Cem Yılmaz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cem Yılmaz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Kasım 2017 Cumartesi

"Pek Yakında" filmi (2014)

Bu kadar zengin bir kadroyla çok daha iyi bir iş çıkmalıydı. Maalesef seyredip geçilecek bir film olmuş. Üst kadronun hiçbirinin kariyerinde önemli bir film olarak yer alacak gibi durmuyor.
 
Hokkabaz’daki dram ve komedinin başarılı birlikteliği hedeflenmiş gözükse de bu filmde aynı tad yok. Tosun Paşa, Mavi Boncuk, Köyden İndim Şehire gibi filmlerde ustaca kullanılan ve benim “curcuna komedisi” olarak adlandırdığım tarza benzer bir  ortam var ama aynı etkiyi yaratmıyor. Film dev bir parodi ya da skeç gibi duruyor.

Klasik dönem Türk sinemasına yapılan atıfların övülmesine karşın, atıfların bol miktarda olması bir filmi ne zeki yapar ne de başarılı. Filmi film yapan içindeki atıflar değildir. Bilimsel makale yazmıyoruz. Ancak bir aksesuar, bir süs ya da bir incelik katabilir bunlar. Hele son dönem süper kahraman sinemasıyla da paslaşmaya girdiğinde film iyicc çekilmez bir hal alıyor. Senaryo sürekli koltuk değneğine ihtiyaç duyan bir insan gibi. Durmadan bir yerlere yaslanmaya, bir yerlerden güç almaya çalışıyor sanki ve film boyunca sendeleyerek ilerlemeye çalışıyor. 

Dram ve durum komedisini birbirine karıştırırken üstüne absürd komedi de eklenmiş ve sonuçta hiçbir türe girmeyen  garip bir film ortaya çıkmış. İşler Güçler dizisinin TV’de uyguladığı yaklaşıma benzetsem de aynı başarı burada yok. Biraz tatlı biraz tuzlu ekleyelim derken üstüne biraz da acı dökülmüş ve ekşiyi de ilave edince sonunda ortaya tatsız tuzsuz bir film çıkmış.

Benim için bir filmin başarılı olup olmadığının ölçümünde tekrar seyretme isteği uyandırıp uyandırmaması önemli bir gösterge. Bu filmi tekrar izlemek yerine Hokkabaz’ı (2006) beşinci kez seyretmeyi yeğleyeceğimi söylersem ne düşündüğümü özetlemiş olurum. 


























17 Haziran 2017 Cumartesi

İftarlık Gazoz (2016)

Öncelikle üzerinde biraz daha uğraşılsa ve hikayenin potansiyelinin hakkı verilse belki "Cinema Paradiso" belki de “Malena” çapında bir film çıkabilirmiş diyerek gelecekteki beklentilerimizi belli etmiş olalım. Nispeten ekonomisi zengin günlerden geçen Türk sinemasının “orantısız kalitesizliklerine” bulaşmadan ortaya çıkarılmış özgün ve düzgün bir iş.

İftarlık Gazoz klasik bir Yüksel Aksu filmi. Sade, iddiasını yüksek sesle dile getirmeyen, yereli kucaklayan ama eleştirilerini sıralamaktan geri durmayan toplumsal kesitler sunuyor. Hikayelerini  “aile filmi” havasından kopmadan aktarmaya çalışan bir Egeli ozan Yüksel Aksu. Senarist olarak olgunlaştığında çıkartacağı işleri seyretmek için şimdiden sabırsızlandırıyor insanı. Şimdiki haliyle iyi fikirlerinin içini senaryoda yeteri kadar dolduramadığını, sunumda sadeliği yeğlerken bazı sahnelerin hakkını vermekte zorlandığını, akıcılık ve bütünlük konusunda ciddi sorunlar yaşadığını düşünsem de hikayeleri açısından gelecek vaadeden bir auteur yönetmen olduğu kesin. 
 
Cem Yılmaz’ın “Ali Baba ve Yedi Cüceler” filmi tam bir faciaydı. Şahan bir gün Cem Yılmaz’a hiç değilse yaklaşmayı deneyebilir mi diye düşünürken Cem Yılmaz neredeyse Şahan filmlerinin seviyesine düşmüştü sanki. Adamın büyük değil, çok büyük bir yetenek olduğu kesin. Ama özellikle yazıp yönettiği filmlerde “kendi dozunu” kaçırıyor. İftarlık Gazoz’da  “şovmen Cem Yılmaz”dan fırsat bulabilmiş “oyuncu Cem Yılmaz’la” buluşuyoruz bir kez daha ve çok da iyi oluyor. Seyretmeye doyulmayan bir karakter çıkartmış ortaya. Bu filmi Yüksel Aksu’nun en iyi filmi olarak düşünmemde Cem’in oyunculuğunun payı büyük.


Cami sahneleri, imamın (Macit Koper) ve çocuk oyuncu Berat Efe Parlar’ın (Adem) performansları sanki daha iyi olabilirdi. Yılmaz Bayraktar abartıya kaçmadan iyi bir solcu portresi çiziyor.

Evanthia Reboutsika müzikleri yetersiz kalmış gibi geldi. Müziklerin kendisinden mi kötü kullanımından mı bir daha seyretmeden bir şey söylemek zor.

Filmde çocuk (Adem) gazoz satmaya başladığı günde bir bakkala iki kasa veresiye gazoz verdikten sonra ustası Cibar Kemal’in (Cem Yılmaz) isyanı beni çok güldürdü: :)))

“Ulan Arap Necdet’e veresiye gazoz mu verilir
Lan Allah ondan verdiği canı alamaz lan!
Lan 10 senedir adam bir lira ödeme yapmamış..!”


(Sigara için) “Parasını el alır dumanını yel alır, zehiri sana kalır”

Ekin toplama sahnesi harikaydı. Görüntü yönetmenini anmadan geçmeyelim: Mirsad Heroviç

Genelde yüzümde hoşnut bir gülümsemeyle izlediğim, kahkahalarla güldürmek gibi bir takıntısı olmayan, “memleketimden insan manzaraları” sunan, piyasaya hakim özentiliğe yüz vermeyen, duru ve kalburüstü bir Türk filmi diyebilirim.






Ekin toplama sahnesi







Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...