Yıl 1938. Japonlar Çin’i işgal ediyor. Savaş ve yokluk
zamanı. İngiliz gazeteci George Hogg (Jonathan
Rhys-Meyers) olan biteni haberleştirmek için gizlice Çin’e girer. Şahit
olduğu katliamlarla sarsılır. Öldürülmekten Chen Hanseng (Chow Yun-fat) isimli bir komünist Çinli sayesinde
kılpayı kurtulur. Yolu bir yetimhaneye düşer. Vakit buldukça çocuklarla
ilgilenen Avustralyalı hemşire Lee
Pearson (Radha Mitchell) ile tanışır. Lee, o yokken çocuklara bakmasını
ister. Hogg önceleri isteksizdir ama zamanla ortama alışır ve çocuklarla
arasında bağlar oluşmaya başlar. Bölgedeki hali vakti yerinde tüccar Mrs Wang (Michelle Yeoh) ile arkadaşlık
kurar ve yardım alır. Fakat savaşın ölüm kokan nefesi yetimhaneye her gün biraz
daha yaklaşmaktadır. Sonunda çocukları İpek Yolu üzerinden Moğolistan’a kaçırmaya karar
verirler. Önlerinde çetin bir yolculuk vardır.
Klasik epik film taslağı kullanılmış. Ortalamanın üstünde bir film. Başroldeki çocuğun fazla katkı yapamadığını
ve zayıf kaldığını düşünüyorum. Mrs Wang en gerçekçi karakterdi. Japonlara karşı direnişte kerhen birlik olan
Ulusalcılar ve Komünistler, Land of
Freedom filminde mecburiyetten aynı cephede savaşan sosyalist, komünist ve
anarşistleri hatırlattı. Konusu ilgisini çekenler, epik film türüne yeni bir şey
getirmese de eli yüzü düzgün bir film seyretmek için tercih edebilir.
Gerçek bir olayın
serbest uyarlaması. Çok sevdiğim The Inn
of Sixth Happiness (1958) ve daha yeni tarihli The Flowers of War (2011) filmlerine benziyor konusu.