Eşi Faranguisse (Maria
de Medeiros) kemancı kocası Nasır Ali’ye (Mathieu Amalric) sudan bir sebeple
sinirlenerek hayattaki en değerli varlığı kemanını kırar. Nasır Ali’nin sadece
kemanı değil yaşama isteği de kırılmıştır. Yenisini bulmak için yaptığı birkaç
teşebbüsün ardından intihar etmeye karar verir. Başarısız olup komik duruma
düşünce yatağa uzanıp ölümü beklemeye başlar. Film, Nasır Ali yataktayken
hatırladığı geçmişine geri-dönüşlerle ilerliyor ve bu durum 8 günlük bekleyişi
süresince devam ediyor. Ebeveynleri, eşi, çocukları, kavuşamadığı sevgilisi İrane (Golshifteh Farahanias) tek
tek gözünün önünden geçiyor ve yaşadıklarına şahitlik ediyoruz.
Marjane Satrapi’nin
aynı adlı çizgiromanından uyarlama. Filmi Satrapi ve Vincent Paronnaud beraber
yazıp yönetmiş. Filmin ismi Nasır Ali’nin en sevdiği yemeğin erik soslu tavuk
olmasından geliyor. Kavuşulamayan sevgilinin isminin İran olması tesadüf değil tabii ki. Mecazlı göndermeler film boyunca serpiştirilmiş. TR'de "Azrail'i Beklerken" adıyla gösterilmiş. Masalsı bir tonu var.
Biraz komedi, biraz masal, biraz
da duygusallık diyenler bir bakabilir. Tekrar seyretmek istediğim bir film olmadı
ama vasatın üzerinde bir iş.