COREY HAIM VE COREY FELDMAN İKİLİSİ
Bobby Keller (Corey
Feldman) ve Dinger (Corey Haim)
iki genç arkadaş. Yaşamları kızlar ve okul arasında geçerken bir gün kazayla
Bobby’nin içine yaşlı bir bilim adamının (Jason Robards) ruhu kaçar ve romantik komiklikler birbirini takip eder.
Bilhassa 80’li yıllarda başlayan ve 90’larda da devam eden
gençlik filmleri başkadır. Tekrar tekrar seyredilen nice klasikler çıkmıştır.
Burada saymaya kalksam liste uzar gider. Ama bu film onlardan biri değil. Benim de
çok sevdiğim, dönemin revaçta ikilisi Corey
Haim ve Corey Feldman olduğu için bir bakmama karşın vasatın altında
kalıyor ve “Corey” ikilisi filmi
kurtaramıyor. Jason Robards, Harry Dean Stanton, Piper Laurie ve Susan Blakely gibi isimleri içeren yetişkin bir kast gençlere eşlik etmiş. Yani kadro iyi aslında ama olmamış.
1987 yılındaki babayla oğulun birbirlerinin içine kaçtığı ve Dudley Moore ile Kirk Cameron’ın oynadığı “Like Father Like Son” filmine benzer bir konusu var ama o film body-swap/age-swap alt türünün daha başarılı bir örneğiydi. Yine hemen akla gelen Tom Hanks'in başrolde olduğu "Big" (1988) filmini ise hiç kıyaslayamayız.
Filmin olumlu konuşabileceğim üç tarafı var. Birincisi Corey ikilisini çocukluğumdan beri severim, tekrar seyretmek anıları canlandırdı. İkincisi 80lerin kıyafetleri bol bol arzı endam ediyor ki ben bu yırtık kotları hala beğenirim. Üçüncüsü ise abartılmış olsa da filmin en güçlü tarafı: OST. Soft (Melodik) rock ağırlıklı nostaljik müzikleriyle sizi “Blue Jean” dergisinin verdiği çıkartmaları biriktirdiğiniz, duvarlarınızı Samantha Fox’un erotik resimlerinin, canavarlı bilgisayar oyunu reklamlarının ve Lost Boys gibi film posterlerin süslediği, bandana taktığınız 80lere ışınlıyor. Gerçi iş yer yer klip arası filme dönüyor ama olsun. Zaten filmin ismi bile aynı adlı “Dream a Little Dream of Me” şarkısından geliyor. Harika bir caz parçası.
Üç dedim ama dördüncüyü de unutmayalım, Meredith Salenger güzelliği :) Şöyle bir baktım şimdilerde ne yapıyor diye, iki bilgi şaşırttı. Biri "The Journey of Natty Gann" filmindeki kız da oymuş. Fark etmemişim. İkincisi de geçen yıl Patton Oswalt'la evlenmiş. "King of Queens" komedi dizisinde en çok güldüğüm Spence yan karakteriyle unutmam mümkün olmayan bir oyuncu.
E dört tane olumlu faktör varsa, senaryo ve yönetmenliğin dökülmesine karşın film seyrediliyor zaten. O dönemlerin hatırına, nostaljik sebeplerle idare edilir.
1987 yılındaki babayla oğulun birbirlerinin içine kaçtığı ve Dudley Moore ile Kirk Cameron’ın oynadığı “Like Father Like Son” filmine benzer bir konusu var ama o film body-swap/age-swap alt türünün daha başarılı bir örneğiydi. Yine hemen akla gelen Tom Hanks'in başrolde olduğu "Big" (1988) filmini ise hiç kıyaslayamayız.
Filmin olumlu konuşabileceğim üç tarafı var. Birincisi Corey ikilisini çocukluğumdan beri severim, tekrar seyretmek anıları canlandırdı. İkincisi 80lerin kıyafetleri bol bol arzı endam ediyor ki ben bu yırtık kotları hala beğenirim. Üçüncüsü ise abartılmış olsa da filmin en güçlü tarafı: OST. Soft (Melodik) rock ağırlıklı nostaljik müzikleriyle sizi “Blue Jean” dergisinin verdiği çıkartmaları biriktirdiğiniz, duvarlarınızı Samantha Fox’un erotik resimlerinin, canavarlı bilgisayar oyunu reklamlarının ve Lost Boys gibi film posterlerin süslediği, bandana taktığınız 80lere ışınlıyor. Gerçi iş yer yer klip arası filme dönüyor ama olsun. Zaten filmin ismi bile aynı adlı “Dream a Little Dream of Me” şarkısından geliyor. Harika bir caz parçası.
Üç dedim ama dördüncüyü de unutmayalım, Meredith Salenger güzelliği :) Şöyle bir baktım şimdilerde ne yapıyor diye, iki bilgi şaşırttı. Biri "The Journey of Natty Gann" filmindeki kız da oymuş. Fark etmemişim. İkincisi de geçen yıl Patton Oswalt'la evlenmiş. "King of Queens" komedi dizisinde en çok güldüğüm Spence yan karakteriyle unutmam mümkün olmayan bir oyuncu.
E dört tane olumlu faktör varsa, senaryo ve yönetmenliğin dökülmesine karşın film seyrediliyor zaten. O dönemlerin hatırına, nostaljik sebeplerle idare edilir.
Fantastik sosuyla sunulmuş, vasatın altında bir 80ler gençlik romantik komedisi. Sadece meraklısına önerebilirim
OST
Şarkılara şöyle bir baktım. Özellikle koyu yazdıklarım hoşuma
gitti. OST sağlam.
80’lerin gönlümüzdeki yeri başkadır efenim.
Kavgaya “Cowabunga!”
diye bağırarak giden nesildeniz :)
Lone Justice (Maria McKee) – Dreams Come True
Mike Reno - Whenever
There's a Night
Chris Thompson - Never
Turn Away
Otis Redding – Dreams
to Remember
Michael Damian – Rock On
Rem – Its the End of the World
Timbuk 3 – Futures so bright
Frank Sinatra – Young
at Heart
Wilson Pickett –
Midnight Hour
Danny Wilde – Time Runs
Wild
Blue Future – Where is
She (rock ballad)
Steve Plunkett Dress to Kill
Van Morrison – Into the Mystic (sözler filme yakışmış)
Fee Waybill – You d better Wait
Dream a little dream
of me – Mel Torme ve Mickey Thomas yorumları
Bu içerik Kuzey Kalesi tarafından hazırlanmıştır.