23 Ekim 2017 Pazartesi

Kukuşka (Кукушка-Kukushka) - Rus Filmi (2002)

Rus filmi. Yönetmen ve senarist Aleksandır Ragojkin. İki erkek aktör farklı projelerde de beraber çalışmış bir ikili. Anni gerçekte de Lap kökenli.

Anlaşılmayan bir sebeple kayaya zincirlenip terk edilen Finli bir asker Veikko (Ville Haapasalo) ve Rus cephe polisinin (NKVD) elinden şans eseri yaralı olarak kurtulan Sovyet askeri İvan’ın (Viktor Biçkov) yolları Lap kadını Anni’nin (Anni-Kristina Juuso) evinde kesişir. Üçü de birbirinin dilini anlamaz. Finlandiya savaştan çekilmiş olsa da bu durum cephedeki tüm askerlere henüz ulaşmamıştır. Önyargılar, yanlış anlamalar ve savaşın tedirginliğinden beslenen, komedi ve drama ile iç içe ilerleyen bir hikaye. Anni’nin savaştan bağımsız yaşamının yarattığı fonda düşmanlıkların komikleşmesi. Mekanlar fazla değişmediği için tiyatroya uyarlanmaya ideal bir film gibi gözüktü. Müziklerde joik’ler ve Sami enstrümanları kullanılması atmosfere katkıda bulunmuş.

Ragojkin: “Saldırganlığı anlatmak kolay ama bunun altında sinmiş bir nejnost ve duhovnost’a ulaşıp gösterebilmek tolka trudnıy.”

Ragojkin: “Ne mne nravilas snimat jelyaza bez çaloveka”

Biçkov: “Eve hem koşko hem sabako almak gibi bir durum.”

Haapaskalo: “Dedem buna benzer bir olay yaşamış savaşta. Bir köy evinde saldıracaklar mı acaba diye düşünürken çay ikram etmişler ve iyi davranmışlar. O günden sonra eline silah almamış.”

İvan’a ismini sorar. İvan anlamaz. “Paşol”, yani “Çek git, defol!” der. Finli de İvan’ın isminin “Paşol” olduğunu sanıp film boyunca böyle hitap eder. İngilizce’de “Get lost” diyor ve “Gerlost” olarak anlaşılıyor. Rusça’dan İngilizce’ye iyi bir adaptasyon olmuş.

Yine bir Ragojkin filmi "Особенности национальной охоты" ve aynı iki aktör. Виктор Бычков, Алексей Булдаков, Вилле Хаапасало. 
Anni-Kristina Juuso
Ruslar Fin nişancılara “Kukuşka” diyorlar. Aslında Rusça “guguk kuşu” anlamına geliyor. Aleksandır Ragojkin senaryonun ismine “Yavrularını Büyüten Guguk Kuşu” alt başlığını da not düşmüş. Bunun sebebi guguk kuşlarının yavrularını büyütmeyen bir kuş türü olması. Kendisi büyütmek yerine benzer yumurtalara sahip başka bir kuşun yuvasına bırakıyor. Yuvanın annesi kendininkilerle beraber onun yavrularını da büyütüyor. Filmde kendi milletinden olmayan iki adama annelik yapan bir Lap kadın merkezde olduğu için böyle bir isim düşünmüş. Veikko ve İvan kendi milletinin ordusu tarafından sudan sebeplerle terk edilmiş, yani kendi annesince reddedilmiş iki guguk kuşu yavrusu gibi.  

Veikko filmin ilk yarım saatinde zincirlendiği kayadan kurtulmaya çalışır. Ne denese olmaz. Sonunda mermilerindeki barutu boşaltarak minik bir patlayıcı yapıp özgürlüğünü kazanır. Yani silahını savaş için değil, zincirlerinden kurtulmak için kullanır.  

Savaşın ve düşmanlığın çıkar çatışmaları kadar iletişimsizlikten de beslendiği gerçeği verilirken düşmanlık giydirilmiş iki insanın tabiatla bütünleşmiş bir kadınla aynı mekanda yaşamak zorunda kaldığında tecrübe ettiği dönüştürücü bir süreç sergilenmiş.      

Neredeyse aynı konuyu işleyen Tangerines (Mandalinalar) (2013) filmini daha başarılı bulsam da Kukuşka seyredilebilir ve farklı bir savaş karşıtı film.





















































Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...