BBC MASTER
PHOTOGRAPHERS (1983)
(4/6) Jacques-Henti Lartigue
Dolu dolu bir bölüm. Kadınlar, ulaşım araçları, sanatçılar, bahar manzaraları favorileri. Düşünerek konuşan, ustalığı tartışılmaz bir isim. Çocukluk yıllarından itibaren hayatı hakkında ipuçları var. Yine daha fazlası için araştırma yapma isteği uyandıran bir bölüm oldu.
Madeleine Messager (Bibi), Eşi ve ilham perisi |
NOTLAR
Most deceptively photographer
Kendisini pro görmüyor, keyfime göre çekiyorum diyor
Daha 10 yaşındayken başlıyor. O zaman karar verdiği foto
büyüklüğüne hep devam etmiş.
"La meme taille la meme forme."
"Est-ce que c’est
aussi un besoin de faire de l’ordre dans le temps qui passe?"
"C’est pas de l’ordre.
C’est de rattraper."
"C’est comme un
l’aide-memoire?"
"Ainsi, plus que l’aide memoire. Comme’une espece de manie de
rattraper le temps qui passe"
"Est-ce que les sujets dans les photos viennent vers vous ou vous
allez vers les sujets?"
"Les sujet viennent toujours vers moi. Je ne bouge pas. Je
suis spectateur."
“Tenis oyuncusu olduğum için gözüm hızlı yakalamaya
alışıktır. Fotoğrafta da böyle”
"Her şey fotolanmaya değer mi?"
"Hoşuma giden, ilgimi çeken, şaşırtan her şey evet. Je laisse
la reste passer"
“Photographie, c’est tout a fait passion, tout est passion:
ecriture, peinture etc..Mais chacun prendre ce qui veut. “
“Une invitation au reve?
“Au reve, la realite quand elle est belle, a joie, a
l’amour…Her şey insana tutku verebilir. Tabiat, bazı insanlar, ustalıklar,
müzik”
"Vous etes née avec ou c’est quelques chose que vous avez
appris?"
"Doğduğumda başımda bekleyen perinin tüm hediyelerini hayatım
boyunca sakladım, ilgilendim ve ilerlettim."
Tüm kadınların en güzel giysilerini sergilediği bir caddede çektikleri (Bois de Boulogne). Her sabah bu caddeye gidip foto çekiyor. Özellikle şapkanın önemli olduğu bir dönem.
“Güzel kadınları seyretmeyi seviyordum zaten”
"İzin alarak mı çekiyordunuz?"
"Hayır. Sandalyede otururken onlar geçerdi. Hoşuma giden olduğunda ayağa kalkıp deklanşöre basardım. Ama makinem gürültülüydü. Yalnız olduklarında genelde gülümserlerdi. Ama yanlarında bir erkek varsa kızardı."
"Bir keresinde meşhur bir dansçı hanım Regine … fotonun son halini görmek istediğini söyleyince J’etais tres timide, J’ai affolé. Kardeşimi gönderdim, 17 yaşında çekindim kendim götürmeye.”
“La composition de photo fait que elle est bien”
Evde kurduğu bir karanlık odada developpe.
“Quest-ce qu’il y a un moment decisive de prendre une
photo?”
“Absolument il y a un moment, mais c’est un centieme de
seconde.”
“Peki o anı nasıl anlıyorsuuz?”
“Bir presentiment. Düşünmeye fırsat olmadan gerçekleşen bir
süreç.”
Geçmiş hayranlığı yapmıyor. O zamanlar daha iyiydiye
yönelten sorulara şu anda da ilginç pek çok şey olacağını ve olanakların
arttığını söyledi.
"Eskiden kadınlar pantolon giyemezdi. Marlene Dietrich Place
de a concorde’da arresté. Sebep pantolon giymesiydi."
İlk jupe-culotte lar. Kadının bu şekilde bacağını göstermesi
olay yarattı. Monte Carlo’da.
Spor araba seviyor. Kendisinin ve ailesinin fotolarını da
albüm yapmış
“Fotoğraf biraz Proust’un Madeleine kurabiyeleridir”
“Savaş ve liberasyon yıllarında trajik fotolar çektim. Ama
bu tarz olanları saklamayı sevmiyorum. Beni üzüyor.”
jupe-culotte |
"Est-ce que la photo represente la realite ou I’ inteprete?"
"Elle represente la realite des details, mais l’interprete
parce que la realite est trop trop trop belle, on peut pas. “
"Fotoğrafçı gözünüz aklınıza mı ruhunuza mı bağlı?"
Dans la coeur et dans le ventre (burada cesaret göndermesi)
Plaques Lumiere Autochrome, ilk renkli fotoları çekmiş
bunlarla. 1910’lu yıllar
En çok kullandığı kamera. Block Not gaumont. 1904
Peyzaj için Kodak
Annesinin albümleştirdiği ilk fotoları hala duruyor. 6
yaşında. İlk çizimleri de burada.
İlk fotosu
İkinci fotosunda anne ve babası
"Fotoğrafların bizi çekmesinin sebebi ölümlü olduğumuzu
hatırlatmaları mı?"
"Bilmiyorum. Ama benim çekerken amacım bu değil. Ilginç
anları, değişik insanları kayda geçirmek için çekmeyi seviyorum."
Sonradan bakmayı hiç sevmiyor. "Photographie taze meyvalarla reçel yapmaya
benziyor." Kendisi taze meyva toplamakla uğraşma sürecini tercih ediyor.
Taşıtlara karşı bir ilgisi var. Artık eskisi gibi elegansa sahip değil diğerleri diyor.
İlk fotosunun later print i |
Anne ve babası (Çocukken çeker-ikinci fotosu) |
“Düşüş anları çok kısa sürdüğü için çekmeyi severim. Je suis
un garçon un peu incorrigible!”
"Hem ressam hem yazar hem de fotoğrafçısınız. Aynı şeyi bu 3
sanatla ifade etmek mümkün mü?"
"Hepsi birbirini tamamlayıcı aslında."
"La peinture est
l’accumulation de beacoup de moment de temps. Photographie est un instant?”
"Ressamlık içinden
gelir insanın, fotoğraf ise dışından. Fotoğrafçılık ressamlığa göre daha hafif
bir iş. Ressamlık daha derin bir iş."
"Üçünü de yapamasaydım müzikle uğraşırdım."
Çocukluğundan beri her gün günlük tutuyor. O gün çektiği
fotoların çizimleri de var günlüklerde. Foto çıkmazsa üstünü çiziyor. Günlüğe
yazdığı yazıları kontrol etmiyor, tekrar okumuyor.
"Picasso’yla yakın arkadaş mıydınız?"
"Picasso’yla yakın arkadaş
olamazsınız. Sadece arkadaştık. Picasso kendisiyle meşguldü, etrafındakilere pek
dikkat etmezdi."
"Çabuk çekerim, fark edilmem zordur"
Bacaklarında akupunktur iğneleriyle Picasso fotosu nadir ve
ilginç. En sevdiği.
Jean Cocteau’ya Picasso kaşıkla yemek verirken. Bunu da
seviyor çünkü farklı. Amusant. Dönemin tüm fotocuları Picasso'nun peşindeymiş. Medyatik adammış.
İlk renkli çekenlerden biriyim ama hem iyi hem kötü çünkü
zamanla renklerini kaybediyorlar.
Renkli fotolarında ilkbahar tutkusu. Çok severmiş.
Resimlerinde de çok kullanıyor.
Suni ışık evmem, hala doğal ışık kullanırım ve organize
sahneleri sevmem.
En fazla 3-4 exposition alır.
Fotoğraf yükü
Yıllarca aynı sepetle taşımış makinelerinden birini.
Bacaklarında akupunktur iğneleriyle Picasso fotosu |
Jean Cocteau’ya Picasso kaşıkla yemek verirken. |
Yıllarca makinesini taşıdığı sepeti |