Rus devriminin ilk günleri. Devrimci Natalya Sokolova ile Amerikalı pasifist Walter Hancock’ın yolları tesadüfen kesişir. İkisi de resim sanatıyla ilgilenmektedir. Okuyucu bir yandan ikilinin birbirlerine karşı olan duygularını diğer yandan da karmaşa ve heyecan içinde ilerleyen devrimi keşfederken, aralarında Lisitski, Maleviç ve Troçki gibi o dönem Rusya’sındaki tarihi kişiliklerin de olduğu pek çok insanı da hatırlama ya da tanıma fırsatı buluyor.
Ben Rus kültürüne ilgili olduğum için sıkılmadan okudum. Özellikle çizimler tatmin ediciydi. Aksiyon fazla yok, daha çok tarihi filmlerdekine benzer ama belgesele de kaçmayan bir seyri var. Meraklısına tavsiye edilir.
