Rus filmi. Yönetmen
ve senarist Aleksandır Ragojkin. İki erkek aktör farklı projelerde de beraber
çalışmış bir ikili. Anni gerçekte de Lap kökenli.
Anlaşılmayan bir
sebeple kayaya zincirlenip terk edilen Finli bir asker Veikko (Ville Haapasalo) ve Rus cephe polisinin (NKVD) elinden şans eseri yaralı
olarak kurtulan Sovyet askeri İvan’ın (Viktor
Biçkov) yolları Lap kadını Anni’nin (Anni-Kristina
Juuso) evinde kesişir. Üçü de
birbirinin dilini anlamaz. Finlandiya savaştan çekilmiş olsa da bu
durum cephedeki tüm askerlere henüz ulaşmamıştır. Önyargılar, yanlış anlamalar
ve savaşın tedirginliğinden beslenen, komedi ve drama ile iç içe ilerleyen bir
hikaye. Anni’nin savaştan bağımsız yaşamının yarattığı fonda düşmanlıkların
komikleşmesi. Mekanlar fazla değişmediği için tiyatroya uyarlanmaya ideal bir
film gibi gözüktü. Müziklerde joik’ler ve Sami enstrümanları kullanılması
atmosfere katkıda bulunmuş.
Ragojkin: “Saldırganlığı anlatmak kolay ama bunun altında sinmiş bir nejnost ve
duhovnost’a ulaşıp gösterebilmek tolka trudnıy.”
Ragojkin: “Ne mne nravilas snimat jelyaza bez çaloveka”
Biçkov: “Eve hem koşko hem sabako almak gibi bir durum.”
Haapaskalo: “Dedem buna benzer bir olay yaşamış
savaşta. Bir köy evinde saldıracaklar mı acaba diye düşünürken çay ikram
etmişler ve iyi davranmışlar. O günden sonra eline silah almamış.”
İvan’a ismini
sorar. İvan anlamaz. “Paşol”, yani “Çek
git, defol!” der. Finli de İvan’ın isminin “Paşol”
olduğunu sanıp film boyunca böyle hitap eder. İngilizce’de “Get lost” diyor ve “Gerlost”
olarak anlaşılıyor. Rusça’dan İngilizce’ye iyi bir adaptasyon olmuş.
Yine bir Ragojkin filmi "Особенности национальной охоты" ve aynı iki aktör. Виктор Бычков, Алексей Булдаков, Вилле Хаапасало.
|
Anni-Kristina Juuso |
Veikko filmin ilk yarım saatinde zincirlendiği kayadan kurtulmaya çalışır. Ne denese olmaz. Sonunda mermilerindeki barutu boşaltarak minik bir patlayıcı yapıp özgürlüğünü kazanır. Yani silahını savaş için değil, zincirlerinden kurtulmak için kullanır.
Savaşın ve düşmanlığın
çıkar çatışmaları kadar iletişimsizlikten de beslendiği gerçeği verilirken düşmanlık
giydirilmiş iki insanın tabiatla bütünleşmiş bir kadınla aynı mekanda yaşamak
zorunda kaldığında tecrübe ettiği dönüştürücü bir süreç sergilenmiş.
Neredeyse aynı
konuyu işleyen Tangerines (Mandalinalar)
(2013) filmini daha başarılı bulsam da Kukuşka
seyredilebilir ve farklı bir savaş karşıtı film.