![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgd-jRAskKyH2peIi5zWxUT6hus1OghFQg4OZDMzFhtOCvw62rlkkUA1roFjpfncNQGLcMpXoprcOsqUB3-4T1dGU6lxeb7PBBj5Y-XLBBRNeIPwRzkbr80qJo3ks4aWnTP2O8LdB5j-120/s400/4567456.jpg)
1845 Meksika savaşı sonrası Yüzbaşı John Boyd’un (Guy Pearce) atandığı yeni sınır birliğinde
yaşadığı korkunç olaylar anlatılmış.
Ön planda yamyamlık işlenmiş ama bunu biraz vampirizme
yaklaştırmışlar. Nasıl? Alışılanın aksine yamyamlar ilkel ve iğrenç canlılar olarak
resmedilmemiş, mesela başkalarını yeyince çok daha güçlü oluyorlar, yaraları
olağanüstü şekilde iyileşiyor ve normal insan gibi geziyorlar. Amerika
yerlilerinin “Wendigo” inanışıyla harmanlayarak daha da sinemaya uygun hale getirmişler. Yamyamlık + folk horror. Bunu yaparken de alttan alta savaş ve
sağkalım üzerine göndermeler yapılmış.
Korku ve vahşet tonu benzer temayı işleyen Bone Tomahawk’ın (2015) altında. Daha
ziyade vampir/kurtadam filmi tadı veriyor. Türün meraklılarını tatmin edebilir.
Geçen hafta Straw
Dogs’u (1971) seyretmiştim. İki filmin finallerindeki ortak nokta ilginç
bir rastlantı oldu :)
Bu içerik Kuzey Kalesi tarafından hazırlanmıştır.