Geçenlerde rastlayınca yıllar öncesine döndüm ve hemen
fırsat yaratıp seyrettim.
Enteresan bir konusu var aslında. Uzaylının biri dünyada
insanlara eroin enjekte ettikten sonra
vücutlarında üretilen endorfin adlı zevk verici maddeyi çekip, galakside satmak
üzere topluyor. Tabii bu insanların öldüğünü söylemeye gerek yok. Bu galaktik uyuşturucu kaçakçısını kovalayan bir de uzaylı polis var. Film bunların
ortasında kalan iki dünyalı dedektif ve peşlerinde oldukları mafyatik adamların
koşturmacası etrafında dönüyor.
"I Come in Peace"
Yönetmen Craig Baxley.
“Storm of the Century” ve “Rose Red”
gibi orta karar Stephen King
uyarlamalarından tanıyorum. Dolph
Lundgren başına buyruk dedektif rolünde. Bence başrolde olup da başarılı
olduğu nadir filmlerden. Bir de bunun yanında her şeyi kitabına uygun yapmaya,
üstlerinin gözüne girmeye uğraşan ve filme daha çok komedi katan bir bücürük
FBI ajanı var (Brian Benben). Matthias Hues’ün canlandırdığı, isminin
Talek olduğunu IMDB’den öğrendiğim uzaylı zamanında çok korkutmuştu, rüyalarıma
girdiğini hatırlıyorum, bugün dahi etkileyici gözüküyor.
Bu filmde her nedense yıllardır aklımda kalmış bir espri
vardı. Dolph Lundgren’ı bilirsiniz Rocky IV’ten. Dev gibi bir İskandinav adam.
Bücürük ortağı ceketini kaybedince Dolph’un evinde onun ceketlerinden birini
giyip, “E oldu valla” deyince, şöyle bir cevap alıyor: “12 yaşında giydiğim
ceket” :)
Dolph Lundgren deyince, Rocky 4’te Rus seyirciler Rocky’yi
alkışladığında onlara dönüp söylediği bir laf vardı. Çocukken çok merak
etmiştim ama altyazıda çevrilmemişti. “Yahtibya”
gibi bir şeydi. Yıllar sonra Rusça’ya başladığımda ilk yaptığım işlerden biri
orada ne dediğine bakmak oldu. Böyle bir huyum vardır, fırsatını buldum mu
kafama takılanların peşine düşerim. “ я Тебя”
Ya tibya diyormuş muhtemelen. Ben sizdenim yani. Niye onu tutuyorsunuz
anlamında. Bu notu da araya sıkıştırmış olayım. (Edit 2020 yılı: Geçen gün yine seyrettim de "я себя" diyor, buraya yanlış not düşmüşüm. Kendim için dövüşürüm gibi bir anlamı var o bağlamda)
Alıntılamak istediğim sözlerden biri de devletin yeri geldi
mi kendi çıkarı için bir grubu kolaylıkla gözden çıkarabilmesini ifade eden bir
laf: “U can't make an omelette without
breaking a few eggs”. TR'de her yeri kaplayan leş gibi çürük yumurta kokusunun sebebi anlaşılmış oldu :)
Ayrıca o zamanlar fark etmemiştim finalindeki söz de
iyiymiş. Uzaylı sürekli “I came in
Peace” diyor kurbanlarına. Son sahnede Dolph’un cevabı: “And u go in pieces, asshole!”
Zamanında çok sevmiştim, yine beğendim, hala seyrediliyor.
Temposu iyi ayarlanmış, yönetmenlik ve oyunculuklar başarılı, müzikler zengin, efektler yeterli. Beklentisiz
seyredilerek keyif alınacak, kovalamaca ve komediyle geçen, tipik bir 80ler aksiyon
bilimkurgusu.
Bu içerik Kuzey Kalesi tarafından hazırlanmıştır.