Kırk altıncı Angouleme Çizgiroman Festivali geçip gitti bile (24-27 Ocak 2019). Özellikle sergiler
yine en fazla ilgi çeken ve medyada kendine yer bulan etkinliklerden oldu. Adet olduğu üzere
geçen yılın büyük ödülünü alan Richard
Corben sergisi, 80. Yılında Batman, Manara, Taiyo Matsumoto, Tsutomu Nihei,
Rutu Modan, Jean Harambat, Jeremie
Moreau, Pierre Feuille Ciseaux, “Hippocampe” mizah dergisinin yirmi yılı sergileri
gelenleri karşıladı.
İlk gün Angouleme tren garının önüne konulan çizgiroman kahramanlarından oluşan yeni dekorların açılışı yapıldı. Edgar P. Jacobs'ın Blake et Mortimer karakterleri bunlardan biriydi.
Canlı müzik eşliğinde çizimler icra edildi. Yarımşar saatlik çizim seanslarından bol bol aralara
serpiştirildi. Bir tane de bir saat on beş dakika süren bir konser versiyonu
sahne aldı: Monstre d’Asie – Kim Jung Gi’ye
Paris Orkestrası eşlik etti.
Pictomaton diye
bir etkinlik vardı. Genç yeteneklere portrenizi çizdirebiliyorsunuz.
Çeşit çeşit atölyeler
düzenlendi. Üç karelik bantlar, çeşitli pozisyonlarda insan vücutları
çizilen çizim atölyeleri. Bilgisayar kullanılarak yapılan çizim atölyeleri. Kağıtları
keserek bilgisayarda animasyon yaratma atölyesi. Geçen yılın ödüllü ÇRı
“Operation Copperhead”den ilham alarak sinema afişi yapma atölyesi. Çinileme,
renklendirme ve kara kalem üzerine atölyeler. Senaryo atölyeleri: Güncel bir
konu seçip, ona odaklanıyorlar. Bu sene “Manga
nedir” konusu üzerine çalışıldı.
Araya bir tespit sıkıştıralım. Daha ilk gün Fransa Milli Eğitim Bakanı Jean-Michel Blanquer festivali ziyaret etti. Üçüncü gün kültür bakanı Franck Riester de geldi. Bir ÇR festivali, iki bakan ziyareti. İşte ÇR sevgisi. Bizim Kültür bakanının daha geçen ay nelerle ilgilendiğine dair bir alıntı yapmazsam içim rahat etmez:
Bakan Ersoy, kendi otelleri için imar başvurusunda bulunduğunu belirterek, imar barışının “çok büyük avantaj” olduğunu söyledi ve “Niye kaçırayım? Rakamlar yüksek değil.” ifadelerini kullandı (Birgün. 18 Aralık 2018)
Biz dönelim festivalimize.
Konferanslar
Başlığını bile duyamayacağınız konularda konferanslar
düzenlendi: “Britanya ÇR sanatının 130
yıllık geçmişinde saklı kalmış hazineler”, Sosyal Medyanın ÇR Dağıtımındaki
Rolü, “Polonya ÇR’ının 100 yılı”, Çizer
ve okuyucu iletişimi, “Gaiar”
sisteminin getirecekleri, “Finlandiya
ÇRı” gibi bir Türk ÇRseverin kendini uzaylı gibi hissetmesini sağlayacak
konulardan konuşuldu. Bence gerek yoktu bunlara, “Teks” candır, “Avengers”
canandır deseler yeterdi. Hay bin kunduz! Aramızda kalsın ama zaten bu
Fransızlar biraz kendini beğenmiş, elitist tipler. Hava yapıyorlar işte böyle
konuşmalarla. Türkiye’deki ÇR ortamlarının kalitesi hiçbir yerde yok be abi,
öyle değil mi :)
Bunun yanında yuvarlak masa toplantıları ve buluşmalar
gerçekleştirildi. Mesela Fabio Moon
ve Joann Sfar, “Corben ve Fantazi” konusunda konuştu. Filmler ve çizgifilmler
gösterildi. “Boule ve Bill” serisinin 60. yılı kutlandı. “Manga City” diye bu türün eserlerini
tanıtan bir bölüm açıldı.
Daha buraya yazmaya üşendiğim pek çok etkinlik ve bugüne
kadar gözümüzden kaçan yığınla ÇRla festival sayesinde yollarımız kesişmiş oldu.
Şimdi biraz da ödül alanlardan bahsedelim.
ÖDÜLLER
Geçen sene Richard Corben’a verilen Büyük Ödül, bu kez bir Japon kadın ÇR sanatçısına gitti: Rumiko Takahashi. Ben tanımadığım için France Culture kanalında yayınlanan bir
programda manga eleştirmeni Valentin
Paquot ve Glenat’da manga editörü olan
Satoko Inaba’nın verdiği bilgileri buraya derledim.
Angouleme tarihinde ikinci kez büyük ödül bir kadına
giderken, üçüncü kez bir Japon kazanmış oldu. Rumiko Takahashi dünyada 200 milyondan fazla albüm satmış. Japonya
dediğin 120 milyon civarı bir ülke. Hayal etmesi bile zor bir rakam. 80 milyonluk
TR’de bugüne kadar tüm yerli ÇR satışlarını toplayın çıkarın çarpın bu rakama
yaklaşacağını sanmam :) Ayrıca dünyanın en fazla okunan kadın ÇR çizeri olarak
tanınıyor. Bununla da bitmiyor, tüm bu başarı sonunda Japonya’nın en zengin
kadını olmuş. Vay canına Galyalılar! Japonya’nın
en zengin kadını bir ÇR çizeri. Başka bir gezegen gibi geliyor kulağa!
Sanki “Maymunlar Cehenneminde”
yaşıyormuş gibi hissettim kendimi :)
Rumiko Takahashi çeşitli manga türlerini deneyen en kıdemli mangaka’lardan (manga çizerlerine mangaka
diyorlar). Romantik komedilerden trajedilere ve aksiyona, bilimkurgudan
fantaziye çeşit çeşit türde eser vermiş ve bunları albümlerinde kombine etmiş.
Hem Japonların hem de Avrupalıların hoşuna giden bir mizah anlayışı olduğu
söyleniyor. “Shonen” mangası (erkek
çocuklara yönelik) yazan ilk kadın. Fransa’da
sayıları birkaç yüzbini bulan bir okuru var. Japonya’da ise on milyonu buluyor. Medyatik değil, çok üretken, röportaj
vermiyor. Sürekli çalışan ve seri üstüne seri yayınlayan birisi olduğu dışında
bilgi yok. Aynı anda iki seri çizdiği bile oluyormuş. Enid Blyton’a benzettim bu çalışkanlığını. Japonlar genelde haftada
20 sayfa çiziyormuş bu arada.
Şöyle bir baktığımda kişisel olarak tüm bu başarılara rağmen
albümler pek ilgimi çekmedi ama yine de “belki” diyorum. Bu kadar insan
yanılıyor olabilir mi? Bilemiyorum.
Bir başka Japon mangaka’sı ve bu yıl sergisi sebebiyle
festivale katılan Tsutomu Nihei’nin
çizimleri ise tam tersine epey hoşuma gitti, festivaldeki pek çok kazanımımdan
biri oldu. Konu tam sevdiğim gibi bilimkurgu ve postapokaliptik hikayeler.
Siyah beyaz. Bir ara okumaya çalışacağım.
Neyse, nerede kalmıştık,
En iyi çocuk Çizgiromanı ödülü Le Prince et la Couturier ile Jen
Wang’a verildi. Festivalde olmadığı için heykelciği Akileos yayınevi kabul etti. 2018’de Seattle’daki Comicon’da bu albüm
için “Bir Disney peri masalı” benzetmesini yapıyor. Yandaki linkten kişisel
sitesine ulaşabilirsiniz.(http://jenwang.net/)
Emil Ferris, “Moi,
ce que J’aime, C’est le Monstres” albümüyle en iyi albüm ödülünü aldı. Bu
konuda ilerde ayrıca bir yazı yazıp yayınlayacağım.için burada kısaca geçeceğim.
Orijinal ismi “My
Favorite Thing is Monsters” . 2018 yılında “En İyi Çizer” ödülü de
aralarında olmak üzere 3 Eisner almıştı.
1960’lı yıllarda Chicago’da yaşayan 10 yaşında bir kızın korku dergilerinden
fırlamışa benzeyen çizimlerle dolu günlüğü aracılığıyla, üst kattaki
komşularının cinayetini çözmeye çalışmasına şahitlik ediyoruz.400 sayfa civarı
uzunluğuyla tuğla gibi bir albüm olması okumayı sürekli erteletse de yakında
zaman ayırıp ayrıntılı bahsetmek istiyorum.
Jüri Özel Ödülünün sahibi “Les Rigoles” ile Brecht
Evens (Breşt diye okunuyor). Hazırlanması 4 yıla yakın süren ve 300 sayfayı
bulan sulu boya kullanılmış bir albüm. Sürekli bayram havası yaşayan bir
kasabada geçen paralel hikayeler.
En iyi seri ödülünü “Dansker”
üçlemesiyle Halfdan Pisket aldı. Daha
önce albümlerden birini burada tanıtmıştım, tekrar etmeyelim (link).İçinde pek
arzu etmediğimiz şekilde de olsa Türkiye’nin de geçtiği bir hikaye. Yine son
yılların “Uçma Sanatı” gibi popüler grafik romanlarının izinden giderek
babasının yaşadıklarını anlatıyor. Anadolu kökenli bir yazar/çizer. İsveç’te
yaşıyor.
En iyi yeni ÇR sanatçısı ödülünü Emilie Gleason aldı. “Ted,
Droles de Coco” isimli ikinci albümü, otizmin
asperjer tipini sergileyen Ted isimli bir gencin günlük yaşamını anlatıyor.
Albümü kendi kardeşinden ilham alarak ve
onunla deneyimlerinden faydalanarak yazmış ve resimlemiş.
Dünya ÇR Mirasına Katkı Ödülü ise “Les Travaux
d’Hercule” albümüyle Gustave Doré’nin
oldu. Doré (1832-1883) ilüstrasyonun babalarından biri kabul ediliyor. Kendi
kendini yetiştirmiş, heykelleri, karikatürleri, oyma baskıları ve
ilüstrasyonlarıyla çok yetenekli bir sanatçı. 2024 yayınevi, geçen sene henüz
on beş yaşında çizdiği “Les Travaux d’Hercule” çizimlerini İtalyan formatında
(295x205) bastı. Strazburg müzesinde muhafaza edilen örneği temel aldılar.
Çizimler antik Yunan mitolojisindeki Herkül’ün maceralarını konu alıyor. Burada
fazla uzatmak istemiyorum ama şunu da söylemeden geçmek istemem, yayınevinin
tanıtımında şu cümle kullanılmış: “ÇR’ın kurucusu kabul edilen Töpffer Kristof Kolomb’sa, Gustave Doré
bunun hakkını veren bir Magellan’dır.”
Böylece bir Angouleme festivalini daha geride bırakmış
olduk. Epey faydalı oldu diyebilirim, yeni sanatçılar ve albümler not aldım.
Bir dolu bilmediğim şeyi öğrendim, verimli geçti. Önümüzdeki aylarda yazacak
yığınla yazı konusu çıkması da cabası. Şimdilik burada noktalayalım.
Kaynaklar:
BDgest.com
Actuabd.com
France Culture kanalı
Comixtrip.fr
https://www.youtube.com/user/bdangouleme
Bu içerik Kuzey Kalesi tarafından hazırlanmıştır.