Heavy Water War (Kampen Om Tungtvannet)
İkinci Dünya Savaşı. Taraflar nükleer bir bomba yapımı için
birbiriyle yarışıyor. Kim önce başarırsa savaşı kazanacak gibi. Bu süreçte ağır
su olarak adlandırılan Hidrojen Döteryum’a ihtiyaç var. Almanların tek
kaynağı Norveç’teki bir fabrika. Dizi bu fabrikayı yok etmeye çalışan
İngilizler ile korumaya çalışan Almanlar’ın mücadelesini anlatıyor.
İngilizce'ye Saboteurs olarak da çevrilmiş. Gerçek bir hikayeden uyarlama. Daha önce ilkin Norveç yapımı bir filme ardından Anthony Mann yönetmenliğinde yaşayan efsane Kirk Douglas’ın oynadığı bir filme (Heroes of Telemark/1965) konu olan, hem
ilginç hem de savaşın kaderini belirlediği iddia edilen bir sürecin (sabotajlar
serisi) modern tekniklerle başarılı bir yeniden sunumu. Konuyla ilgili pek çok
kitap ve dizi/film mevcut. Bunlar arasında “Skis against the Atom” özellikle dikkat çekiyor çünkü bizzat
operasyona katılmış Knut Haukelid
kaleme almış.
Kitaplar |
2015 yılının başında Norveç TV’sinde yayınlandığında reyting rekorları kırmış. Nüfusun yaklaşık %25’i seyretmiş. Yani her 4 kişiden biri. İnanılmaz. Şu anda Norveç’te tüm zamanların en fazla seyredilen TV dizisi. İskandinav dizileri öylesine kaliteli işler çıkarmaya başladı ki dünya pazarından ciddi bir talep patlaması var. Mesela Variety’nin bir haberine göre İskandinav dizilerinin son dönem başarıları ve uluslararası alanda aranır hale gelmelerinin ardından Paniskandinav TV/Film Fonu kuruluyormuş. Beş İskandinav ülkesinde çevrilecek dizi ve filmler için maddi kaynak sağlayacak bir organ olarak görev yapacakmış. Adamlar hemen organize oluveriyorlar ve gidişatları birinci sınıf bir dizi üreticisi olma yolunda.
Yönetmen Per-Olav Sorensen.
Bu diziden sonra yine blogda tanıttığım “Nobel”
(2016) dizisini çekti. O da iyiydi ama bunu daha çok sevdim.
Filmler |
Espen Klouman Hoiner (Leif Tronstad), Christoph Bach (Heisenberg), Anna Friel (Julie Smith), Christian Rubeck (Claus Helberg), Maibrit Saerens (Ellen Henriksen), Dennis Storhoi (Bjorn Henriksen) ve tüm oyuncular görevini layıkıyla yerine getiriyor. Bir kısmını diğer dizilerden tanıyoruz zaten.
Dizi ağırlıklı olarak İngiliz
Üssü, doğadaki Norveçli Direnişçiler, Heisenberg/Alman tesisleri ve Norsk Hydro
Fabrikası olmak üzere 4 ana mekanda geçiyor. Toplamda 6 bölüm. Her bölüm 40-45 dakika arası sürüyor.
Heisenberg
karakterinin amacını kesin çizgilerle vermiyorlar. Cilveli bir gönderme. Adam
zaten “Belirsizlik prensibini (Uncertainty Principle) öne süren kişi. Almanları
bilerek oyalamış da olabilir gerçekten başarısız olmuş da. Yoruma açık. Gerçekte
de tartışmalı bir konu. Bir sahnede eşi soruyor: “When Germany wins, wont it
all be good?”. Cevap düşündürücü: “But will it still be our Germany?”
Walter White’ın (Breaking
Bad) bu ismi seçmekle nasıl harika bir seçim yaptığını bir kez daha görmüş
oluyoruz.
Kitaplar |
Heavy Water War geçen yıl seyrettiğim en iyi dizilerden biri. Bir kere sinematografi şahane (John Christian Rosenlund). Posterlik sahneler o kadar çok ki, tam bir görsel ziyafet. Müzikler Kristian Eidnes Andersen ve Prag Filarmoni Orkestrası imzalı. Atmosferi ve psikolojileri yansıtmada ciddi bir katkıları var. Unutmadan, görüntü efektlerinden sorumlu ekipte renk sorumlusu Cem Özkılıç. Muhtemelen bir Türk.
Bölüm sayısı biraz uzatılıp grubun tek tek hikayeleri kısaca
da olsa verilseydi daha da harika olurdu dedirtti. Büyü bozulur muydu bilmem. Kısa
geldi açıkçası. Anlayacağınız daha fazla olsa da seyretsek dedirten türden bir
yapım.
Seyrettiğim en iyi 3
İskandinav dizisinden biri diyebilirim.
Savaşın sonuna gelirken Leif
Tronstad şöyle demişti: “Its going
to be strange not to have the war”
Doğru, bırak başarılı bir diziyi insan savaşa bile alışıyor.
Kesin tekrar seyredeceğim bir dizi olarak arşivimdeki yerini
aldı.
Fragman
(solda) Tronstad için dikilen anıt Sağdaki karşılaştırmalı Tronstad resimleri https://alchetron.com/Leif-Tronstad adresinden alıntıdır. |
Prodüktörle Röportaj
Annika Pham’ın Norveç’in en
büyük prodüksiyon şirketlerinden biri olan Film
Kameratene’nin sahibi John M.
Jacobsen ile yaptığı röportajdan bir alıntı:
When
did you start discussing the project?
J.M.J: The project has
been in development for nearly seven
years. First, we wanted to make a Norwegian
remake of Anthony Mann’s 1965 classic The Heroes of Telemark, which
itself was a remake of the 1948
Norwegian film Kampen om tungvannet in which the saboteurs played themselves. Somehow we
felt it would be just another action movie. But when we looked again at the
story, the drama surrounding the development of a possible German atomic bomb
suddenly became much more fascinating and appealing. In particular the moral
choices that the real people at the time had to make. For instance Werner Heisenberg [German physicist who
was one of the key creators of quantum mechanics] tried to be excused by saying
he was just a scientist, not part of the Nazi
machine. The problem is that once you want to say A, you can’t avoid saying
B. On the Norwegians side you had industrialists producing this heavy water and
selling it to our German occupants. They felt they didn’t have any choice
because it was a good business and they felt responsible for their workers. So
you have all those moral questions from different sides which make it very
interesting.
How
did you decide to turn the project into a TV series?
JMJ: It’s actually our
Danish co-producer Morten Fisker
from Sebasto Film who came to us
with the project. He and Borgen creator Adam Price contacted us and suggested to collaborate. Then Adam
left the project.