Ve hatırlayabildiğim kadarıyla dizide ilk kez Saul Goodman’ı görerek bölüme başladık.
Gelecekten bir sahne. Açılışlarda sık rastladığımız gibi bir objenin yakın
planı. Kağıt parçalayıcı. Ofiste büyük bir panik var. Sekreter Franceska belgeleri
yok ediyor, Saul telaş içinde tavandan para dolu çantasını ve panonunun
arkasından önemli evrakı alıp arazi oluyor.
Bu “hızlı” girişin ardından Jimmy’yi tam tersi bir ortamda, hayatın
neredeyse durduğu telefoncuda görüyoruz. Şimdiye dönüş. Bu iki sahnenin arka
arka verilmesi, Saul’a giden yolun telefon dükkanında başladığına işaret ediyor
bana kalırsa. Alabildiğine durgun ve deli gibi hızlı iki hayat arasındaki
tezatın verilişi, yaşanacak değişimlerin habercisi olarak her zamanki gibi
ustaca bir anlatım tekniğiydi.
POV çekim açısı |
Mike
Uçaktan inen bir Fransız mühendise Mike önce telefonla
direktif vererek bir yere yönlendirdi, sonra da alıp Gus’ın ilerde Walter White
ve Jessie’yi yerleştireceği gizli yeraltı laboratuvarını fark ettirmeden inşa
ettirmek istediği tesise götürdü. Yine bu sahnelerde “telefon”u merkezi rolde gördük ve bana kalırsa Jimmy ve Gustavo’nun
yollarının yakında kesişeceğinin altı çizilmiş oldu.
Kamyonun arkasında adamın kafasına çuval geçirilmiş şekilde
getirirken yan yana oturdukları sahnede arkalarındaki deliklerden sızan ışıklar
sahneye stilize bir hava ve doğal ışık efektleri katıyordu.Benzer bir farklı çekimi,
adamın inip çuvalın altından sadece ayaklarını görebildiği sahnede seyretmiş
olduk.
Herif hemen hallederiz falan dedi ama ne Gustavo ne de
Mike’ın gözü tutmadı, hatta Gustavo şahsen yanına bile gitmedi. Başka bir Alman
adam getirdiler. Adam diğeri gibi elektronik ıvır zıvırla değil, eski tarz
mezuralarla ölçümler yaptı. Tek tek neyle karşılaşacaklarını ve işin tüm
zorluklarını gerçekçi bir şekilde anlatarak şu cümleyi ekledi:
““Before I begin the excavation, I must support the existing
structure to avoid a cave in”
Her işin ve girişimin sırrı bu değil midir? Defansı elden
bırakmadan hücum edeceksin. Yerine yenisini hazır etmeden eskiyi yıkmayacaksın.
Dizinin satır araları bile hayat dersleriyle dolu.
Gustavo aşağı indi ve el sıkıştılar. Gus ile Mike’ın en önemli
özelliklerinden birisi adamdan anlıyor oluşları. Hangi işi yaparsan yap, hatta
hiçbir iş yapmasan bile herkes için yaşamsal olduğunu düşündüğüm bir özellik bu.
Kalitesiz, boş konuşan tipleri etrafında barındırmayacaksın. Az ya da çok, öyle
ya da böyle mutlaka bir zararları dokunur.
Kim
Mesa Verde’nin proje maketlerine bakıp düşüncelere dalan
Kim’in kafasındaki karışıklık yavaş yavaş çözülüyor. Başı sıkışmış sıradan ve
fakir insanların davalarına bakmaya başladı. Önce hırsızlık yapmaya çalışırken
yakalanan bir genç çocuğa yardım etti. O olmasaydı aylarca hapiste kalacak
çocuğu gözetim şartıyla kurtardığında çocuğun bundan bile şikayet etmesine
karşı sakinliğini korumasını takdir ettim, ben olsam ağzıma geleni söylerdim
herhalde. Sonrasında bir başka genç kıza yardıma gitti ve tam o sırada acil
olarak çağıran Mesa Verde’ye meşgulüm deyip telefonu kapattı.
Kim mesleğini idealist olarak yapmakla ekonomik kıskaçlar
arasında sıkışmış durumda. “Ben zenginlerin formalitelerini tamamlayıp
belgelerini hazırlayan bir nevi özel memur olmak için mi hukuk okudum yoksa
adalete hizmet edip insanlara yardım etmek için mi?” ikilemini yaşıyor.
Sonrasında Mesa Verde’ye gittiğinde kadının fırçasına sesini çıkarmayıp bir
daha olmayacak dedi ama ben kesinlikle tekrarlanacağını düşünüyorum.
Diğer yandan Jimmy’le aralarında her geçen gün büyüyen bir
uçurum var. Dizinin adeti olduğu üzere bu sefer de bir başka sinema klasiği “Dr Jivago”, Jimmy’nin akşam tercihi
olarak karşımıza çıktı. Kim işlerim var deyip Jimmy’nin yanından kalktı ve “sırtı
dönük” vaziyette masada çalışmaya başladı. Bu sırada Jimmy tek başına filmi seyrederken
kamera adamın yalnızlığını, o an seyreder göründüğü televizyona olan zihinsel uzaklığını
yaratıcı çekim açılarıyla o kadar iyi verdi ki, bir kez daha bu dizi ekibinin
sinemada kullanılan “auteur”
sıfatını sonuna kadar hak ettiğini düşündüm. Adamlar yazmakla kalmıyor, görsel
olarak da ayrı bir senaryoya imza atıyor sanki.
Dizinin kompozisyon leitmotif'lerinden. Yine bir "frame within frame" çekimi |
Sık gördüğümüz bir başka kompozisyon. POV shot. |
Jimmy
Sonunda bu duruma dayanamayan Jimmy dışarı çıktı ve
dükkandan telefonları alıp Breaking Bad’den tanıdığımız Dog House isimli restorana giderek, buradaki insanlara satmaya
başladı. Bu sahnelerde restorandaki birbirinden değişik ve ilginç görünümlü
insanlar ve fonda çalan “Street Life”
şarkısı nefis bir bütünlük oluştururken,
“Lost Boys” filminin açılış sahnesindeki “People are Strange” şarkısı eşliğinde akan insan görüntülerini anımsattı. Birkaç kere seyrettim bu kısmı.
İnsan kendini kötü
hissettiğinde en iyi yaptığı işi yaparak moralini yükseltmek ister bazen. Neyse,
satışlar iyi gitti ve kimsenin yanına bile yaklaşamadığı motosiklet çetesine
dahi telefon sattı ama sonrasında üç tane tıfıl üstüne atlayıp parasını
aldılar.
Eve döndüğünde yüzünde çürükler, üstü başı dağınık halde.
Kim’e sadece soyulduğunu söyledi ve ekledi:
“Back then I could have spotted those low lifes from a mile
away. Because back then..I guess I was one of them.”
Burada yine Mike/Gustavo ile Jimmy'nin hikayesi paralel bir temaya sahip gözüktü. İkili doğru adamı seçerken, Jimmy yukarıdaki cümlede sitemle bahsettiği gibi bu konuda başarısız oldu ve kendini sorguladı. Ama neticede iki tarafta "adam seçme" konusunda bir süreçten geçti.
Ayrıca Dog House'daki satışlar sırasında bir müşterisiyle, eskiden Kim'le ofisin dışında sigara içip dertleşirken sık sık sergiledikleri duruşta gösterilmesi, Kim ile uzaklaşmalarının bir başka temsili gibiydi.
Adam ne zaman kanunlara uyup uslu durmak istese, kanun dışı müdahalelerle şu ya da bu şekilde canına okunuyor dizinin başından beri. Bir kez daha gerçek yaşamın yasaları takmadığına tanıklık ettik. “Breaking Bad” eylemi bazen sağkalım için bir mecburiyet haline geliyor. Toplumun ve yasaların seninle daha iyi oynamak için “efendi insan” rolünü kakalamaya çalıştığı gerçeği, çoğu bilinçlenmiş insanın yaşayarak öğrendiği korkunç bir kazık. Sahnenin kapanışı yine bir frame-within-frame çekiminde Kim ve Jimmy’yi beraber gösterdi.
Jimmy adliyeye gittiğinde çökmüş halde berbat bir Howard’la
karşılaştı, istersen psikolog numarası verebilirim deyince, zaten gidiyorum
cevabını aldı. Ayrıldıktan sonra Kim’e arayacağını söylemesine rağmen bir kez
daha inancını kaybedip psikoloğun numarasını yırtıp attı. Bu yırtma sahnesi ile
baştaki belgelerin yırtıldığı sekanslar dizinin içinde sık rastlanan “eylemsel kafiyelerden” birisi oldu.
Son sahnede avukatlık lisansını aldığında ne yapmayı
düşündüğünü soran memura Jimmy’nin cevabı anlamlıydı:
“Partnerimle yeni bir büro açacağım. The new law office will
be bigger and better. Everything will be better.
Adamın “Avukatlık yapacaksın yani?” sorusuna, “Yeah lawyer” derken kafasında farklı bir
“avukat” profili olduğu o kadar belliydi ki…
Kükürt sarısı biliyorsunuz Gustavo'yu sembolize eder dizide. Jimmy'nin yolunun rengi de aynı... |
"Breaking Bad"den tanıdığımız bir mekan |
Havadan çekim. Aerial shot. |
Bu içerik Kuzey Kalesi tarafından hazırlanmıştır.