7 Nisan 2019 Pazar

Silverado (1985) (Western): Kovboy Filmleri

Kısaca, dört silahşörün ve yakınlarının kasabanın kötülerine karşı mücadelesi. 

Nasıl öldü denilen Western hem televizyonda (Westworld) hem de oyun dünyasında (Red Dead Redemption 2) yeni nesille buluştuysa, bu film de kovboy filmlerinin artık yüzüne bakılmayan bir dönemde başarılı bir Western olarak kayda geçiyor.

Western dedin mi Kevin Costner ismini yazacaksın köşeye. Modern zamanların kovboy filmleriyle en fazla adını duyduğum aktörüBu aralar yine bir kovboy dizisiyle (Yellowstone) gündemde. Çağdaş bir Western yıldızı. Üstelik de filmlerinin çoğu ortalamanın üzerinde. “Dances with Wolves” seyrettiğim en iyi 5 kovboy filminden biriydi diyebilirim. Özledikçe tekrarlarım. “Open Range” desen vasatın üzerinde bir maceraydı, beğenmiştim. Dolayısıyla şimdilik Kevin Costner ismini gördüğüm her Western’i sepete atmakta tereddüt etmem.  

Filmin yönetmeni ve senaristi meşhur Lawrence Kasdan. Silverado’nun özelliklerinden birisi de, geçenlerde bahsettiğim “The Quick and the Dead”den bile daha çok ünlü oyuncuyu barındırması. Karakterlerin çoğu karizmatik ama bar sahibesi Stella (Linda Hunt) ve Paden (Kevin Kline) benim için biraz daha öne çıktı. Kötü şerif rolünde First Blood: Rambo’da da şerifi canlandıran Brian Dennehy var. Ayrıntılara IMDB’den bakabilirsiniz, kızlı erkekli en az 10 kişi saymak lazım :)




 “The Last Outlaw” gibi sert sayılmaz ama çok yumuşak da değil. Orta şekerli bir şiddet dozu var diyebiliriz.

Senaryo başarılı. Hikaye bildik ama akıcı ve canlı. Büyük bir yenilik getirmese de Western’in hakkını veriyor. Arada sürprizler var. Diyaloglar zekice, not aldığım cümleler oldu. Karakterler ilgi uyandırıyor. Müzikler coşturuyor. E daha ne olsun :) Birkaç yıla tekrar seyredebileceğim bir klasik Western ziyafeti. Bir de olumsuz yanını söyle derseniz, kötü adamların biraz zayıf kalması diyebilirim.


Diyaloglar ve Dersler
Paden (Kevin Kline) stoacı bir tip. Arkadaş diye yanına aldıkları soyup çölde ölüme terk ettikten sonra kendisine yardım eden Emmett (Scott Glenn)’a söyledikleri önemliydi:

“I figure I should approach life like everybody’s ur friend or nobody is. Dont make much difference”

Mal’ın  (Danny Glover) babasının kendi topraklarından kovulması üzerine söyledikleri benim için Türkiye’yi de esir etmiş kanunsuzluğun nefis bir tarifi:

“Afraid to walk my own land”

 “The law here runs a man down just like these cattle”


Stella’nın (Linda Hunt) barda söylediği cümle ve ardından kameranın gösterdiği düzenek başlı başına bir hayat felsefesi:

“The world is what u make of it. If it doesnt fit, u make alterations.”

Paden’ın bir köpek için herkesi karşısına alabilirken, herkesin kıymet verdiği zenginliklere sırt çevirmesi:

“I’m a great believer in doin nothing”

Ve Emmett çatışmaya hazırlanırken mermisi bitince pusuda bekleyenlerin yakalayıp söyledikleri, hazırlanmaktan harekete geçemeyenler için bir başka büyük hayat dersi, benim de ara sıra düştüğüm bir yanılgı:

“He was practicing so hard for a fight, he missed the whole thing”

Filmin son cümlesi olarak Kevin Costner’ın canlandırdığı karakter “We’ll be back” diye sesleniyor. Ama belki de gişede başarısız olduğu için devam filmi çekilmiyor. 

























Bu içerik Kuzey Kalesi tarafından hazırlanmıştır.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...