28 Mayıs 2017 Pazar

H.E.R.O – Müthiş Bir Atari / Commodore 64 Oyunu


Ne günlerdi ama..!

John Van Ryzin, manuel'deki resmi
Atari 800 XL ile beraberliğimin daha ilk günlerinde arkadaşların Commodore 64’lerinde oynadığım bir oyunu arayıp buldum hemen. Oyunun ismi HERO’ydu. Sırtında pervanesi olan bir adam her bölüm aşağıya doğru kayan bir ekranda yerin altında ilerliyor ve sınırlı sayıda verilen dinamitlerle duvarları patlatarak insanları kurtarıyordu. Bölüm atladıkça yarasalardan örümceklere her çeşit tuzakla karşılaşıyordun. O kadar hoşuma giderdi ki bu oyun saatlerce kendimi kaptırır ekranın başından ayrılamazdım. Ter içinde kalmış elim, sıkıca kavradığım joystick’le sanki bütünleşir, biraz daha ilerleyebilmek için her türlü çabayı sarf ederdim. Oyunu oynamakla bitmiyordu her şey. Baştan başladığımda daha kolay ilerleyebilmek için haritalar çıkarır, dünyanın kaderini belirleyecek bir projede çalışıyor gibi kaptırırdım kendimi. Oturduğumuz apartmanda yaşıtım 5-6 çocuk olduğu için birisi yeni bir bölüme geçti mi büyük olay olur, hemen haberi yayılır ve herkes merakla nelerle karşılaştığını sorardı.

Geçenlerde nereden estiyse aklıma geldi yine, bu oyunla ilgili nette biraz araştırma yaptım. Onları burada paylaşmak istiyorum. O zamanlar bu bilgilerin hiç birinden haberim yoktu tabii. Bizde oyunların dağıtımını ve satışını yapanlar oyunun hikayesini, manüellerini, posterlerini falan hiç umursamadan sadece kasetiyle satışa sunardı o zamanlar. Zaten Atari gibi bir bilgisayarda satın aldığın oyun çıkarsa o gün bayram ilan edilirdi. Evet, o zamanlar böyle bir tabir vardı: “Oyunun çıkması”. Çünkü oyun bilgisayarda yükler yükler sonra ekran donar yani oyun çıkmazdı. Bazen teyp uyumsuzluğundan bazen de kasetteki bir bozukluktan kaynaklanırdı bu durum.

H.E.R.O’nun açılımı Helicopter Emergency Rescue Operation. Oyunun programcısı John Van Ryzin. Activision firması tarafından 1984 Mart’ında Atari 2600 bilgisayarlarına yönelik bir oyun olarak piyasaya çıkıyor. Tutulunca Commodore 64 ve Sega gibi diğer platformlara da çevriliyor. Görevimiz madenin derinliklerine inerek aşağıda sıkışmış kazazedeleri kurtarmak.  Flip screen tekniğiyle aşağı doğru teker teker ilerleyen bir ekran kayması kullanılmış.

Kahramanımızın adı Roderick Hero.  Yanardağ patlaması sonucu Leone dağının altında mahsur kalan madencileri kurtarmaya çalışıyor.

Hero sırtındaki pervane sayesinde boşluk olan kısımları uçarak geçebiliyor. Ayrıca kaskına monte edilmiş bir lazerle saldırgan canlıları yok etme yeteneği de var. Karşısına çıkan duvarları aşabilmek için sayılı olan dinamitleri kullanması lazım. Özellikle oyunun ilerki bölümlerinde sadece bir dinamiti yanlış kullanmak dahi sonunuzu getirebiliyor. Aşağılara indikçe su basmış galeriler, hatta suyun içinden çıkıp saldıran canavarlarla karşılaşıyorsunuz. Bazen galerilerdeki ışıklar zarar görünce karanlıkta kalabiliyorsunuz. 

Toplamda 20 bölüm var. Sonrası 13-20 bölümlerinin tekrarlarından oluşuyor. Bir milyon puan toplayınca oyun bitiyor ve sadece “!!!!!!!” beliriyor ekranda.

Orjinal Atari VCS versiyonunda duvarlar düz renkli ve dokusuz. MSX ve Commodore versiyonlarında grafikler iyileştirilmiş.

Oynadığım biilgisayar oyunları arasında hep özel bir yeri olan HERO'yu emülatörle oynadığımda yıllar sonra bile keyif alabildiğimi görmüştüm. Aslında ara sıra aklıma gelir, bu oyunu günümüzün görsel ve ses efektleriyle donatsa birileri, bunu yaparken oynanılabilirliği de muhafaza etse bence harika bir oyun ortaya çıkabilir.


Aşağıdaki alıntı Retro Gamer dergisinin 146. sayısında (2015) Rory Milne’in John Van Ryzin ile yaptığı röportajın çevirisidir.

Activision firmasına teslim ettiği ilk oyun reddedilince John Van Ryzin hırs yaptı ve çok daha iyisini yazabilmek için kollarını sıvadı.

Activision firmasını 1979 yılında Atari’den ayrılan hayal kırıklığına uğramış 3 programcının Santa Clara, California’da kurduğu hep dile getirilir. Buna karşın Activision’ın 80’li yılların ortalarında diğer Amerikan eyaletlerinde adeta birer scout merkezi gibi çalışan ve genç yetenekleri keşfeden şubeler açtığı pek bilinmez. HERO oyununun efsane programcısı John Van Ryzin işte bu stratejinin New Jersey şubesi yoluyla oyun dünyasına kazandırıldı.

New Jersey şubesi ilkti, sonra başka eyaletlerde de şubeler açıldı. Bir yaz işinde tanıştığım birkaç arkadaşla Apple II’de oyun programlıyordum. Activision’In oyunlarına bayılıyorduk. Garry Kitchen Atari 2600 oyunları yapıyordu ve Activision’la temas geçti. Donkey Kong üzerine çalışmalarını beğendiler ve hepimizi işe alarak New Jersey şubelerini kurmuş oldular.”

Bu olay John’un başını döndürdü ve takip eden 9 ay boyunca gece gündüz çalışıp bir oyun programladı: Cosmic Commuter. Sonunda bitirip Activision’a teslim etti ama oyun yeterli görülmeyerek çıkarılmadı. John büyük hayal kırıklığı içindeydi. Activision onda gelecek görüyordu. Teknik olarak beğenmişler ama yeterince eğlenceli olmadığını düşündükleri için reddetmişlerdi.  Bir oyun daha yapmasını istediler. John bu defa işin eğlence kısmını da gözardı etmeden kolları sıvadı. Bu sefer kararlıydı.Sıradaki oyunu hepimizin çocukluğuna damga vuran HERO olacaktı.

“Bir haftasonu mağara gezisine katıldım ve böyle bir oyun yapma fikri ilk orada aklıma geldi. Aynı zamanda çocukken Süpermen'e ve genel olarak süper kahraman tarzına bayılırdım. Süpermen’in gözlerinden güneş enerjisi çıkabiliyordu. Kasktan lazer çıkması fikri böyle oluştu. O zamanlar Activision sadece orijinal oyunlar çıkarıyordu. Dolayısıyla lisansı satın alınan bir oyun yapmak aklımdan hiç geçmedi. Pervaneli bir kahraman fikri eğlenceli gibi geldi. “


“Önce kahramanı, mağarayı ve kontrolleri tasarlayıp kodladım. Sonra ise bölümlere geçtim.”

“Şimdi her şey çok daha kolay. O zamanlar objeleri ve karakterleri elle kağıda çizerdim. Oyunu Assembly dilinde yazdım. Sesleri ve müzikleri de ben yaptım. Atari 2600’ün herhangi bir işletim sistemi ya da yardımcı programları olmadığı için faydalanamadım. Çok ilkel şartlarda çalışıyordum. Neyse ki Activision bir PDP-11 bilgisayarı ve debugging özelliği olan bir Atari 2600 programlama cihazı verdi. Bu benim için gerçekten büyük bir şeydi çünkü daha önce oyunları Apple 2’de yazıyordum ve debugging imkanım olmuyordu”

“Mümkün olduğu kadar çok oyun mekanizması eklemeye çalışıyordum çünkü bu sefer işin eğlence kısmını ihmal etmemeye kararlıydım. “

“O zamanlar Activision’ın en iyi taraflardan biri son teslim tarihi dayatmamaları ve bütçe kısıtlaması getirmemeleriydi.Ne zaman hazır olursa o zaman çıkar mantığı vardı. Ben de kontrol yeteneği üzerinde çok çalıştım. En sevdiğim Activision oyunu Sking idi. O oyundaki kontroller çok hassastı. Oradaki kontrol sistemiyle bir helikopterin uçuşunun dinamiklerini kafamda harmanlayarak kontrolleri ayarladım. “

HERO kartuşu
Oyunun zorluk derecesini arkadaş grubuna oynatıp fikirlerini alarak test etti.

“Önce orta zorluktaki bölümleri yaptım. Zaten o bölümlerde oyunun tamamındaki pek çok şey vardı. Sonrasında daha kolay ve zor bölümlere geçtim. New Jersey şubesindeki arkadaşlarımın bu ayarlamalarda çok katkısı oldu.

“İlk denememdeki başarısızlık öylesine korkutmuştu ki bu oyunda bol bol farklı objeler, nesneler, düşmanlar koymaya çalıştım. Yeraltı nehri fikri harika oldu mesela. Bir mağarada ilgi çekici olabilecek şeyleri düşünüyor ve kodlamaya çalışıyordum. Tentaküllü canavar  ve sandalı sonlara doğru ekledim”



HERO tamamen New Jersey şubesinde yapıldı. Yine oradaki arkadaşlardan biri HERO lambalara çarptığında sönmeleri fikrini ortaya attı. Harika bir fikirdi. Hemen uyguladım.”
Sonunda oyunu California’daki merkeze gönderdi. Test edilen oyun çok beğenildi. Pazarlama, paketleme ve manueli onlar yaptı. Son kullanıcılar üzerinde de denendi ve “Pitfall” kadar yüksek notlar aldı. HERO çıkar çıkmaz tuttu ve satışları patladı.

“Heyecan verici bir başarıydı. Ne yazık ki tam o dönemde oyun endüstrisi çöktü ve normalde elde edebileceğim maddi kazanca ulaşamadım. Ama kimin umurunda ki…Bir düşünün, İlk ona girmiş bir oyunum var demenin zevki parayla ölçülebilir mi?”



Oyunu oynayanlar çok sevdi ve Atari 2600’ın ençok tutan oyunlarından oldu. Bazıları öylesine tutkunu oldu ki 999.999 puan toplama hedefi için gece gündüz çalıştılar. Bunu başaranların ise John’ın kulaklarını epey çınlattığını söyleyebiliriz. Bunun sebebini yine John’dan dinleyelim.

“Kimsenin o skora ulaşbileceğini düşünmemiştim. Activision manueli yazarken bana oyun içinde bir sürpriz olup olmadığını sordu. Ben de onlara 999.999 puan sonrasında “!!!!!!!!” çıktığını söyledim. Onlar manuelde 999.999 rekoru kırılırsa bir sürpriz olduğunu yazdılar. Ama onca uğraştan sonra sadece birkaç ünlem işaret görmek kimseyi tatmin etmedi ve epey öfkeli mektuplar aldım.”

HERO çok başarılı olunca diğer bilgisayarlara da çevrildi. John bu çalışmalarda yer almadı ama yapılan ayarları onayladı. Aynı zamanda ambalajı da değiştirdi. Normalde biraz aptal ve komik gözüken karakterin, kafasındaki süper kahramanlara yakın bir karakter olmasını sağladı. HERO hakkındaki son olarak ne söylemek istediği sorulduğunda John şunları paylaştı:

“Yine aklıma şu “!!!!!!” meselesi geliyor. Ya daha iyi bir son yapmalıydım ya da sonunda “!!!!!!” çıkacağından Activision yetkililerine bahsetmemeliydim. Ama sonuçta HERO’yu yarattığım için kendimle gurur duyuyorum.”


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...