Nasıl öldü denilen Western hem televizyonda (Westworld) hem de oyun dünyasında (Red Dead Redemption 2) yeni nesille
buluştuysa, bu film de kovboy filmlerinin artık yüzüne bakılmayan bir dönemde
başarılı bir Western olarak kayda geçiyor.
Western dedin mi Kevin Costner ismini yazacaksın köşeye. Modern zamanların kovboy
filmleriyle en fazla adını duyduğum aktörü. Bu aralar yine bir kovboy dizisiyle (Yellowstone) gündemde. Çağdaş bir Western yıldızı. Üstelik de filmlerinin çoğu ortalamanın üzerinde. “Dances with Wolves” seyrettiğim en
iyi 5 kovboy filminden biriydi diyebilirim. Özledikçe tekrarlarım. “Open Range” desen vasatın üzerinde bir
maceraydı, beğenmiştim. Dolayısıyla şimdilik Kevin Costner ismini gördüğüm her Western’i
sepete atmakta tereddüt etmem.
Filmin yönetmeni ve senaristi meşhur Lawrence Kasdan. Silverado’nun özelliklerinden birisi de, geçenlerde
bahsettiğim “The Quick and the Dead”den
bile daha çok ünlü oyuncuyu barındırması. Karakterlerin çoğu karizmatik ama bar
sahibesi Stella (Linda Hunt) ve Paden (Kevin Kline) benim için biraz daha öne çıktı. Kötü şerif rolünde First Blood: Rambo’da da şerifi
canlandıran Brian Dennehy var. Ayrıntılara
IMDB’den bakabilirsiniz, kızlı erkekli en az 10 kişi saymak lazım :)
Senaryo başarılı. Hikaye
bildik ama akıcı ve canlı. Büyük bir yenilik getirmese de Western’in hakkını
veriyor. Arada sürprizler var. Diyaloglar zekice, not aldığım cümleler
oldu. Karakterler ilgi uyandırıyor. Müzikler coşturuyor. E daha ne olsun :) Birkaç
yıla tekrar seyredebileceğim bir klasik Western ziyafeti. Bir de olumsuz yanını
söyle derseniz, kötü adamların biraz zayıf kalması diyebilirim.
Diyaloglar ve Dersler
Paden (Kevin Kline) stoacı bir tip. Arkadaş diye yanına
aldıkları soyup çölde ölüme terk ettikten sonra kendisine yardım eden Emmett
(Scott Glenn)’a söyledikleri önemliydi:
“I figure I should approach life like everybody’s ur friend or nobody
is. Dont make much difference”
Mal’ın (Danny Glover) babasının kendi topraklarından
kovulması üzerine söyledikleri benim için Türkiye’yi de esir etmiş
kanunsuzluğun nefis bir tarifi:
“Afraid to walk my own land”
“The law here runs a man down
just like these cattle”
Stella’nın (Linda Hunt) barda söylediği cümle ve ardından
kameranın gösterdiği düzenek başlı başına bir hayat felsefesi:
“The world is what u make of it. If it doesnt fit, u make alterations.”
Paden’ın bir köpek için herkesi karşısına alabilirken, herkesin kıymet verdiği zenginliklere sırt çevirmesi:
“I’m a great believer in doin nothing”
Ve Emmett çatışmaya hazırlanırken mermisi bitince pusuda bekleyenlerin yakalayıp söyledikleri, hazırlanmaktan harekete geçemeyenler
için bir başka büyük hayat dersi, benim de ara sıra düştüğüm bir yanılgı:
“He was practicing so hard for a fight, he missed the whole thing”
Filmin son cümlesi olarak Kevin Costner’ın canlandırdığı
karakter “We’ll be back” diye
sesleniyor. Ama belki de gişede başarısız olduğu için devam filmi çekilmiyor.
Bu içerik Kuzey Kalesi tarafından hazırlanmıştır.