20 Mayıs 2017 Cumartesi

Corto Maltese - Güneşli Geceler Ülkesinde (2015)



1915 yılı. Bir Tuz Denizi Şarkısı albümünün hemen sonrası. Panço Villa’nın gerçekleştirdiği devrimi yerinde görmek isteyen Jack London, apar topar Meksika’ya hareket etmiştir. Ancak aklı bir türlü haber alamadığı arkadaşı Waka Yamada’da kaldığından Corto’dan onu bulmasını ve yazdığı mektubu vermesini rica eder. Yamada, altına hücum yıllarında Dawson’daki bir salonda sahneye çıkan bir kadındır. Şimdiyse insan ticaretine karşı mücadele etmektedir. Dostunu kıramayan Corto, Alaska ve Yukon arasındaki tundralarda yaşam mücadelesi vereceği bir yolculuğa çıkar. Amansız bir soğuğun tek hakim olduğu bu karla kaplı topraklarda Corto yaşamı altüst olmuş pek çok insanla karşılaşır.

Hugo Pratt’ın yayınlanan son Corto albümünden 23 yıl sonra, farklı sanatçıların gerçekleştirdiği ilk Corto Maltese çalışması ve serinin onüçüncü sayısı olan Güneşli Geceler Ülkesinde isimli albümün dümeninde iki İspanyol var. Yazarlığı Türk okurunun Black Sad’den tanıdığı Juan Diaz Canales, çizerliği ise Rubén Pellejero üstleniyor. Senaryo, Pratt okuyucusuna hitap edebilecek deniz, fırtına, yolculuk, hazine, fırtına ve gizem gibi pek çok öğe barındırıyor.

YAPIM AŞAMASI
Albümün yazımında Pratt üzerine araştırma yapıldığını bazı nüanslardan anlayabiliyoruz. 1992 yılında Paskalya Adası’ndan dönen Pratt, Vancouver’da bir kütüphaneye Kanada üzerine belge toplamak için uğrar. Bu hareketi Kanada’da geçen bir hikaye üzerinde çalıştığını düşündürür. Buradan Robert W. Service’in bir kitabını alır (Songs of a Sourdough). Yeni Corto albümünün ilk sayfalarında Corto’nun elinde bu kitabı görüyoruz. Albümün ismi ise Kanada’lı Kipling olarak tanınan Robert W. Service’in maceranın başına konulan şiirinin şu dizesinden geliyor: “Güneşli geceler ülkesinde, tuhaf şeyler olur karlar üzerinde”.

Aslında bu albümün temeli, Corto hayattayken renklendiricisi olarak uzun yıllar yanında çalışan sonrasında ise karakterin haklarına sahip şirketin başkanı olan Patricia Zanotti’nin de katıldığı bir yemekte atılıyor. Yayınevi iki ÇR sanatçısına deneme yaptırıyor ama Zanotti beğenmiyor. Aklında Milo Manara var. Hem Pratt’in eski bir arkadaşı hem de çizimlerinin kalitesi belli bir sanatçı. Zanotti ona projeyi ve düşündüklerini anlattığında Manara şu sözlerle karşılık veriyor: “Ölümünden birkaç gün önce onu gördüğümde epey lafladık. Ama Corto Maltese’den hiç bahsetmedi. Eğer kendisinden sonra da devam ettirilmesini isteseydi, bana söylerdi.” Zanotti ise aynı fikirde değildir ve son günlerinde aldığı ilaçlardan dolayı Pratt’in kafasının karışık olduğunu düşünmektedir. Zaten Pratt 1990 yılında bir röportajında ölümünden sonrasına dair şunları söylemiştir: “Eğer ölümümden sonra Corto sevdiklerime para kazandıracaksa, niye istemeyeyim? Asistanım Vianello ya da Manara’nın birgün seriyi devam ettirebileceği fikri benim için şaşırtıcı olmaz.”

Zanotti Manara’dan red cevabı alınca projeyi Canales’e teklif eder. Aldığı cevap son derece olumludur: “Eğer bugün bu işi yapıyorsam, Corto sayesindedir..!”. Senaryoyu üstlenen Canales çizer olarak da Pellejero’yu projeye dahil eder.

Bilhassa Pellejero’nun bazı çekinceleri olur çünkü doğal olarak çizimleri Pratt’inkilerle karşılaştırılacaktır. Fakat Zanotti’nin tavrı rahatlamasını sağlar. Zanotti, Pratt’in Corto’yu editör tamamen serbest bıraktığında ortaya çıkarabildiğini söylediğini anımsayarak onun anısının sürdürüldüğü bu projede aksi bir davranış sergilemesinin saygısızlık olacağını düşünür. Pellejero’ya karışılmaz. Pellejero tüm albümleri tekrar okuyarak kendi izleyeceği tarzı oluşturur. Sonunda albümün kapağında Corto’nun yüzünü görülmeyecek şekilde gölgelendirir. Bunu özellikle yapar çünkü okuyucunun daha kapağı görür görmez “Ama Corto’ya hiç benzemiyor..!” gibi bir tepki vermesinden çekinir.

CORTO FRANSA’DA NE KADAR SATIYOR?
Fransa’da her yıl 30.000 civarında Corto albümü satılıyor. Bu son albüm ise tek başına bunun 10 katı kadar basılmış.

Renkli (96s) ve siyah-beyaz (88s) versiyonları satışta.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...