15 Eylül 2018 Cumartesi

“Better Call Saul” İnceleme: S4E6 “Piñata” (Dizi)


Açılış bu sezonun dördüncü bölüm incelemesinde bahsettiğim Breaking Bad’deki market arabasından hatırladığımız bir sahneyle yapıldı. Hatırlanacağı gibi orada Walter’ın yalpalayan market arabası tekerleğinin gözünden bir çekim vardı. Buradaysa ofiste dosya dağıtımı için kullanılan evrak arabasının tekerleğine yakın plan POV çekimi kullanılmış.

Geçmişten bir sahne. Jimmy ile Kim’in birlikte HHM hukuk bürosunda bir nevi ofis boy’luk yaptığı dönem. Chuck’ın havalı dönemi. Kim’in bir yandan devam ettiği hukuk öğrenimiyle bilgisini ve istekliliğini sergileyişi. Peki niye geçmişten böyle bir giriş? Jimmy’nin hukuka ilgi duymasının sebebinin yıllardır Kim’in dikkatini çekmek ve ona yakın olmak istemesi olduğu baştan vurgulandı bana kalırsa. Yolların ayrıldığı noktayı verirken, bir zamanlar birleştiği yeri de göstermek istediler. Yoksa Jimmy'nin abisi Chuck'ın başarılarını zerre kıskanmadığı o kadar belli ki. 

Son sahnede Kim’i high angle çekimiyle uzaklaşırken göstermesi, Jimmy'yi ise low angle çekimle alması, yine şimdiki zamanda Kim’in farklı bir yönde ilerleyeceğinin daha o zamanlar belli olduğunu akıllara getirdi. Ve belki de Jimmy'nin Kim'e duyduğu hayranlığı görsel dille vermiş oldu. 


Breaking Bad (Walt ve market arabası)





High Angle çekim

Low angle çekim



Kim ve Jimmy
Kim Mesa Verde’yi çalışıyor ama aklı hep sıradan insanların suç dosyalarında. Adalet için avukatlık yapmak istiyor, “zenginlerin hukuk danışmanlığı” gittikçe ağır basan idealist tarafını tatmin etmiyor. 

Kadını masada çalışırken gösteren bir sahne var. Yine diyalogların ötesinde bir görsel anlatım ustalığı. Kim, Mesa Verde dosyasını çalışırken gözü yanda duran sıradan insanların dava dosyalarında. Sanki onu çağırıyorlar. Sonunda dayanamıyor, Mesa Verde’nin kalın dosyasını onların üzerine koyup görmemeye çalışıyor. Burada harika bir ayrıntıya imza atmışlar. Sıradan insanların ince suç dosyalarının kapağında adalet terazisi varken, Mesa Verde’nin kalın mı kalın dosyasının kapkara bir kapağı var ve adalete dair hiçbir sembol gözükmüyor. Dizinin hikayesini, oyunculuklarını, karakterlerini çok seviyorum ama bu zekice inceliklerin yeri ayrı.

Kim sonrasında yatak odasına geçer. Jimmy elinde bir kağıtla uyuyakalmıştır. Yanına gidip kağıdı alır. İlerde beraber kuracaklarını hayal ettiği hukuk bürosuna isim ararken çiziktirdiklerini görür. Kim’in yanında hep aynı uzmanlık alanı vardır: Banking law. Oysa Jimmy’nin kendi alanını hep değiştirdiğini görürüz. Bu şekilde ne yapacağı konusunda aklının karışık olduğu, kafasında hukuktan  ziyade Kim'in yanında olmayı düşlediği bir kez daha fısıldanır.

Sabah olur. Klasik yakın plan mutfak robotu görüntüleriyle kartların yeniden dağıtıldığı yeni bir gün olduğu hissettirilir. Kim tekrar psikolog konusunu açınca Jimmy daha fazla kaçamak cevaplara sığınmayıp fikrini söyler: “Its just not for me”. Bu cevapta sadece konuştukları konu değil, belki de gelecekle ilgil planları arasındaki farklılıklar da bir kez daha kendini hissettirir sanki.

Kim, Jimmy’nin önceki bölümlerde sorun yaşadığı Schweikart & Cockley Hukuk Bürosunun müdürüyle görüşmeye gider ve bankacılık kısmında çalışmayı teklif eder. Jimmy’nin ortak çalışma hayallerini gördükten sonra bu adımı atması, boşuna hayal kurmasının önüne geçmek içinmiş gibi geldi. Onun da istediği işi yapması için bir fırsat vermiş oldu bir bakıma. 

















Bu arada Jimmy dükkandayken, kurduğu avukatlık bürosunun reklamında oynattığı kadının öldüğünü telefonla arayan oğlundan haber alır. Çocuğa artık avukatlık yapmadığını söyleyip HHM’e yönlendirir. McGill soyadını duyan adam sizin şirketiniz mi deyince verdiği cevap kafasında Chuck için ne düşündüğünü de anlatır sanki: “Oh, its just coincidence”. Abisinin trajik ölümünün aksine bu kadına üzülür, eve gider, kasetten reklamı tekrar seyreder. Jimmy’nin bu duygusal tarafı bence en güçlü yanı, ne kadar başarılı olurlarsa olsunlar diğer avukatların hiçbirinde olmayan, onu her şeye rağmen farklı kılan ve doğuştan gelen bir insancıllık.

Bu arada Kim arayıp lüks bir yerde yemeğe çağırır. Jimmy’ye criminal law konusunda çalışmak istediğini söyleyerek konuya girince Jimmy de o alanı düşündüğünü söyler. Oysa Kim’in gece okuduğu notta bambaşka alanlar yazmıştır kendine. Kim gülümser. Jimmy’nin sadece onunla beraber olmak istediğini biliyor gibidir. Bazen böyle hisseder insan. Yanında olmak istediğin insana yaklaşmak ya da yanında kalabilmek için olmadığın biri olmaya çalışırsın. Nereye kadar? İşte Jimmy de o kırılmayı yaşıyor.
 
Kim yardıma ihtiyacı olan insanların davalarına bakabilmek için Mesa Verde işinde destek alması gerektiğini, bu sorunu Scweikart and & Cockley bürosuna girerek çözdüğünü söyler. Jimmy yıkılır. Belli etmemeye çalışır. Tuvalete gitmek için kalkar. Yine harika bir sahneye imza atılır. Jimmy mutfağın kapısı önünde tüm dünya üzerine yıkılmış ve nefes alamazmış gibi dururken, kamerada gözükmeyen mutfakta birilerinin hızlı hızlı bir şeyleri kıydığını duyarız. Ses gittikçe yükselir ve bir uğultu halini alır. Sanki kıyılan et ya da sebze değil, Jimmy’nin hayalleridir. Nefis bir görüntü + ses kompozisyonu. 

Bu hamleyle Kim, itiraz etmesine fırsat olmayacak şekilde iş hayatını Jimmy’den ayırdı. Şimdi ortak noktaları olarak sadece ilişkileri kaldı. Bakalım özel hayatını da ayırmak isteyecek mi…Emin değilim. Bu adımı hem Jimmy'ye istediğini yapma fırsatı vermek hem de kendi istediği yönde ilerlemek için attıysa ilişkileri devam eder, hatta daha sağlıklı bile olabilir. Yok tamamen uzaklaşmanın ilk adımıysa, ilişkinin de son günleri demektir. Ben ilk düşünceye daha yakınım. 





Yine sık rastlanan bir kadrajlama olan "Frame within frame" bu bölümde de vardı. 






Mike ve Gus
Walter ve Jessie’nin yeraltı laboratuvarının yapım çalışmaları devam ediyor. Mike proje müdürü gibi her şeyi idare ediyor. Arada gelinine gitti ve terapide söylediklerinin doğru olduğunu ama zamansız kaçtığını söyledi. Fakat Anita’yla konuşmaya yanaşmadı. Sanki artık Gus’ın yanında dönüşü ve sonu olmayan bir yola girdiğini biliyor gibi.  

Alman mühendis ülkesinden tanıdığı işçileri de getirtti. Tesisin içindeki kapalı alanda adamlara müthiş bir yaşam alanı yarattılar dışarı çıkmasınlar diye. Bu arada Gus, Hector’u ziyaret edip bir çocukluk anısını paylaştı ama biraz klişe kaçtı. Özellikle herkesin kurumuş dediği Lucuma ağacına sabırla su taşıyıp hayata döndürmesi, Tarkovski’nin “Sacrifice” filmini hatırlattı hemen. Anlaşılan o ki Hector’un kolayca ölmesini değil, yaşayıp çekmesini istiyor.













Jimmy
Jimmy Howard’ı ofisinde ziyaret edince HHM’in “right-sizing” :) yaptığını öğrendi. Bırak ağlamayı da büroyu toparla dedi kendi üslubuyla. Bölümün başında "Howard's End" filmine yapılan gönderme biraz da bu duruma işaret ediyormuş. Ardından uzakdoğu ayak bakım salonunun arkasındaki eski bürosuna aldığı telefonları depoladı. Sonra geçen bölüm kendisini soyan üç soyguncuya "slippin Jimmy" olarak iyi bir “pinata” dersi verdi ve Breaking Bad’de ofisinde gördüğümüz zenci bodyguard’la (Huell) ilk işlerine de böylece şahitlik etmiş olduk.

Kim’le beraber çalışamayacaklarını öğrenince Jimmy kendi yolunda gitmek için kolları sıvadı diyebiliriz. Hem Gus/Mike hem de Jimmy yeni bir şeylerin inşası/hazırlığıyla uğraşıyor. Büyük bir şeylerin. 







BB'de de ilgili nesnelerin arasından gösteren kadrajlara sık rastlanırdı
BB'de Walter White'ın benzer bir kadrajlaması








Bu içerik Kuzey Kalesi tarafından hazırlanmıştır.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...