Geçen yılın son bölümü “The
Lantern”daki yangın sonrasında bu sezon Chuck’ın hastane görüntüleriyle
açılır diye beklerken dizi burada bile ters köşe yaptı ve geleceğin
(flashforward) Gene ismini kullanan
kaçak Jimmy’sinin hastane sekanslarıyla merhaba demeyi seçti.
İlk bölümün ismi “Smoke”
oldu. Danışmada sosyal güvenlik numarası sorgulanırken yaşanan sahne ve tâkip
eden taksi sekansları “suspense”
denilen ve Türkçe’ye tam aktarılmamış, hatta bir film türüne ismini vermiş
duyguya harika bir örnek oldu. Seni sürekli diken üstünde tutan bir geçmiş temasının sembolik anlatımı.
Açılış şarkısının melodisi harika, sözler ise anlamlıydı. “We Three” grubundan “My Echo, My Shadow and Me”. Bayıldım. Dizinin
Jimmy/Saul/Gene dönüşüm ekseninde ilerlediğini
düşünürsek daha da mânâlı oluyor, Bölümün OST’sindeki bir başka parça olan Oscar Peterson’dan “The Shadow of your Smile”.
Günlük hayatta hepimizin karşılaştığı objelere yakın çekim
yapılarak ruh hallerinin betimlenmesi Breaking
Bad’den beri başvurdukları bir metod. Meselâ lâvaboya yakın plan ve döne
döne akıp giden suları seyreden br Jimmy var bu bölümde. Kahve makinasının
çalışması ile ilgili yakın plânlar. Bunlar hep “yaşam devam ediyor” hissi uyandırdı bende.
Jimmy gibi Kartel de toparlanma sürecinde. Gus kontrolü tamamen
ele geçirme yolunda. Nacho endişeli. Mike parasını sadece ekonomik açıdan değil, ahlâki açıdan
da aklamak için harekete geçti. Ya da kafasında başka bir şeyler var. Enteresan
adam.
Özlem giderdiğimiz, geçtiğimiz sezonun toparlandığı durgun
bir bölüm oldu. Diyalog azdı. Kilisedeki cenâze merâsimi beklediğimden kısa
geçti.
Jimmy ve Kim'in evlerinde karanlığın ortasındaki tek ışık kaynağı olarak sık sık "tüm maviliğiyle" arz-ı endam eden "akvaryum sembolü" bir "status" belirteci led gibi sinyal vermeye devam ediyor. Sıkışmışlık. Mecburiyet. Mavi renk, Kim'in gözleri ve bilhassa zemindeki taşlarıyla Breaking Bad'deki "mavi meth"i çağrıştırıyor. Özellikle kullanıldığını düşünüyorum.
Jimmy’nin yolculuğu bir süreç. Dönüştürücü “tek bir an” olmasını beklemiyorum.
Önceki iki olayı çıkarsan, işte şimdi “dark
side”a geçmeye karar verdi dediğin an o etkiyi yapmayabilir. Her şey bütün
içinde anlam kazanıyor neticede. Dolayısıyla mümkün olduğu kadar gerçekçi
verilen bu sürece şâhitlik etmeyi seviyorum.
Abisinin ölümü ve avukatlıktan uzaklaştırılmasının ardından
Jimmy’yi tutan en güçlü iki bağ kopmuş oldu. Şu anda Kim’den başka hayata
tutunduğu nokta kalmadı. Sanırım işler orada kopacak sonuna doğru. Laf aramızda başından belliydi olayın Kim'de biteceği.
Yaşamda insanlara tutunmak daha sıcak ve doyurucu gibi
gözükür ve çoğunluğun tercihidir. Biyolojik bir kökeni de var. İş güç dediğin, o aile ortamının devamlılığı
içindir. İkinci plandadır aslında. O olmazsa başkası olur. Oysa insanın
hayatındaki öncelikli partneri işi ya da uğraşı olmalı, her şey sonra gelmeli
gibi geliyor bana. Söylemesi kolay tabii, hepimiz kaptırıyoruz kendimizi, ama insanlar yaşamını
emanet edemeyeceğin kadar değişken ve ölümlü.
Final sözü Saul’dan geldi:
“Well Howard, I guess
that’s your cross to bear”
Bu içerik Kuzey Kalesi tarafından hazırlanmıştır.