Öncelikle üzerinde biraz daha uğraşılsa ve hikayenin
potansiyelinin hakkı verilse belki "Cinema Paradiso" belki de “Malena” çapında bir film çıkabilirmiş diyerek
gelecekteki beklentilerimizi belli etmiş olalım. Nispeten ekonomisi zengin günlerden
geçen Türk sinemasının “orantısız kalitesizliklerine” bulaşmadan ortaya çıkarılmış
özgün ve düzgün bir iş.
İftarlık Gazoz klasik bir Yüksel Aksu filmi. Sade, iddiasını
yüksek sesle dile getirmeyen, yereli kucaklayan ama eleştirilerini sıralamaktan geri durmayan toplumsal kesitler sunuyor.
Hikayelerini “aile filmi” havasından
kopmadan aktarmaya çalışan bir Egeli ozan Yüksel Aksu. Senarist olarak
olgunlaştığında çıkartacağı işleri seyretmek için şimdiden sabırsızlandırıyor
insanı. Şimdiki haliyle iyi fikirlerinin içini senaryoda yeteri kadar dolduramadığını,
sunumda sadeliği yeğlerken bazı sahnelerin hakkını vermekte zorlandığını,
akıcılık ve bütünlük konusunda ciddi sorunlar yaşadığını düşünsem de hikayeleri açısından gelecek vaadeden bir auteur yönetmen olduğu kesin.
Cem Yılmaz’ın “Ali Baba ve Yedi Cüceler” filmi tam bir faciaydı. Şahan bir gün Cem Yılmaz’a hiç değilse yaklaşmayı deneyebilir mi diye düşünürken Cem Yılmaz neredeyse Şahan filmlerinin seviyesine düşmüştü sanki. Adamın büyük değil, çok büyük bir yetenek olduğu kesin. Ama özellikle yazıp yönettiği filmlerde “kendi dozunu” kaçırıyor. İftarlık Gazoz’da “şovmen Cem Yılmaz”dan fırsat bulabilmiş “oyuncu Cem Yılmaz’la” buluşuyoruz bir kez daha ve çok da iyi oluyor. Seyretmeye doyulmayan bir karakter çıkartmış ortaya. Bu filmi Yüksel Aksu’nun en iyi filmi olarak düşünmemde Cem’in oyunculuğunun payı büyük.
Cami sahneleri, imamın (Macit Koper) ve çocuk oyuncu Berat Efe Parlar’ın (Adem) performansları sanki daha iyi olabilirdi. Yılmaz Bayraktar abartıya kaçmadan iyi
bir solcu portresi çiziyor.
Evanthia Reboutsika müzikleri yetersiz kalmış gibi geldi. Müziklerin
kendisinden mi kötü kullanımından mı bir daha seyretmeden bir şey söylemek zor.
Filmde çocuk (Adem) gazoz satmaya başladığı günde bir bakkala iki
kasa veresiye gazoz verdikten sonra ustası Cibar Kemal’in (Cem Yılmaz) isyanı
beni çok güldürdü: :)))
“Ulan Arap Necdet’e veresiye gazoz mu verilir
Lan Allah ondan verdiği canı alamaz lan!
Lan 10 senedir adam bir lira ödeme yapmamış..!”
(Sigara için) “Parasını el alır dumanını yel alır, zehiri
sana kalır”
Ekin toplama sahnesi harikaydı. Görüntü yönetmenini anmadan
geçmeyelim: Mirsad Heroviç
Genelde yüzümde hoşnut bir gülümsemeyle izlediğim,
kahkahalarla güldürmek gibi bir takıntısı olmayan, “memleketimden insan
manzaraları” sunan, piyasaya hakim özentiliğe yüz vermeyen, duru ve kalburüstü bir Türk filmi diyebilirim.
Ekin toplama sahnesi |