçiliyor ama anlaşmazlık çıkınca yönetmenliğe Wolfgang Petersen getiriliyor. O da sıfırdan başlayıp setleri kendi anavatanı olan Almanya'da kuruyor.
Başrolde Dennis Quaid’i
seyrediyoruz. Yaratığı Louis Gossett Junior oynuyor. Tüm konuşmaları ve tuhaf sesleri efektsiz ya da protezsiz kendi çıkarmış. Brion James gibi dönemin aksiyon
filmlerinde sık rastlanan isimler var. Carolyn
McCormick’in kariyerine başladığı film. Müzikler Maurice Jarre imzalı ve başarılı. Kitabın yazarı Jeriba Shigan ismini, Hollywood'un meşhur aktörü James Shigan'dan esinlenerek koyduğunu söylemiş. Aslında filmi önce Richard Loncraine'in yönetmesi kararlaştırılıyor. Setler kuruluyor (İzlanda'da), ciddi masraflar yapılıp çekimlere geçiliyor ama anlaşmazlık çıkınca yönetmenliğe Wolfgang Petersen getiriliyor. O da sıfırdan başlayıp setleri kendi anavatanı olan Almanya'da kuruyor.
1968 yılının "Hell in the Pacific" filminde sağ kalmak için beraber mücadele etmek zorunda olan bir Amerikan ve bir Japon askerinin ortak hikayesinden günümüzün "Kukuşka" ve "Tangerines"
gibi nefis filmlerine uzanan, düşmanların birbirini tanıdıkça dost oluşu ya da en azından suni düşmanlıkların ortadan kalkması temasının bilimkurgu alanındaki erken ve zayıf bir örneği. Soğuk savaş dönemine eleştirel bir bakışı da var, zaten Drac dili Rusça temel alınarak yaratılmış. Gişede batmış bir film, kırk milyon dolarlık maliyetinin bile çok gerisinde kalmış.
Retro bilimkurgu filmlerine meraklı olanlar ya da zamanında seyrettiği için nostaljik yaklaşanlar daha çok zevk alacaktır. Aksiyonda xenophobia ve dostluk gibi kavramlara yer açmayı denemişler. Formülü tam tutturdukları söylenemez. Günümüzde hem senaryo hem de efektler açısından eskimiş olsa da seyredilebilir bir bilimkurgu.
solda Brion James |
Bu içerik Kuzey Kalesi tarafından hazırlanmıştır.