27 Ağustos 2020 Perşembe

Nihan Devecioğlu: Taptaze Bir Yetenek


Rusların her albümünü defalarca dinlediğim bir büyük yeteneği vardır: Pelageya Hanova (Пелагея Ханова). Geçenlerde tesadüfen onu hatırlatan bir Türk şarkıcıya rastlamak mutlu etti beni. Birkaç cümleyle burada da anmak istiyorum.

İsmi Nihan Devecioğlu. Altyapısı/eğitimi çok güçlü bir sanatçı. Biyografisi için aşağıda verdiğim resmi sitesine bakabilirsiniz, ben kendi düşüncelerimi yazmak istiyorum.

Duyguları sesiyle saflaştırıp büyüleyici bir çağrıya dönüştürebilen nadir yeteneklerden. Kendi kendine çıkamadığın bir ortamdan çıkartıyor, kıskıvrak gömüldüğün çevrenden koparıyor, daha güzel bir şeylerin varlığını ve yaşanabileceğini fısıldıyor sanki usul usul. Hem narin hem de güçlü bir sesi var. Tatlı tatlı akan tertemiz bir derenin şırıltısındaki saf çağrıyı alıyorsunuz. Bazen uykuya bazen coşkuya bazen de hüzne davet eden karizmatik bir ses. Kendini duyuramamış duygular ve düşünceler onun yorumundan aldıkları cesaretle zihninizde gezinmeye başlıyor, görünür ve işitilir oluyor, bastırılmış bir şeyler ayaklanıyor.

Anladığım kadarıyla çalışmalarını daha çok yurtdışında sürdürüyor. Kesinlikle öyle devam etmeli, en azından büyük oranda. Türkiye ikliminde yaşaması zor bir hassasiyet ve yetenek görüyorum. İnsanların yeteneklerini mümkün olduğu kadar fazla sergileyebilecekleri ortamları yurt olarak görmeleri en doğrusu. Vatan, mutlu olduğumuz yerdir. Mutlu olduğumuz yer ise yeteneklerimizi sergileyebildiğimiz ortamdır. Gerisi hikaye. Yurtiçindeki kaç şarkıcımızın onun kadar büyük faydası olabilir ki bu kültürün tanıtılmasında?

Şu anda ne yapıyor?
Kendi Youtube kanalında  yaptığı açıklamayı buraya alayım:
"Sadece ninnilerden olusan bi Album hazirliyorum. Bu da ilk Studyo gununden ve ilk kaydettigimiz ninnin videosu... "La Siminzina" Sicilya'dan geleneksel bi ninni. Bana bu parcada eslik eden muthis sarkici ve arkadasim Margharita Abitaya da cok tesekkur ederim."


Not: Margherita Abita, Barcelona Gypsy Balkan Ochestra'nın solisti. O da harika bir gruptur, Ben Margherita'yı Alice Rohrwacher'in çok sevdiğim "Lazzaro Felice" filmindeki Lazzaro'ya çok benzetirim, sizce de benzemiyorlar mı?  Bir de o kontrbas'taki Ivan Kovaceviç'in çalarken aldığı zevki sadece seyretmek bile insana yaşama isteği veriyor :) Ben bu kadar sevimli bir Sırp görmedim. Onların sevdiğim bir performanslarının linkini de bırakıyorum aşağıya.


Özellikle şu performansı 20 kere dinlemişimdir. Her açıdan hayran oldum. 


Barcelona Gypsy Balkan Orchestra


Bu içerik Kuzey Kalesi tarafından hazırlanmıştır.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...