5 Ekim 2017 Perşembe

Maymunların Tükenişi: Şempanzeler (1/3) (2006)


Apes in Danger – E1 – Chimpanzees (2006)
BBC’den 3 bölümlük 2006 yapımı bir belgesel. Greater apes’in soylarının tükenmesi tehlikesi yarım saate yakın bölümlerle ve en özet haliyle anlatılmış. Bu arada ilgili alanda çalışma yapan araştırmacılar ve yerli halkın tanıklıkları ve fikirleri de yansıtılıyor.

İlk bölümde tüm dünyada bir efsane olan Jane Goodall’la röportajlar var. Büyük saygı duyduğum bir conservationist ve öncü primatolog. Üstelik her gördüğümde kendimi iyi hissettiren tonton ve fedakar insanlardan biri. Bir ara uzun uzun konuşmak lazım Jane Goodall hakkında. 

İkinci bölümde Orangutanlar ele alınıyor ve Borneo'ya gidiyoruz. Bir başka fedakar kadın Danimarkalı Lone Droscher Nielsen ve orangutanların gittikçe kötüye giden durumu gözler önüne seriliyor. Üçüncü bölümdeyse konu goriller. Tabii konu goriller olunca trajik bir şekilde yaşamı sonlanan bir başka efsane Dian Fossey de unutulmamış.

E2   E3

Jane Goodall
NOTLAR
Jane Goodall’dan sonra şempanzeler sanılanın aksine korunamamış ve 40 yılda yarı yarıya sayıları azalmış. Gombe National Park gibi özel bir yerde dahi korumada başarılı olunamıyor! Afrika’nın geri kalanında ise durum daha kötü. Böyle devam ederse 20 yıl içinde şempanze kalmayacak!
Lake Tanganyika kıyısındaki Gombe Stream National Park.

Mike Wilson
World’s longest animal research project in the park on Chimps
Goodall 1960’da geliyor. David Greybeard ile hikayesi ne güzeldir.
Chimplerin alet kullandığı ve savaş açtığı ilk kez rapor ediliyor.
Sonra deforestation başlıyor.

Mesela 2000 yılında Gabon’un ağaçlarının yarısı kerestelik olarak ayrılmış. Kamerun’da %76’sı ya yok edilmiş, ya kesilmeyi bekliyor. Bir yandan da nüfus patlaması var. İnsanlar kendi ihtiyaçları için de kesiyor ağaçları.

Bonobo (pygmy chimp) is only found in Kongo bu olaylardan özellikle etkileniyor. Bonobos ve chimps in sayılarının %90 azaldığı tahmin ediliyor.

Arazi azalınca maymun kabileleri arasında bildiğin savaş çıkıyor. Yiyecek bulmak için bir kabile diğerinin topraklarına girip saldırabiliyor.

Muz ağaçlarının sadece meyvesini yemiyorlar, ağacı da yiyorlarmış. Tavuk hatta bebekleri çalabiliyorlar. Yiyecek bulamadıkça insanlara yaklaşıyorlar.

İnsanlar çoğaldıkça avlanma artıyor ve hayvanların soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya.
Logging and bushmeat trade go hand in hand.
Logging road

Bir chimp carcass’ı 25 dolar ediyor. Çoğu Afrikalının 1 aylık kazancı.
Tanzanyalılar ape meat yemiyor. Tabu. Gombe chimps should be safe. Ama Tanganyika gölü ülkelerin sınırında. Etrafındaki ülkeler iç savaşata. Göçmenler geliyor. Burundi, Dem Rep of Congo. Ciddi göçmen akımı.  
Jane Goodall: “Göçmenler gelene kadar poaching yoktu burada”

Tuzaklar kuruluyor (snares)
Komşu Uganda da durum kötü.
Turistler sayesinde biraz para kazanılıyor.

Genetik yapılarımız %99’dan fazla aynı olduğu için birbirimize hastalık bulaştırabilliyoruz. HIV’ın ape formuna doğal bağışıklıkları var ama common cold ölmelerine sebep olabiliyor.
Ebola riski insanlar arasında. Intected chimp carcasses ile bulaşabiliyor.
Kongo’daki outbreak’lerde birkaç yüz insan ölmüş. Ama chimp mortality binlerce olabilir.
Artık daha küçük gruplar halinde yaşamaya çalışıyor chimps. Inbreeding riski.
Gombe 25 yıldır turistlere açık

Wilson: “Bu chimps göremediğimiz binlerin elçisi gibi. Ayrıca ekonomik açıdan da turistlere ihtiyacımız var.”

Önemli sorunlardan biri de parkın etrafında yaşayanların durumunun kötü olmaması yoksa park gözlerine batıyor ve bir resentment oluşuyor. Doğru.

İnsanları kurtarmadan chimps için yaygın ve köklü bir çözüm üretemiyorsun
Aslında Gombe’de lokal people ın çoğu chimps e sempati duyuyor.
Fakat sonuçta esas olan chimps e ihtiyaçları kadar yaşam alanı sağlayabilmek.

Bir projeleri var . Greater Goal. Fragmanted chimp kolonilerini bir araya getirecek ve daha fazla alan sağlayacak bir proje. Ama bunun için chimps e toprak ayırmaları için local farmers’a ödeme yapılması gerekiyor.

Restoring forests around Gombee costs much.
2 milyon pound lazımmış. Devletin parası yok ama Londra’daki iki ev parası dedi, doğru.

Sonunda Goodall’un söyledikleri üzücüydü:

“Gombe’de ben yaşarken bir felaket olup da chimp kalmasaydı çok üzülürdüm. I would feel that I had betrayed them…” Bazen insan farklı türden canlılarla böylesine derin bir bağ kurabiliyor işte.








David Greybeard



Deforestation



Şempanze habitatlarının hızla azalması ve irtibatlarının kopması



Jane Goodall'un gençliği







Muz ağacı








Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...