George R. R. Martin and Stephen King at the Kiva Auditorium, Albuquerque New Mexico, June 2016
King daha “kıç” bir herif. Argo kullanıyor ve snappy cevaplar veriyor. Teaser tarzı var. Also a loud talker. Eşinin de 5-6 tane kitabı yayınlanmış (Tabitha-Tabby). İki oğlu da yazıyor. Evlerinin her tarafı kitap. TV seyretme zamanlarına falan hiç karışmamış çocukların. Kural koyacağına örnek ol diyor.
King daha “kıç” bir herif. Argo kullanıyor ve snappy cevaplar veriyor. Teaser tarzı var. Also a loud talker. Eşinin de 5-6 tane kitabı yayınlanmış (Tabitha-Tabby). İki oğlu da yazıyor. Evlerinin her tarafı kitap. TV seyretme zamanlarına falan hiç karışmamış çocukların. Kural koyacağına örnek ol diyor.
“Creativity is a mystery” King
GI Joe Çizgiroman albümü ile hemen uslanırmış Joe Hill. Locke and Key’i
yazıyor şu anda.
2 yaşında babası sigara alacağım deyip ailesini terk etmiş. Abisi David
4 yaşında. Annesi de kitap okumayı seviyor. Çizgiroman da okurmuş. Connecticut
günleri
King'in annesi laundry, bakery, housekeeper işlerinde çalışmış. Babası borç da
bırakmış.
Anneleri çalıştığı için okuldan geldiklerinde yalnız oluyorlar.
Attic’de babalarının koliler kitaplar keşfediyorlar. Denizci olduğu için
değişik ülkelerden oyuncaklar, hediyelik eşyalar ve kitaplar var. “The thing from the Tomb” Lovecraft’ta varmış
aralarında. Etkilenmiş hemen kapağından.
George çocukken uzaya düşkün. Defterler tutuyor. Gezegenler çiziyor,
özelliklerini yazıyor.
Konuşmada Mongo gezegeninden bahsedince King bunlar genç bilmez dedi.
Ming the Merciless’ın gezegeni. Flash Gordon.
George Martin five and dime stores’da 15 centten satılan yaratık
figürlerini alırmış. Plastic aliens. Oyunlar oynayıp onlara
kişilkler, roller yaratıyor oynarken. New Jersey’li. Durumları iyi değil. "Kendi
mahallemizin dışından haberim yoktu. Ev-okul gidiyordum. Karşıdan gece Statham
Island’ın ışıkları benim için bambaşka bir dünyaydı. Shangri –la gibiydi."
“U just ve these sick ideas. And instead of goin to a shrink and paying
the shrink, we write them and u ay us..!” Stephen King
16-17 yaşına geldiğinde gönderdiği hikayelerin rejection notları o
kadar artmış ki duvarda istiflediği çivi dayanamayıp yerinden çıkmış. 19
yaşında King ilk hikayesini satar. Glass Floor. 35 dolar kazanmış ilk kez.
Okulda gazeteye yazıyormuş. En büyük sebebi okul gazetesinde iyi
daktilolar olması. “Benimki çok kötüydü.”
Graveyard shift’in esin kaynağı
Lise sonunda bir değirmende çalışıyor. 4th July haftası. Ustabaşı 1
hafta kapatıyoruz ister 1 hafta maaşsız tatil yap ister gel bizimle yıllardır
temizlenmemiş basement and subbasement’ı temizle demiş. O pas geçmeyi seçmiş. Geldiğinde bodrumdaki
kedi kadar farelerden acayip şeylerden bahsetmişler ve aklına bu hikayeyi
yazmak gelmiş. Sonunda bu hikayeyi 200 dolara satmış.
Sonraki sene evlenmiş. Naomi doğmuş.
Martin lisede çalışkan bir çocuk. Pit and the Pendulum hikayesini
klasik bir Deus Ex Machina örneği olarak gösteriyor hocası. Çocuklara daha iyi
bir son yazma ödevi vermiş. Martin adamı farelerin yediğini ve pendulum’un
adamı kiye ayırdığını yazmış. Herif o zamanlar acımasızca gerçekçi J Hocası sevmiş ve
herkese okutmuş sınıfta. Çok cool hissetmiş kendini ve hoşuna gitmiş.
,
Dance Macabre’da King terror yaratmaya çalıştığını olmayınca korkuya
fit olduğunu, korku da yaramazsa o zaman gross-out’a başvurduğunu yazmış.”
Full Dark No stars – Story book of King
“Happy as a pig in shit” Bu tarifi sevdim.
Game of Thrones’da Ned’in kafasının kesileceği sahnede arka planda
bizim kesik kafalarımız da olsun demiş George yapımcılarınkiyle beraber. Sonra
budgetary concerns ile yapamamışlar epey maliyetliymiş kesik kafa. Sonra daha
önce başka işlerde kullanılmış bir kutu kesik kafa maketi getirilmiş. Bir
tanesi George W Bush kafasıymış. Fark edilince epey tepki olmuş.
Mr Mercedes – unmoticated random violence. Arabayı iş başvurusunda
bulunanların üzerine sürüp bir grup insanı öldüren adam. Bunun ilham kaynağını
anlatmıştı üniversitedeki konuşmasında. Orlando’daki olay diyorlar ama değil.
Orada makineli tüfek kullanmış mercedes yerine. Hate crime mış GLBT’ye yönelik.
Florida’dan müzik dinleyerek dönüyor. Kafam nötral hale
gelsin ki yeni fikirler gelişebilsin istiyor. South Carolina’da otelde kalırken local
news’da mcdonalds’da iş başvurusu yapanların üzerine Job Fair’de arabasını
süren birkadın haberi görür. Ezen kadın sevgilisinin orada iş başvurusu yaptığı
öğreniyor.
King: Aslında nobody oldukları için fark edilmek istiyorlar. “He wants to basically, he is nobody, OK?, A
lot of these guys are nobody, who see their way to some kinfd of stardom by
creating an act of mass terror. himself
The sad thing about this is, we remember the killers long after their victims
are forgotten”
Martin: “Game of Thrones’u Lord of the Rings'le karşılaştırıyorlar. Tolkien’ın
en büyük hayranı benim. Ama orada evil is externalized. Sauron gibi kötülerden
geliyor. Absolutely irredemeeable orcs. Ben grey characters seviyorum. Mutlak
bir iyilik ya da kötülük yok bence. Bazen iyi bir hareket bazen de kötü bir
hareket yapıyoruz hayatlarımızda. Aynı zamanda Lovecraft’ı da çok
seviyorum.Senin kitaplarında da çok etkisi var ama sende kötüler insan.
Carrie’de mesela Carrie bir sürü insan öldürdü okulda ama esas Annesi ve diğer
çocuklar villain. Mist’te Lovecraftian canavarlar ama marketteki dinci kadın
esas canavarlığı yapıyor.”
Bir gün Martin’e Misery kitabını göndermiş biri. Not yok. Başarılı
yazarların en büyük korkusu diyor.:)
Martin: “Sence external bir evil
var mı universe’da Satan, Sauron ya da Chtulhu gibi ?
King: “Benim Dark Tower serisinde Crimson, external evil’dı. Bu comforting bir
concept. Sorumluluğu şeytana yükleyebiliyorsun.”
King: “Bitiriyoruz galiba bana hep sormak istediğin bir şey var mıydı George?”
George Martin: “How the fuck do u write so many books so fast!?
Ben altı ayda 3 bölüm yazınca iyi iş çıkardım diyorum. Sen 3 kitap
yazıyorsun.”
King: “Ben günde 6 sayfa yazmaya çalışırım. 3-4 saatte.”
Mist TV series olacak.