2 Ekim 2025 Perşembe

Yeni "Memleketim"


Memleketim şarkısını bilirsiniz. 
Bir Yahudi şarkısı aslında.
Türkçe söz yazmışlar üstüne.
Aranjman dediklerinden
Önce yüz vermese de ahalimiz
Kıbrıs Barış Harekatıyla tutuyor halk arasında.
Sonrasını biliyorsunuz
Adeta ikinci milli marşımız oldu yıllarca
Coştukça coştuğumuz bir şarkı. 

Güfte meşhur söz yazarı Fikret Şeneş'e ait. 
Başka başarılı işleri de var zaten.
Ayten Alpman da güzel söyler
Herkesin hakkını verelim önce.
Fakat dünya değişirken TR de değişiyor.
Ve bu şarkı en azından benim için gerçeği yansıtmıyor artık.

Yeni Türkiye dedikleri ülkenin benim memleketim olmadığını görüyorum.
Ortada memleket falan görmüyorum hatta. 
Binlerce olay bunu haykırıyor adeta.
"Yeni Türkiye"niz hakkındaki düşüncelerimi de
eski Türkiye için yazılmış sözler üzerine yazmak istedim.
Tıpkı sizin eski Türkiye'den çaldıklarınızla "Yeni Türkiye" uydurmanız gibi
ben de yeni bir memleketim uydurdum eskisinin üzerine.
Nazire işte.

YENİ "MEMLEKETİM" 
Hayvanına ağacına, çocuğuna kadınına, 
Binbir acı bedava her yanında
Her köşesi cehennemim, ezilir yanar içim
Bir kabustur benim memleketim

Bu içerik Kuzey Kalesi tarafından hazırlanmıştır.

30 Eylül 2025 Salı

İhtişamla İtibar Olmaz


İtibar nedir konuşuyorlar.
İtimattır en güvenilmez ortamda.
İstidattır en çorak kültürlü topraklarda.
Feragattır sevdiklerin uğruna, adalet adına.

İhtişamla itibar olmaz, 
ihtimam lazım.
İnsanına, tabiatına, yaşama, sanata, akla, vicdana.
hatta inancına.

Bu içerik Kuzey Kalesi tarafından hazırlanmıştır.

26 Eylül 2025 Cuma

Kaliopi ve "Crno i Belo" | Bir Makedon Şarkısı


Црно и бело е сè
Добро и лошо ништо не ги дели

Kaliopi (Калиопи Букле). 1966 doğumlu bir Makedon kadın şarkıcı. Wiki'den baktım, 80lerde hem Makedonya'da hem Yugoslavya'da müzikal başarıları varmış.
Црно и бело diye bir şarkısı ilgimi çekti. "Sırno i belo" diye okunuyor. Siyah ve beyaz demek. Sözleri Kaliopi yazmış. Romeo Grill bestesi. Eski eşi ve grup arkadaşıymış. İkisi de ilk kez duyduğum isimler. Kaliopi bu parçayla Azerbaycan'daki 2012 yılı Eurovision şarkı yarışmasında 13. olmuş.

Ајде сега гушни ме, до небо дигни ме

Ara sıra yeni şarkılar, müzikler keşfetmeyi severim. Bu arayışlardan birinde denk geldim. Sırp şarkı yarışmasında bir kız söylerken duydum ilk kez, hoşuma gitti. Aslı nasılmış diye bakınca tanışmış olduk. Son birkaç ayda yüz kereden fazla dinlemişimdir. Buraya da not düşmek istedim. 
Muhtemelen duygu dünyamın notalara aktarılmış bir hali. 
İlk bir dakika lirik, duygusal bir tonda, sonra sertleşiyor.
Ses çatallanıyor, çığlıklaşıyor, öfkeleniyor, elektro gitar devreye giriyor. Yaylılar bile bu müzikal haykırışa ayak uyduruyor.
Ve şiddetli bir isyanın ardından son 30 saniyede yine duygusal bir tonda sona eriyor. 

Црно и бело е сè
Една вистина и една лага

Kaliopi'nin diğer şarkılarına da bir göz attım. Hiçbiri bu parça gibi etkili olmadı. 
Çoğu kısmını ezberledim dinleye dinleye. Özellikle bir şeyler düşünürken açıp dinlediğimde coşkulu fikirlerin önünü açan bir etkisi var üzerimde. Kısacası son müzikal aşkım diyebilirim bu şarkıya.

Neyin kimi ne kadar etkileyeceği hiç belli olmaz. Artık takip bile etmediğim Eurovision'a 2012'de Makedonya'dan katılıp 13. olan şarkı, insana defalarca dinlenecek bir ilham kaynağı, bir "duygu arkadaşı" olabiliyor.  

Не се предавам до крај
Нема раѓање без паѓање



Bu içerik Kuzey Kalesi tarafından hazırlanmıştır.

24 Eylül 2025 Çarşamba

Gazze 2025: İslam İçin Sonun Başlangıcı

Gazze'de 2025'te olanları izliyorsunuz. Ayakta bina bırakılmadı. On binlerce ölü. Açlık ve gözyaşı. Zalimce bir saldırı. Bir yıkıntılar yığını. Taş taş üstünde bırakılmamış bir katliam alanı. Tabii bu yıkımın sadece binalar üzerindeki etkisi. En görünür hali. Silkelenip, sindirilip, silinip gönderilen bir halk var işin özünde. Hatalarından bağımsız olarak zulme uğrayan bir halk. 

Siz bölgesel bir trajedi olarak bakabilirsiniz. Ama İslamiyet'in gözler önünde canlı yayınlar eşliğinde çöküşü bu aslında. Tam olarak öyle. Her zaman olduğu gibi yanlış okuyorsunuz olan biteni. Müslümanların asla saygı duymadıkları ama işlerine geldiği için dillerinden düşürmedikleri insan haklarına, demokrasiye ve hukuka Batı da uymadığında ne kadar aciz kaldıklarının net resmidir Gazze 2025. Bitik bir kültürün yitik insanlarının içler acısı manzarasıdır. Geleceğin fragmanıdır. 

Kalleş İsrail! Kahrolası Yahudiler! diye sloganlar atmak en kolayı TR'de. Müslümanların alıştırıldığı da bu. Ben farklı düşünüyorum, evet Yahudi hükümet suçlu, halk da bu suça dolaylı yoldan ortak ama Esas suçlu Müslümanlar. Neden? Yüzyıllardır yaşama sırtını dönmüş bir topluluk Müslümanlar. Yaşamı reddeden bir kültürün ayakta kalması mümkün mü?  Bugün İsrail olur yarın başkası. Yaşamın daha fazla hakkını veren halklara karşı aciz kalması mukadder mevcut İslam kültürünün. Ne bilim ne sanat ne üretim ekonomisi ne eğitim ne estetik ne mimari ne insan hakları ne adalet. Tam bir putperestlik halini yaşayıp yaşatıyorlar Müslümanlar. Kendi hayali dünyalarında yaşamı boşa harcıyorlar, aksi düşünenleri yaşatmamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu duruma rağmen bir de üstüne kendilerini dünyanın gerçek sahibi, diğer tüm insanları kafir yani düşman, temizlenmesi gereken zararlı ot  olarak gören bir kültür mevcut İslamiyet'in genelinde. Bugün İsrail’in yaptığını gücü olsa Allahu Ekber nidaları eşliğinde aynen yapmaktan çekinmez Müslüman kalabalıklar. Zamanında çok yaptılar hala da yapıyorlar fırsat olduğunda. Zaten İsrail’in şahin kanadında da benzer bir dincilik hakim ama onlar derslerini almış, bu dünyada da yapmaları gerekenleri öğrenmişler hiç değilse. Yoksa bir farkı yok dinciliğin Musevilik olsun, Hristiyanlık olsun, Müslümanlık olsun. Eski çağların barbarizminden günümüze ulaşmış deli saçması bir kültürün adam yerine konmadıkça öfke nöbetleri geçirmesinden başka bir şey değil pek çok dinci tepkisi. Evet, Müslüman ülkelerin refleksleri de bu aslında çoğunlukla. Neyinize saygı duysunlar sizin! Bütün kadınlar fahişe bütün Müslüman olmayan erkekler düşman. Saldırganlıktan ibaret bir kültür. Biraz güçlü olsalar yapmayacakları düşmanlık yok. Tarihleri ortada.

Bu delilikten kendini sıyırabilenler için bireysel bir kurtuluş olabilir ama kitleler için böyle bir ihtimal yok çünkü çoklaştıkça yobazlaşan bir kültür var karşımızda. 

Efendim gerçek İslam bu değil palavralarını bir kenara bırakalım artık. Yüzyıllardır gösterseydiniz gerçeğini. Toplumda nasıl görüyorsam benim için odur. Baştan aşağı cehalet. İslam'ın savunulacak tarafı yok. Kendi kendini bitirmiş, geçmişten ibaret geleceksiz bir kültür var karşımızda. Aksi doğruysa yüzyıllardır niye gerçekleşmedi? Etkisizleştikçe durmadan başkalarını suçlayıp mağdura yatmaya çalışan ama kendileri yaşama sırtını dönmüş bir yığının sonu da işte böyle yıkıntılar arasında oluyor. Sen sürekli yerinde sayar hatta geri gitmeye çalışırsan, ilerleyen birileri mutlaka seni oyun dışı bırakır eninde sonunda. Sana da mağduriyet nutukları atmak düşer bu acıklı tabloda.

Gazze'deki yıkıntılar İslam'ın yıkıntı halidir aslında.

Bu perişanlık İslam’ın perişanlığıdır, aldanma.

Tüm olan biten açık. Güçlü olan ayakta kalıyor yaşamda. Ezeli kural bu. Ve Batı yaşamı daha iyi değerlendirdiği için, daha doğru dürüst okuduğu için gücü, iktidarı elinde tutuyor. Canı istediğinde, çıkarı gerektirdiğinde haksızlık yapmaya çekinmiyor. Yüzyıllardır böyle. Güç kimdeyse kendi lehine kullanıyor. Ve güç ortaçağdaki barbar kalabalıklar değil artık. Bilim, teknoloji, sanat, güç bunlarla kazanılıyor kalabalıklarla değil. Doğunun saçma sapan inançlarla, geleneklerle geri kalmakta diretmesi de onların işine geliyor. Hatta aydınlanmadan yana olanlara karşı taraf oluyor Batı çıkarı gereği.

Müslüman halkların gidebileceği tek nokta Gazze 2025. Bugün olmazsa 20 yıl sonra, 200 yıl sonra. İslam'ın götüreceği tek yer Gazze 2025. Nihai durak Gazze 2025 Müslümanlar için. Batı'nın ya da başkalarının insafında ne kadar yaşarsanız ömrünüz o kadar işte. İster kabul edin ister etmeyin. Tablo ortada yüzyıllardır. Batı'nın izin verdiği yere kadar, işbirlikçiliğiniz kadar sağ kalsanız bile eninde sonunda Gazze 2025’i yaşayacaksınız, yaşatacaklar.

Olacaklar belli. Ortak geleceğiniz Gazze. Seçim sizin.

Ya bu "deli gömleğinden" kurtulacaksınız, ya dünya sizden kurtulacak. 

Bu içerik Kuzey Kalesi tarafından hazırlanmıştır.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...