Bilhassa 70'li ve 80'li yıllarda altın çağını yaşayan illüstrasyonlu film posterlerinin 90'larda yerini fotoğraf ağırlıklı posterlere bırakmasının nedenlerine değinmenin yanında son dönemde gelişen screen print artwork ve poster akımına odaklanan, bol bol röportaj ve poster örnekleriyle zenginleştirilmiş, konunun meraklıları için önemli bir belgesel. Süresi 1 saat 15 dakika civarı.
NOTLAR
Joe Dante çocukken sinemaya gittiğinde gelecek filmlerin
posterlerinin asıldığı bir hall olurmuş.
National Lampoon ve Mad okuyor oranın geek kültürü
meraklıları. Bizim gırgır gibi bir popülerliği var.
1970 ve 80lerde illustrated posters revaçta
Dave Alexander: “Video kasetçilerdeki video cases içindeki insertler de
küçük birer poster ve rafların arasında dolaşırken sanat sergisinde geziyor gibi oluyorsun aslında.”
Doğru ben de böyle hissederdim.
David Byrd: “Fotoğrafın keşfi. 1798 the playwright Alois Senefelder was trying to find a way to copy his scripts. He figured that if he wrote in grease pencil, on the limestone in his mother’s courtyard and if he wet it and rolled it with egg, egg would only stick to the red part. Sheree is studying with Senefelder in London. He developed a studio and started printing his famous Sheree posters. The Sheree girl known as La Sherette was the symbol of the belle epoque movement in Paris.
Deborah Hicks: “Advertisers decided to use photography at the turn of the 19th century. Böylece sadece artwork olarak değil reklamcılığın bir parçası olarak poster işi büyümeye başladı. Film şirketleri filmden sahnelerin fotolarını veriyorlar sanatçılara. Onlar da bundan illüstre posterler yaratıyordu.”
Uzun yıllar poster sanatçılarona imza atma hakkı tanınmaması.
90’larda ciddi bir sanat eseri olarak alıcı bulmaya başlıyor retro posterler. Frankenstein orjinal posterine yarım milyon dolar veriliyor.
Evlerin tadilatı ve yenilenmesinde bodrumlardan çok eski poster çıkmış. İnsulation olarak kullanılmışlar.
Mike Orlando: “1916’larda dahi stüdyolar filmin tanıtımına
çok para harcıyor. Çeşitli büyüklüklerde değişik tanıtımlar yapılıyor."
Lobby card’lar hard cardboard. Sets of 8.
Window card. Üstü boş bırakılıyor ki yerel sinemanın ismi
yazılsın.
35mm film can içine sığsın diye hepsi sekize katlanmış
vaziyette kalmış.
Tüm bina cephesini kaplayacak 24 sheet’lik posterler bile
var.
M Orlando: "1965lere kadar ressamların ismi anılmıyor."
Reynold Brown mesela 1950lerde çok horror scifi posteri
yapmış.
Norman Rockwell 8 tane film posteri.
Esas olarak 1960lara kadar sanatçılardan yeterince
faydalanılmamış poster işinde.
Bob Peak bu açıdan önemli bir öncü olarak görülüyor. Apocalypse now. Coppola ile Duvall’In arası kötüymüş ve posterden çıkarttırmış.
Bob Peak bu açıdan önemli bir öncü olarak görülüyor. Apocalypse now. Coppola ile Duvall’In arası kötüymüş ve posterden çıkarttırmış.
John Alvin’in eşi: “ ilk posteri Blazing Saddles.”
Roy Rogers’In Life kapağındaki meşhur bir resminden alıntı.
Stüdyo bayılıyor ve hemen Hollywood’a çağırıyorlar. Posteri her yerde.
ET. Spielberg parmağın kafasına dokunmasını istiyor. Sonra
intihar gibi gözükür diye düşünüyorlar. Sistine chapel’deki resmi örnek
alıyorlar. Çocuğun elini kendi kızının elini model alarak yapmış.
Blade Runner’da mimariyi çok beğeniyor ve adeta bir karakter
gibi görüyor.
Arachnophobia, Blade Runner,
O dönem stüdyolar ve tasarım firmaları imza atılmasına izin
vermiyor. Alvin kendi ismini posterlerine saklamaya başlıyor. Blade Runner’da
binalardan birine, ET’de ise dünyanın çevresine saklıyor ismini.
Roger Castel – Bantam book müşterilerinden biri. Jaws’ın
hardcover resmini yapıyor. Natural history müzesine gidip araştırma yapıyor bu
iş için. Great white’ı fotoğraflıyor orada. Sonra kitap çok satınca kapağını
beğenen film stüdyosu poster için resmi alıyor.
Gone with the Wind, Empire Strikes Back posterini de Castel
yapmış. Art director of Star Wars Lucas’ın Gone with the Wind posterini
beğendiğini söyleyince ona benzer bir şey çıakrtmış.
Richard Amsel – Raiders of the Lost Ark illüstrasyonu. Mad
Max, Shootist, Dark Crystals.
İçine kapanık, sessiz, film meraklısı bir genç. Daha
okuldayken Hello Dolly filminin afişini yaptı. O dönem super photorealism akımı
var 1970lerde. Fırça izi bırakmamayı ustalıks ayanlar var.
1990’larda illüstre posterler animasyon gibi gözüküyor diye bakılmaya başlanıyor. 1990’larda kocaman yüzler, göğüsler. Photo kullanımı
ağırlıkta.
Joe Dante: “Curse of the star portrait started to take over”
70 ve 80lerdeki ilüstrastif posterlerin yerini 90larda yüz
fotoğraflarının alması. Filmde ne olduğundan çok kim olduğuyla ilgili.
Byrd: “Producers ve actors çok fazla güç kazandı film
endüstrisinde 90larda.”
Starlar mükemmel gözükmek istiyor. Ayrıca bilgisayar
teknolojisi işin içine fazla giriyor. Sebepler.
Chad Baker
Birkaç saniyede kendini anlatmanlazım. Artık eskisi gibi
dakikalarca bakmıyor telefonda ya da bilgisayarda insanlar diyor. Susan Curran –
Marketing Director
Mondo firması ve Gig poster akımı. Screen prints.
Rob Jones
egzantrik. Geceyarısı arıyor milleti. Pazar genişliyor. Affordable.
Jason Edmiston – Rocky 4
Tom Whalen - Terminator 2
Paul Ainsworth –
Jo Richard – CG artist – texture artist olarak çalışırken
Mondo’yla çalışmaya başlamış.
Matt Tobin “ I was raised by films”
2012’den sonra screen printing patlamış
Ebay’de kapış kapış
Bu posterler lisanslı. Her filmi yapamıyorlar yani.
Legalities.
Tim Doyle: “Doing artwork with permission is like smoking
pot with your mom. There s no edge to it. The artist should be the most
powerful person, not the gallery, not the license holder. ”
Aktörlerin “likeness rights”ı var. Charles Bronson mesela
biceps damarı şişik gözükmezse izin vermezmiş.
(Phantom Cith Creative) “The Night of the Hunter’da
Mitchum’un likeness rights’ı olmayınca (gönderilen baggage rights’da olmadığını
sonradan fark ediyorlar) yüzünü gölgelemişler.
Film stüdyosu lisans verse dahi likeness rights’da gerekiyor bazen.
Dr Phibes posterinde Vincent Price’ın kızıyla temasa geçip
izin istemişler çünkü MGM’den stüdyo lisansı almak yetmiyor Vincent Price’ı koymak için.
Chad Maker: “Artwork and the trailers are the biggest
factors when people decide to watch a movie”
Rental retail kafalarla yani star karizmasıyla pazarlanan
posterleri tutuyor.
Film endüstrisi Comicon gibi buluşmalarda alternatif
posterleri deneme fırsatı buluyor.
MGM’den üst düzey yetkililer arayıp sizin yaptığınız bazı
posterleri burada duvara asıyoruz demişler.
Film şirketleri foto ve parlak renkleri ilüstrasyona tercih
ediyorhala. Drawn and cartoonish diyorlar.