2 Mart 2017 Perşembe

TORUK (2011) (Türk Belgeseli)

Yönetmen                                Hasan Basri Özdemir
Yapım                                      Erciyes Üniversitesi
Senaryo                                   Hasan Basri Özdemir
Kamera                                    Veysel Akşahin, Hasan Basri                                                            Özdemir
Ses                                           M. Çağlar İlim
Müzik                                      Arto Tunç boyacıyan, Kardeş                                                           Türküler
Kurgu                                      Ercan Yıldırım
Yönetmen Yard.                      Yavuz Pullukçu
Yard. Yönetmen                      Mustafa Çağlar İlim
Görüntü Yönetmeni                Veysel Akşahin

Mangal yapmak hep keyifli vakit geçirmekle ilişkili kullanan bir eylem ve söz olarak dilimizde ve yaşamlarımızda sağlam bir yere sahip. Adeta iyi vakit geçirmenin zirvesi muamelesi yapılıyor. Peki bu ziyafetin vazgeçilmezi mangal kömürünün ardında yatan ıstırapları bilmek ister miydiniz? İnsanların o mangal kömürünü üretebilmek için çektikleri cehennemi güçlüklere sadece yarım saat kulak vermeye hazır mısınız? Teknik ve anlatım açısından eksikleri olmasına karşın özünde başarılı bir belgesel Toruk. Çünkü gözden kaçanı/kaçırılanı gözler önüne seriyor.

Keyif alarak kullandığımız ürünlerin yok saydığımız çileli yapım hikayelerinden birine bu belgeselde şahit oluyoruz.Hasan Basri Özdemir aslında fotoğrafa meraklı. Ankara Kızılcahamam’daki Kargasekmez mevkine gidince uzakta gördüğü çadırlar dikkatini çeker. Yaklaşır. Orman İşletme Müdürlüğüne çalışan gayrıresmi işçiler olduklarını öğrenir. Mangal kömürü ürettiklerini anlatırlar. Mangal kömürünün nasıl üretildiğini o zaman kadar görmeyi bırakın duymamıştır bile. Çok ilgisini çeker. Bir gün aralarında kalır. Toplam 80 aile var.Güvenlerini kazanır ve hikayelerini dinledikçe belgesel çekmeye karar verir. Tamamlandıktan sonra belgeselin temel teması sorulduğunda fedakarlığı öne çıkarır.

Bu insanlar Orman İşletme Müdürlüğünün denetiminde çalışarak hasta, çürümüş  ağaçları kesiyorlar, budama yapıyorlar. Kesici aletlerle çalışıldığı için ciddi yaralanmalar olabiliyor. Sosyal güvenceleri de yok. Hastanede senet yapıyorlarmış sonra  ödeyemezlerse icra geliyor.

Topladıkları odunları toruk dedikleri ocağa diziyorlar. Yani toruk mangal kömürünün piştiği ocağın ismi. 7-10 gün toruk çatımı sürüyor. Sonra topraklama işlemine geçiliyor. Sonbaharda dökülen yaprakları toplayıp toruk şeklinde çatılan odunların üzerine atıyorlar. Sonra hepsinin üstü toprakla örtülüyor. Ortasından ateşi salıyorsun. Esas zor olan bundan sonrası. Çocukları gibi gece başında bekliyorlar çünkü onların tabiriyle delinmemesi lazım. Bir sezon 6 ay sürese  5 ay gece gündüz çalışıyorlar. Ocağı tek başına bırakamıyorlar. Çocuk doğurup altı aydır ev hayatı görmemiş olanlar var.


Sabah altıda kalkıyorlar. Kahvaltı. Bulaşık yıkamaya bile fırsat yok. Doğru işe. Akşam yemeği sonrası tüm bulaşıklar yıkanıyor. Elektrik yok. TV yok. Gece kömür nöbeti var. Nöbetleşe. Kitap yok. Bir kız sıkıntıdan bir sürü ansiklopedi okudum diyor.  

Bazıları işleri bitince başka yere gidiyorlar. Göçebe hayatı. Çocukların öğretmenleri sürekli değişiyor. Yokluk boyu aşmış. Küçük çocuklara hemen çalıştıkları yerin yanında yer yapmışlar, orada oynuyorlar. Toruktan uzaklaştırsalar, bakacak kimse yok. 


BİR TRAJEDİ
Ocağı ateşledikten sonra 10 günde 3 defa falan açılıyor. Açılmak, hemen kapatılmasını gerektiren bir acil durum. Gece olabiliyor. Açılınca 3m çukur oluşuyor, dibinde alev topu var.

Seneler önce Maraşlı bir ailenin çocuğu babasını yormamak için uyandırmamış ve gece ocağa kendisi bakmak istemiş. Ayağı kayınca içine düşmüş. Aşağısı tam bir ateş kuyusu. Çıkamayıp feci şekilde can vermiş. Sesini bile duyurman mümkün değil ocağın dibinde. Baba sabah aramış her yeri, bulamamış.  Ocağı da bırakamıyor. Ayların emeği var. Açlıktan sefil olmak var. Bir ay daha yanıyor ocak. En son ocağı sökerken çocuğun iskelet kalıntıları ortaya çıkınca sinir krizleri geçirmişler. Büyük trajediler yaşanmış. Oğlunu yutan ocağı bir ay daha beslemek zorunda kaldığın bir yaşama katlanmak..! 

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...