Bir buluşma/sohbet sırasında telefonuyla oynayıp duranlar
Hiçbir çaba sarf etmeden doğuştan sahip olunan özelliklerle
kendini tanımlayan ya da övünenler (din, dil, ırk, aile vs)
İkide bir “Rabbim şöyle yapsın, Rabbim böyle yapsın,
Yaradanıma şükür” diye Allah’ını ağzına sakız etmişler. Bilhassa kadınlarda çok
var
Selamınaleyküm dediğinde merhaba diye cevap verince
bozulanlar
Tüm söyledikleri, konuştukları, dilin ve dönemin
klişelerinden ibaret olanlar
Ayrım yapmadan herkesi aynı kefeye koymanın adil ve matah
bir davranış olduğunu sananlar. Hayatın bir ayıklama ve seçim süreci olduğunu
anlayamamışlar.
Her yapılan işle ilgili verilen emeği ön plana çıkartarak
eleştiriye önceden set çekenler
Yüzüne gıkını çıkartamayıp arkadan konuşan kahpeler
Carpe Diem felsefesini anlayamayıp “vur patlasın çal
oynasın” takılanlar, eğlenceye tapanlar.
Davranışlarıyla sözlerini yalanlayanlar
Görgüsüzlüğünü ya da cahilliğini samimiyet ya da sevimlilik
olarak pazarlamaya çalışanlar
Boş, yalandan ya da yapmacık konuşanlar
Bireysellikleriyle değil birliktelikleriyle var olabilenler
Gülümsemekten zevk almayan, sürekli asık suratla gezenler
Doğru dürüst hiç değilse bir ilgi alanı olmayanlar. İlgi
alanına “gezmek” ya da “kitap okumak” gibi gülünç cevaplar verenler
Yeryüzündeki insanların sadece %1’ini, hem de çoğu çağdaş
olmayan %1’ini içermesine karşın sürekli Türkiye’yle ilgili konuşanlar, sürekli
Türkiye’yi referans gösterenler. Dünyası Türkiye’den ibaret olanlar.
Günlük hayatı ve karşılaştığımız gündelik problemleri
küçümseyip hep büyük gözüken konularda atıp tutanlar.
Telefon numaranı sana sormadan birilerine verenler
Beklenti içine girip umduklarını bulamayınca düşmanlık
edenler
Dinleme kültürü olmayan ve sürekli kendi ıvır zıvır
hayatından bahsedenler
Konuşmayı bir güç gösterisine döküp en sert sesini
çıkartmaya çalışarak seni önden sindirmeye çalışan komik tipler. Erkekler çok
yapıyor.
Sürekli birilerinden alıntı yaparak fikir tartışması ya da
felsefe yaptığını zannedenler
Astına ya da zayıfa daha yukarıdan bakan ve kötü davranan,
üstüne ve güçlü gördüğüne yanaşmaya çalışan kişiliksizler
Okumuş olmak için kitap okuyan, seyretmiş olmak için film
seyredenler. Kısacası yaşamış olmak için yaşayan etiketten ibaret tipler
Varoluşunu gürültü çıkararak ispatlamaya çalışanlar,
“konuşma” gibi kutsal bir "kod alışverişini" faydasız bir kakofoniye
dönüştürenler
Her şeye heyecanlanan, her gördüğünden etkilenen, etrafına
bol kepçeden ünlemler dağıtarak yapmacık bir hayat sürdürenler
Zamanın, popülerin kıskacında oradan oraya savrularak paçavraya dönerken, bunu çağa ayak uydurmak olarak pazarlayanlar.
Tabiatı bir süs bahçesi gibi görüp sürekli güzelliğinden
bahseden ama altında yatan aklı ısrarla yok sayanlar.
Malı mülküyle kendine değer katma çabasında olanlar (cep telefonu artistliği de buna dahil)
Hayvanları sevmeyenler
Telefonuyla, arabasıyla, çocuklarıyla sürekli bir gürültü
çıkartma hali içinde olan kırolar
Kıytırık bir İngilizce ve uyduruk bir üniversite sonrası
kendini aydın zanneden tıfıllar
Mevki/makama saygı göstermenin gerçek bir “putlaştırma” olduğunu anlayamayan embesiller
Sırıtmayla gülümsenin arasındaki farkı anlayamamışlar
Saygınlık elde etmeye çabalarken soysuzlaşanlar
Kendi yaptığı ahlaksızlıkları başkalarının üstüne yıkanlar.
Siyasetçiler çok yapıyor.
"Aman karışmayayım" kaygısıyla temiz kalacağını zannederken daha beter kirlenenler
Güç odaklarının piyonu olmakla gururlananlar
Lafı çok uzatanlar da bu listeye dahil olduğu için şimdilik bitirelim, ilerde devam ederim :)
Bu içerik Kuzey Kalesi tarafından hazırlanmıştır.