MORT CINDER - LA TOUR DE BABEL
Mort ve Ezra antikacı dükkanında gelen eşyaları incelemektedir. Ezra tuğlalardan
birinin değersiz olduğunu düşünüp tam atacakken Mort “Hayır, bu tuğla çok
tarihi bir öneme sahip” der. Fırat (Euphrate) yakınlarındaki bir vadiden çıkan
yeşil çamurdan yapılmış bir tuğla olduğunu söyler ve Babil kulesinin inşasında
çalışan esirlerden biri olduğunu açıklayıp o günleri anlatmaya başlar. Her gün yüzlerce
insanın sıcak ve kötü beslenmeden öldüğü zamanlardır. Bir gün cüzzamlılar gibi
yüzünü saklayan biri gelir ve kölelere kendi ölümlerine giden yolu döşediklerini
söyler. Mort ise kuleyi ilginç bulduğu için gençlik heyecanıyla itiraz eder. Yabancıdan
yüzünü göstermesini ister. Karışıklık olur ve adam kaçar. Bu sırada kuleyi
tasarlayan 3 şeften biri olan Merkin gelir. Ustabaşı köleleri kaytardıklarını
öne sürerek kırbaçlamaya kalkar. Merkin, Mort’un yabancıya karşı kuleyi
savunduğunu görmüştür. Engel olur ustabaşına ve Mort’u tuğlacılıktan alıp
madene yerleştirir. Merkin bir çeşit simyacıdır. Ateşten eliyle maden çıkaracak
kadar ustadır. İkinci şef Amur, altın çeneli bir adam. Matematik dehasıdır. Üçüncü şef Rub’da ise nadir görülen bir körlük
olduğu için gündüzleri göremez. Taşlardan mineral çıkarır. Bunlar fosforlu
bir toza dönüştürülür. Soğuyunca taş bloklara dönüşür. Radyoaktif bir
maddedir. Dokununca elektrik gibi çarpar. Ayrıca tünelde çalışanlarda gözleri ve
deriyi etkileyen bir hastalık vardır. Mort, Merkin’in yardımcısı olarak Kral
Nipal’in gelişinde bulunur ve gizli bir tünelde uzay gemisi gibi bir şey yapıldığını
görür. Kral’ın geliş sebebi de bu uzay gemisinin son durumu hakkında bilgi
almaktır. Ayın eski ismi Astarte’dir ve amaçlarının bu gemiyle oraya gitmek
olduğu anlaşılır. Mort’u da gelmeyecek olan şeflerden birinin yerine yanlarına
almayı planlamaktadırlar. Bu sırada cüzzamlıya benzeyen adam yine gelir,
köleleri isyana teşvik eder. Köleler emir üzerine onu susturmak için taş atarak
kovalamaya başlarlar. Oesterheld burada sağlam bir tespit yapar:
”Les esclaves trouvent toujours
une pierre a jeter a quelqu’un qui est plus bas
qu’eux…”
“Kölelerin kendilerinden daha
aşağı birisine atacak taşları her zaman vardır…”
Cüzzamlı görünümlü adamın kafasına taş gelince yere düşer. Ama birden Mort herkesi durdurur. Bir aydınlanma yaşar. Köleliğin acılarını düşünür. Diğerlerini kovalar. Adam onu gizli bir geçitten bir yere götürür. Tuhaf bitkiler ve asidik bir koku vardır girdikleri galeride. Cüzzamlı olmadığını ama yine de korkacağını söyleyerek yüzünü açar. Canavar gibi bir yüz ortaya çıkar. Bir çeşit uzay aracını göstererek uzaklardan geldiğini söyler. Ay'da yaşayan bir canlı grubundandır ve insanların aya gitmesini engellemek için dünyaya gönderilmiştir. Ona aya gitmeleri için henüz erken olduğunu söyler. Bir cihazla aya bir ışık gönderir ve oradan da dünyaya bir ışık gönderilmesiyle her şey değişir. İnsanlar birbirini anlamamaya başlar. İletişim yetenekleri kaybolur. Uzaylı elini Mort’un alnına götürür ve kendisiyle ilgili anıları siler. Mort ayıldığında mağara boştur. Kule inşası durmuş, çalışan kalmamıştır. Merkin yerde öldürülmüş vaziyette yatmaktadır.
Mort Cinder - Ana Sayfa