30 Kasım 2017 Perşembe
L'Ecorce des Choses - Hayatın Kabuğu (2017) (Bidault)
Kendini dev bir akvaryumun içindeki çaresiz bir balık gibi
hisseden sağır bir kız huzuru bir ağaç gövdesinin dibinde bulur. Burada
hayaller kurar, oyunlar oynar ve üstüne üstlük gizemli bir erkek çocukla
karşılaşır. Kelimelere dokunamayan bir kızın varoluş çabalarının öyküsü.
Senarist ve resimleyen Cecile Bidault. İlk albümü. Warum yayınlarından çıktı.
Le Premier Homme - İlk İnsan - Jacques Ferrandez (2017)
Gallimard yayınevinin Fetische (fetiş) koleksiyonundan 2017
yılı Eylül ayında çıkan bir ÇR. Albert Camus’nün ancak 1994 yılında oğlu
tarafından yayınlanabilmiş otobiyografik öğeler taşıyan tamamlanmamış romanından
uyarlama. Camus, romanın bir üçlemenin ilk kısmı olmasını düşünüyordu ama
1960’da trafik kazası sonucu ölünce bu proje tamamlanamamış oldu. Senarist ve
resimleyen Jacques Ferrandez.
KONU
Henry Cormery 1913 yılında küçük bir kasabada kendisine
kalan çifliği almak için Cezayir’e gelir. Bu ziyaret sırasında eşi oğulları
Jacques’ı burada doğurur. Ardından 40 yıl sonrasında erişkin yaşa gelmiş Jacques’ı
görürüz. Babasının kim olduğunu bulma peşindedir. Sadece doğumundan bir yıl
sonra savaşta öldüğü söylenmiştir. Jacques, Cezayir’e yani geçmişine bir yolculuk
yapmaya karar verir.
JACQUES FERRANDEZ
Albümün yazarı ve çizeri Jacques Ferrandez. Camus gibi
Cezayir doğumlu. Seyahati çok seviyor ve her yolculuktan bir dolu notla
dönüyor. Carnets d’Orient (1987-2011) ve
Carnets d’Orient (recueil) (1999-) serilerinde İstanbul notlarını ve
resimlerini de paylaşmıştı . Bir nevi resimli seyahatname diyebiliriz bunlara.
Özellikle şark ya da ortadoğu gibi terimlerle anılan coğrafyaya meraklı. Camus
ile ilgili ilk çalışması değil. 2009’da "L’Hote” ve 2013’te “L’Etranger” romanlarını
da ÇRlaştırdı. Nice civarında yaşıyor (Güney Fransa).La Terre des Fils - Oğulların Diyarı (Gipi) (2017)
Senarist ve Resimleyen: Gipi
Dünya büyük bir felaket sonrası sular altında kalmış. Ne
uygarlık kalmış ne toplum. Sağ kalanlar güç koşullarda yaşamını devam ettirmeye
çalışıyor. Bu olağanüstü zor şartlarda İki oğlunu büyütmeye çalışan bir baba
yaşama veda edince oğulları yapayalnız kalır. Babalarının bıraktığı günlüklerde
yazılanları merak eden ama okuma yazmaya bilmeyen gençler kendilerine bu
günlükleri okuyacak birini aramaya koyulur. Bunun için o zamana dek korunmuş
oldukları vahşi bir ortama adıma atmak zorunda kaldıklarında kendilerini ve
okuyucuyu korkunç gerçekler beklemektedir.
Jacques Cartier - (Filippi, Gagne) Çizgiroman - Frankofon
JACQUES CARTIERE – A
LA POURSUITE D’HOCHELAGA
16.yy kaşiflerinden Jacques Cartiere’nin Fransa adına
Amerika kıtasında karşılaştığı yerlilerle maceraları.
ÇR Senaristi: Denis-Pierre Filippi
ÇR Ressamı: Patrick Boutin-Gagne
Renkler: Annelise Sauvetre
Glenat yayınevinin Explora koleksiyonundan çıkan “keşifler”
konulu harika ÇRların son ürünü.
Ayrıca tarihsel bir dosyayı da içinde barındırıyor.
"El Eternauta, Daytripper ve Ötesi" kitabı (David Foster)
El Eternauta, Daytripper, and Beyond: Graphic Narrative in
Argentina and Brazil
David William Foster / Ekim 2016
Son günlerde gözüme takılan kitaplardan biri. Fırsat
bulduğumda okumak için listeme aldım. Burada kısaca haberini vermiş olalım.
Yazar David William Foster Güney Amerika
üzerine pek çok kitabı olan bir araştırmacı. Bu kitapta Arjantin ve Brezilya çizgiromanı üzerinden Latin Amerika ÇR sanatının özelliklerine değiniyor. Latin
ÇR ekolünü takip edenlerin ilgisini çekebilecek bir çalışma.
Etiketler:
Arjantin,
Brezilya,
Çizgiroman,
David Foster,
Kitap,
Latin Çizgiromanı
Le Dictionnaire Tintin - Tenten Sözlüğü - Frankofon
24 albümlük Tenten
serisinin tüm albümlerini kapsayan titiz bir sözlük çalışması olarak sunuluyor.
Tam 448 sayfa. Yazar Renaud Nattiez bundan önce Le Mystére Tintin, Les Raisons d’un Succée
Universel kitabına imza atmıştı. Tüm Tenten-severler için
güzel bir haber. Belki yeni maceralar çıkmıyor ama mevcutlar üzerine inceleme
kitaplarının da ardı arkası kesilmiyor.
Etiketler:
Çizgiroman,
Frankofon,
Herge,
Renaud Nattiez,
Sözlük,
Tenten
29 Kasım 2017 Çarşamba
Everybody's Fine - Herkesin Keyfi Yerinde (2009)
Frank Goode (Robert De Niro) çocuklarını başarılı olmaları konusunda
zorlayarak yetiştirmiş ve hayatını fabrikada telefon kabloları yaparak kazanmış
dul bir baba. Eşinin ölümünden sonra yalnız yaşıyor. Farklı şehirlerde farklı
işlerde çalışan dağınık haldeki dört çocuğuyla bir türlü bir araya gelemeyince
kalbinden rahatsız olmasına karşın hepsini tek tek ziyaret etmeye karar verir.
Her karşılaşma yeni bir hayal kırıklığı haline gelirken en fazla ihtimam
gösterdiği çocuğu David’e bir türlü ulaşamaz. Hiç kimsenin telefonda söylendiği
gibi “iyi olmadığı” bir gerçek dünyayla karşılaştıkça kalbi teklemeye başlar.
Rahatça en sevdiğim
üç yönetmenden biri diyebileceğim ve çoğu filmini defalarca seyrettiğim İtalyan
auteur yönetmen Giuseppe Tornatore’nin
1990 tarihli “Stano Tutti Bene”
filminin Amerikan versiyonu. Yönetmen Kirk Jones (Waking Ned). Başrolde Robert
De Niro var. Yardımcı kadro çok zengin: Drew Barrymore (Rosie), Kate
Beckinsale (Amy), Sam Rockwell
(Robert). Özellikle De Niro’nun son dönemlerde çıkarttığı en iyi iş diyebilirim. Bu arada filmin burada kullanmadığım afişi ve Türkçe "Herkesin Keyfi Yerinde" şeklinde çevirisi sanki bir aile komedisi ya da romantik komedi gibi gözükmesine yol açarak insanı yanıltıyor oysa film sapına kadar aile draması.
Frank yaptığı işi
önemseyen bir adam. Yaşamını bir fabrikada telefon telleri yaparak geçirmiş.
Büyük hayalleri olmamış ve emek verdiği telefon telleri sayesinde hem çocuklarını
büyütmüş olmakla hem de insanların birbirinden uzaktayken dahi iyi iletişim
kurabilmesine katkı yaptığını düşünerek gurur duyan bir adam. Kendi sahip
olmadığı fırsatları çocuklarının iyi değerlendirmesini istemiş ve onlardan hep daha
fazlasını beklemiş. Beraber yaşadığı ailesiyle iletişimi sınırlı olmuş. Yıllar
sonra ayrı yaşadıkları günlerde kendi eliyle yaptığı telefon tellerinin
çocuklarını ona yakınlaştırmak yerine her gün biraz daha uzaklaştırdığını fark
edince gerçeğin kalbine bir yolculuğa çıkmaya karar veriyor. Aslında çocukların
araya mesafe koymalarının nedeni babalarını hayal kırıklığına uğratmaktan korkmaları.
Olmalarını istediği insandan daha azıyla karşısına çıkmak istemedikleri için
onu “erteliyorlar”. Sonunda Frank “Everybody’s Fine”ın basit bir
geçiştirme ya da kaçış değil, tüm üzüntülere karşın hayata devam etme iradesini
sembolize eden bir ifade olduğunu kabul ediyor.
Filmde duyguların
yükseldiği çarpıcı sahneler serpiştirilmiş. Çocuklarının küçüklük haliyle masa
başında yüzleşmesi, hastanedeki itiraf, eşinin mezarını ziyareti ve resim
galerisindeki tabloyu buluşu unutulmazdı.
Sonunda buruk ama
her şeye rağmen yaşama tutunan insanların görüntüsü eşliğinde, Paul Mc Cartney’nin özellikle bu
film için bestelediği “I want to come home” şarkısıyla
veda edilmesi dokunaklıydı ve kendimi kayan yazılara dalıp gitmekten
alıkoyamadım. Yaşamın duygusal boyutunu keşfe meraklı her filmsevere tavsiye
edebileceğim harika bir film.
I want to come home
Paul Mc Cartney
NOTLAR
Alice means truth in Greek.
“Mom was a good
listener, u were a good talker”
“U pushed us pretty
hard, David felt it the most”
Rosie: “Act as if
nothing s wrong. Thats what mom did. Its the best for all of us”
Frank: “I cant do
that . I cant act as if nothing happened.”
Frank: “David, I’m
sorry”
David: “Thats non of ur fault dad…”
Galerideki kız: (David hakkında Frank’e) “He used to say
that if it wasn't for his dad, he never would have become an artist. He said he
would have ended up painting walls, and that dogs pee on walls...”
Frank: “If you would ask me I would have to say in all
honesty, Everybody's fine. Everybody's fine.”
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)