Directed by John Ford (2006)
John Wayne ya da Kovboy filmleri deyince ilk akla gelen
yönetmen olan John Ford’un kişiliği,
yönetmenliği, hayatı ve filmleri üzerine bir belgesel film. Eleştirmenler
değil, onunla defalarca çalışmış oyuncuların ve hayranı olan yönetmenlerin
görüşleri aktarılıyor. Aralarda konuya göre ilgili filmlerden etkileyici
sekanslar kullanılmış. John Ford sadece Western çekmiş bir yönetmen değil, Oskar almış epik aile draması "How Green was My Valley" gibi şaheserlerin de sahibi. Birinci elden hem çok şey öğrendim hem de seyredecek yeni filmler buldum. Fazlasını merak edenler için pek çok biyografi kitabı da mevcut. Ayrıca başka belgeseller de var.
Bogdanovich
belgeseli 1971 yılında çekip gösterime sokuyor. Ama pek içine sinmiyor. 2006
yılında Scorsese, Eastwood, Spielberg
röportajları yanında Hepburn ile ses
kaydını da içeren yeni bir düzenlemesini piyasaya sürüyor. Seyrettiğim bu
ikinci geliştirilmiş versiyondu. John Ford'un yaşlılığını yıllar önce yayınlanan "The Adventures of Young Indiana Jones" dizisindeki Indy'nin yaşlılığına çok benzettim.
Directed and Written by Peter Bogdanovich
Produced by: Frank Marshall
Narrated by: Orson Welles
6 oskar alan tek yönetmen
Mizah + poet
135 küsur film
John Wayne gençken
Mother Mchree filminde kaz çobanlığı
yaparak Ford’un yanında işe başlamış. Ameikan futbolu hareketi denerken önce
Ford sonra Wayne birbirlerini düşürmüş. Kariyerim böyle başladı diyor.
Walter Hill,
Young Mr Lincoln en sevdiği film
“Sizi arka arkaya ağlatabilir ve güldürebilir”
Spielberg:
“Genelde kendi şirketinin anlaşmalı olduğu oyuncularla döne döne çalışıyor.
Sert bir patrondu. Harry Carey Jr ve birkaç kişiye özellikle”
Harry Carey Jr:
“Film bittiğinde benden nefret edeceksin ama iyi bir performans çıkarmış
olacaksın dedi. Daha ilk günün ardından nefret etmiştim bile.”
Walter Hill: “Sette
genelde sinirliydi. Bazen numaradan ama bazen gerçekten.”
James Stewart: “Oynarken
hoşuna gitmesini isterdim I think he dares u to do it right and good. Relaxed
bir set olmazdı. Gergin olurdu her köşe. Herkeste gerginlik olurdu.”
Biri bir eleştiri getirdi mi setle ilgili herkes toplar
afişe edermiş ve tekrarlarmış söylediğini. James Stewart’a ve John Wayne’e
yapmış mesela.
Monument Valley’de 9
film çekmiş
Bogdanovich’in röportaj çekiminde konuşmaya tenezzül etmeyen
bir havası var. Kısa kısa sıkılmış cevaplar :))) Çok huysuz :)
Harry Carey Jr:
“Onun setinde katedrale girmiş gibi büyülü bir hava olurdu. Ona ait bir büyüydü
bu”
Bogdanovich: “Two
Rode Together” filminde Richard
Widmark’la James Stewart’ın
nehir kenarındaki sahnesinde önce James Stewart’a gider, “Watch out! Richard
Widmark is a good country actor.” Der ve Stewart temkinli bir oyun çıkarır.
Sonra Stewart, Widmark’la konuşunca ona da gidip “Watch out! Jimmy is a good
country actor dediğini öğrenir :)
Genelde ilk take de çekiyor. Olmazsa sinirleniyor Henry Fonda’ya göre.
Ford: “The actors
are fresh at the first take. From there,
it goes down and down”
James Stewart ilk
çekimde işi bitirmeye planned
improvisation diyor.
Battle of Midway’de sabah Japon bombardımanı başladığında
tesadüfen orada. Akşam gelmiş. Irish
luck vardı diyor Henry Ford.
Maureen O Hara “Ford
Luck”a “rubbish” dedi.
Spielberg: “He
was a great painter. It just took him hundred crew members to help him paint
the canvas”
Diyalogları kısa tutmayı seviyor. Çok diyalog kesiyor.
Kamerayla anlatmayı tercih ediyor.
Ford: “Sesli
filmleri severim. İnsanlar doğal olarak istiyor. Sessiz film yapmaktan daha
kolay. Silent pictures are hard work. Talking picture is easier.”
30lar ve 40larda bir duality var sinematografisinde. Conscious pictorialism ile daha natural simplicity arasında gelgitler
var.
1947’de Fort Apache’de bu iki eleman birleştirildi
“Ambiguity is the
home of the great artist”
Young Mr Lincoln’da
kullandığı müziği 23 yıl sonra Liberty
Wallace’da yeniden benzer bir sahnede kullanır.Lost love müziği yapmış iki filmde de
Duke: “Maudlin
ile sentimental ayrımını çok iyi yapabilirdi.”
Scorsese: “There’s
a sense of no matter where the cam was placed, it was the right and best
position. It was the position of poetry”
Eastwood: “He s a
great storyteller”
Spielberg: “He is
one of the most patriotic American directors. “
“Personal stories were always shown in perspective with a
flow of history behind.”
Bogdanovich: “One
time I asked Ford, well do u think its correct to print the legend instead of
truth? He said “Yeah, cause heros are good for the country”
Harry Carey Jr: “Kendi
aile yaşamı berbattı. And yet it was marvellous in his movies the way he filmed
it. The warmth, togetherness, love all of which didn’t happen in his home”
Eastwood: “Belki
de yaşamında bulamadığı o eski İrish aile ortamını filmlerinde bulmaya
çalışıyordu”
Walter Hill: “Family
is the protection against the world. He understands that. When the family is
destroyed by what seems to be progress, and what is inevitable, this inspires
some of his greatest poetry”
Katharine Hepburn sette onun tarafını tutunca hoşuna gidiyor
ve aşık oldukları söyleniyor. Hepburn evli ve iki çocuk annesi bir Irish Catholic.
1939-1941 arası Navy’ye katıldığında Hepburn Spencer Tracy’ye aşık oluyor.
Grapes of Wrath
ve How Green was My Valley ile en
iyi yönetmen oskarını aldı.
Bogdanovich: “1973’de
his grandson Dan Ford onunla ilgili
bir kitap yazıyor. Katharine Hepburn’ü eve davet ediyor Dan ve aralarında
kaydedilen bir sohbet gerçekleşiyor. Ses kaydı var.
Sonlara doğru Dan arabadan bir şey getirmek için çıkıyor.
Teybi kapatmayı unutuyor. Başbaşa aralarında geçen diyalogdan bir kesit:
Ford: “I love u”
Hepburn: “Its mutual”
Ford: “Thank You”
Hepburn: “Its thrilling to see u”
Ford: Well anyway Kate..Anybody listening?”
Hepburn: No
Ford: “Do u have woman’s intuition?”
Hepburn: Yes
Only passionate love story he ever made: “The Quiet Man”
A very personal film. Wayne’in oynadığı karakterin ismi Shawn, Ford’un ilk ismi. Maureen o Hara
ise Ford’un hayatında en çok sevdiği iki kadının adını taşıyor: Mary Kate. Mary
McBride Smith (eşi) ve Kate Hepburn
(aşık olduğu kadın).
Maureen O’Hara:
“How do u describe someone really admired and loved? And yet he had so many
aggravating traits. He was an instinctive con man. It was impossible to know
when to believe him and when to disbelieve him. Everything he said or believed
were for a fact. That is why he was so difficult to interview. He d
deliberately say the opposite of what he knew, u wanted to hear. He could be
kind, gracious and gentle with a wonderful sense of humor. But he could also be
vindictive and mean. All one can do with John Ford is accept him with all his
faults and virtues and love him. (Ağladı sonunda)
Walter Hill: “U
know u value the guy that staked it out first. He got there first, he figured
it out and he did it better”
Ölenlerle konuşma sahneleri koyuyor filmlerine (My Darling
Clementine, Judge Priest, She Wore a Yellow Ribbon, How Green was my Valley,
Cheyenne Autumn)
Geleneksel kutlamalara yer vermeyi seviyor filmlerinde.
Örnekler.
Narration: “His
films stand together as one man’s vision of the world.”
Narration: “John
Ford’s history is filled with defeats, failures, last stands. Their tragedy
also their peculiar glory. Finally its not the concentration on Americana that
gives unity to his work but rather this singular poetic vision with which he
sees all life, and with which he created his own peculiar world. And his hero
has most often been a man alone, İlhouetted agaisnt the moving background of
history”
Bu içerik Kuzey Kalesi tarafından hazırlanmıştır. .