Geçen hafta yabancı bir radyo kanalında Cumhuriyet
Türkiye'siyle ilgili bir program dinledim. Konukların hepsi Türk’tü. Bir tanesi
Cumhuriyet’in toplumun alıştığı kültürü yasakladığından bahsetti durdu. Alfabenin değiştirilmesine
takılmış kadın. Bir anda dünyamız
yıkıldıya getirdi. Vah yazık…Osmanlı halkı kütüphanelerden çıkmıyordu oysa,
Latin alfabesine dönünce cahil kaldılar bir anda. Gülünç olsa iyi, kötü niyetli bir yaklaşım. Okuma yazma oranı
%3’lerde olan Ortaçağ kalıntısı bir "reaya"dan bahsettiğinin farkında değil.
Belli ki kültür devriminden hiçbir şey
anlamamış ve bugünkü konforlu çağın prensipleriyle geçmişin mecburiyetlerini
yargılamaya ve kişisel çıkarları yönünde olan biteni yorumlamaya devam edecek yurt dışından. Orhan
Pamuk açtı bu yolu. Bugünün canavarları önünde sus pus olup, geçmişe dönük
sahte kahraman pozları vermek iyice değer kazandı sayesinde Ülke son yıllarda baskı altında inim inim inlerken siz hiç Orhan Pamuk’tan doğru dürüst bir protesto
duydunuz mu? Neyse bakın buradan nereye geleceğim. Daha geçen gün Rus lider Putin ülkesinde arkasından alçakça
sövdükleri bir dehanın hakkını milyonların önünde teslim etti.
Olay şöyle gelişti. Putin 2018
yılına dair gazetecilerin sorularını cevaplarken Türk kökenli olduğu belli Fuat
Safarov isimli bir gazeteci bence yersiz bir şekilde Atatürk’ü ve bugünkü
Rusya-Türkiye ilişkilerini sordu. Ne gerek var ki böyle bir oturumda Atatürk'ü sormaya. Neyse, Putin bir kere daha ne kadar değerli bir devlet adamı ve
mevcutlar içinde “dünya lideri” olabilecek vasıftaki tek kişi olduğunu
cevabıyla gösterdi.
Fuad Safarov:
“фуад сафаров, эксперт по турции пожалуйста (информацию
портал вести)
уважаем владимирович, недавно турция отметила основательно турецкой республика мустафы кемаля ататюрка хотелось бы узнать ваши отношения личности ататюрка как вы а те ну это его историческую роль
мировой политики если вспомнить ататюрка сегодня как развивается российская
туристка отношения позвольте второй вопрос 1 достаточно атаки
Putin'in cevabı:
"безусловно выдающийся деятель турецкой истории он
вписал очень яркую страницу в сохранении
и восстановлении турецкой государственности очень многое для этого сделал и был
большим другом в россии мы это хорошо знаем сотрудничал с россии работал вместе с ней и мы это очень ценим
ататюрк создал современное турецкое государство заложил и его базисной основу и
вот так я к этому отношусь”
Putin kısaca Atatürk’ün hakkını teslim edip ne kadar değer verdiklerinden ve modern Türkiye'nin temelini attığından bahsedip bugünkü
ilişkiler için “idare ediyoruz işte” nevinden bir cevap veriyor.
Şimdi 2015 yılına götüreceğim sizi. Rusya’da yine yıl sonu
yapılan geleneksel soru-cevap seansı. Aynı toplantı yani. Yine soru
Türkiye-Rusya ilişkileri olunca bakın Putin o zaman ne cevap vermiş:
“дружественным нам народе и другие народы тюркоязычные они
как были нашими и друзьями так и остаются и мы конечно будем и должны
продолжать ними контакт с действующим турецким руководством как показала
практиканам сложно договориться или
практически невозможно даже там и тогда где и когда мы говорим да мы согласны а
не сбоку или в спину научном удары причем по непонятным абсолютно причинам
поэтому на межгосударственном уровне я не вижу перспектив наладить отношения турецким какого
страны вот так ползучая такая исламизация от которой бы ататюрк наверно уже в
гробу перевернулся”
Önce halkların kardeş olduğuna vurgu yapıp sonra gerçeği
takır takır söylüyor: “Atatürk’ü çoktan mezarında ters döndüren böyle bir
islamlaştırıcı iktidarla ilişkilerimizde iyileşme olacağını sanmıyorum”
Şimdi soruyorum, siz bu lafı AKP örgütüne bu kadar açık bir şekilde söyleyen başka bir devlet başkanı gördünüz mü? Göremezsiniz. Orası Rusya. O adam Putin. Avrupa'nın kaypaklığı yok orada. Canını yakarsan canına okur. Nitekim bizimkiler pabucu pahalı bulup her alanda geri adım atınca bence kerhen ilişkileri sürdürüyor çünkü adam ülkesinin çıkarına göre tavır alıyor doğal olarak.
Açık konuşalım, ütopik bir ortam olsa, tüm milletlerin oylamasıyla dünyaya tarafsız bir başkan seçilse, hiç düşünmem gider Putin’e atarım oyumu. Evet, hiç
kusura bakmayın. Başka kim var ki? Macron, Theresa May, Donald Trump? Bırakınız efendim, arada ciddi kalibre farkı var. Hele Ortadoğu kültürünün dikta heveslisi kara cahil lider müsveddelerinin sözünü etmeye bile değmez.
Peki Putin’in hiç mi kötü tarafı, hiç mi günahı yok? Çoook. Devlet söz konusu
oldu mu Rusya’da demokrasi falan olmaz. Mesela kesinlikle muhalefet
yaptırmıyorlar. Siyasal anlamda bir demokrasi yok. Navalni ve taraftarlarının başına gelenler ortada. Çeçenistan'ın hali biliniyor. Bugüne kadar öldürülen gazeteciler zaten malum. Rüşvet ve bürokrasi hala çok güçlü. Ama
hesapları alt alta topladığınızda Putin döneminin sevabı çok daha fazla. Neden? Göreve geldiği günleri hatırlayın. Ne
yapacağını bilmez halde kendini kapitalist dünyanın kucağında bulan şaşkın ve
darmadağın olmuş halkını o korku filminin içinden hızla çıkarıp ayağa kaldırdı
ve Rusya’yı bugün yeniden“açık açık Amerika’nın karşısına dikilebilen tek
ülke” haline getirdi. Haraç mezat yağmalanmış devletin şirketlerini oligarkları mecbur bırakarak geri aldı. Hem de 20 sene civarı kısacık bir sürede. Peki Türkiye 20
senede nereden nereye düştü farkında mısınız? Türkiye bu süreçte sırf ekonomik olarak değil, ahlaki ve
toplumsal olarak da çökmüş durumda. Tam bir canlı cenaze var karşımızda.
Yıllardır takip ederim Putin’i, onlarca anekdot anlatabilirim ama adamın bir kere bağırdığına şahit olmadım. Kızdığında bile kontrollü adam, yüzü ve bakışları değişiyor sadece. O kadar sakin ve hafif bir ses tonuyla konuşur ki, en ufak bir fırsatta damarları çıka çıka böğüren ruh hastalarını düşündüğünüzde, her toplumun kendine müstahak olanlarca yönetildiğini anlarsınız.
Bir keresinde Avrupa’lı bir gazetecinin sorusuna o kadar
sakin ve mantıklı bir cevap vermişti ki:
“Avrupa’nın dostu musunuz düşmanı mı?.”
“Ne dostuyum ne de düşmanı. Ben Rusya’nın başkanıyım ve
Rusya’nın haklarını korumakla yükümlüyüm.”
İşte bu kadar basit. Eveleyip gevelemiyor. Onca gücüne rağmen utangaç tavırları hala devam eden bir
adam. Hayvan ve doğa sevgisini ise anlatmama bile gerek yok, tüm dünya biliyor.
Adam fırsat buldukça tabiata kaçıyor. Spor yapmadan duramıyor. Tertemiz bir
Rusça konuşuyor, gülümsüyor, aklı başında sözler ediyor, düşünerek konuşuyor,
her kesimden insanla çekinmeden canlı yayına çıkıyor, yabancı dil konuşuyor,
piyano çalıyor, giyinmesini biliyor ve dünyaya karşı hep Rus halkının hakkını
koruyor.. Velhasılı bugün TR'de üst düzey devlet adamı diye gezinenlerin hepsinin vasıflarını toplasan bir
Putin eder mi sizce?
Niye Putin'i anlattım? Türkiye, Atatürk’ten beri ehil ellerde değil. Kaliteli
insanımız az da olsa var ama kalitesiz kalabalık bunlardan ölesiye nefret
ediyor. Üzerlerine titreyeceğimize iftira, yalan, küfür kıyametle hırpalanıyorlar. Toplumsal hayatta Lut
kavmine dönüşme yolundaki nihai durağa emin adımlarla ilerliyoruz. İlla gökten ateş yağdırmaz Tanrı, ekonomik ve sosyal krizler de bir tufandır ama anlamak isteyenlere.
Açıkça söylemeliyim ki Türkiye’nin
son 20 yıllık süreçte uğradığı yıkım, Sovyetlerin dağılmasıyla Rusya’nın
yaşadığı yıkımdan daha fazla. Bu tespitimi unutmayın, yazın bir kenara. Eğitimden ekonomiye, siyasetten demokrasiye sosyolojiden bilime her alanda maalesef böyle.
Hem Kürtçü, hem şeriatçı hem de aşırı milliyetçi hareketleri zaptı rapt altına
alacak, ülkesinin modernizasyonu ve iyiliği için gece gündüz çalışacak adaletli
ve uygar bir yönetime her zamankinden çok ihtiyacımız var.
Sıradan bir kadro ya da liderle bu felaketin içinden
çıkamayız artık. O fırsatları çoktan kaçırdık.
Yeni bir Atatürk çıkarmamız da mümkün değil. Öylesi bir
millete bir kez gelir.
Dolayısıyla tek yol kaldı:
Ya bir Putin çıkaracağız, toparlayacak bu enkazı, ya da çocuklarımızı uygar ülkelere kaçıracağız.
Bu içerik Kuzey Kalesi tarafından hazırlanmıştır.