Fantastic Mr Dahl (2005) - BBC Belgeseli
Roald Dahl’ın yaşamını ailesiyle ilişkileri açısından mercek
altına alan bir belgesel. Daha önce Tolstoy'un arayışları belgeseliyle karşımıza çıkan Alan Yentob'un sunumuyla. Daha çok özel hayatıyla ilgili. Epey ayrıntı var. Seyrettiğim Roald Dahl'a pek içim ısınmadı nedense.
NOTLAR
Kendisine undeveloped adult diyor.
Dahl müzesinin açılışını kutluyor Dahl ailesi.
Hikayelerinde folk tale morality. No grey areas.
Torunu Sophia Dahl: "Size sarıldığında zarif bir çekirge sizi
sarmalarmış gibi hissederdiniz.”
Torunları Mouldy dermiş. Roald, Norveç ismi.
Writing hut’ı var bahçede Burada yazıyor. Kimse izinsiz
giremiyor.
Writing hut (Yazı kulübesi) |
Evde 3 kızkardeşi oldığu için “Boy” derlermiş. His father
died when he was 3. His mother Sophia became the center of his life.
7 yaşında yatılı okula varınca yazdığı mektup, sonraki 40 yılda annesine yazacağı 917 mektubun ilki.
Annesine mektupları |
Çocuklar için bir söyleşide cinsel eğitim konusu işleniyor.
Okudaki anısını anlattı. Müdür toplamış erkek çocukları başlamış konuşmaya:
“Banyoda fark etmişsinizdir, vücüdunuza ilişik bir organ var. Okulumuz edepli
ve standartları yüksek bir yer olduğu için neyse ki bu konular konuşulmuyor.
Aslında bu organı bir el fenerine benzetebliriz. Sakın oynamayın, dokunsanız
bile yanar ve pilini bitirirsiniz. Sizin yaşlarınızda pil de küçük olur, hemen
biter. “
Amerikalı yayıncısı boyhood anılarının değerli olduğunu
anlayınca bu konuda bir kitap yazmaya ikna etti. İsmi “Boy” oldu. Dahl gerçekle
kurguyu karıştırmış bu kitaptada. Kitabın başında “Bu bir otobiyografi değil
ama içindeki herşey gerçek” diyor.
Maceracı bir karakteri var. Savaşta RAF pilotu olarak görev
yapar. Kuzey Afrika, Palestine ve Greece’de uçar. 6 tane Alman uçağı düşürmüş.
Fotoğrafçılığa meraklı. Zeiss foto makinesini yanından ayırmıyor. Bağdatta
askeri eğitimdeyken annesien yolladığı mektuba eklediği bir foto. Sonunda uçağı
düşünce ordudan ayrılır. Kazadan sonra sürekli bir sırt ağrısı çeker hayatının
sonuna kadar. İlk kısa hikayesi uçağının nasıl düşürüldüğüyle ilgili olur. 300 dolara
yayınlanır ve yazmaya devam etmesini isteyen bir mektup alır. Hikayede düşman
ateşiyle düşütüğü anlatıyor ama aslında benzini bitince inmeye çalışırken
çakılıyor. Gerçeği süslüyor gibi bir tekniği var. Savaşın geri kalanında
Washington’da diplomat. Çapkınlığıyla meşhur. Lady-killer. Aktris Patricia Neal
ile Cary Cooper’dan ayrıldıktan sonra tanışıyor. Evleniyorlar. 30 yıl. 3 çocuk.
İlk Hikayesi |
Tessa Dahl Kızı
Annesi oğlu Amerika’dayken ona bir ev alır ama Missenden,
Buckinghamshire’da ve kırsal bölgede. Oysa gelin Hollowwood’dan geliyor. 3 tane
trajedi yaşarlar. 1969’da bebekleri 4 aylıkken New York’ta sokakta bir taksi
bebek arabasına çarpıyor ve sürüklüyor. Bebek hastanede kurtuluyor ama
hydrocephalus var. Sürekli su birikiyor ve kafasının büyüdüğünü görebiliyorsun.
Ameliyatla alınıyor bu su her seferinde. Roald doktorlara bırakmadı işin
tamamını. Beyinde biriken suyu sürekli boşaltabilecek bir alet yapmaya çalıştı.
Bir valve yaptılar, bu arada Theo’nun durumu daha iyi olmuş gerek kalmamıştı.
Ama geliştirilen alet tüm dünyada yüzlerce vakada kullanıldı.
Theo’da Roald
gibi ailenin tek erkek çocuğu.
Oğlu Theo'nun hastalığı için finanse ettiği buluş |
İkinci felaket 2 sene sonra geldi. Bu sefer 7 yaşındaki
kızları Olivia Missenden’daki evlerinde kızamığa yakalandı ve vefat etti. Dahl
son saatlerini yazdı ve yakın zamanda bu notlar ortaya çıktı.
“Ölmeden önceki gün satranç öğretmiştim. Tüm hareketleri
hemen öğrendi. Bir oyun oynadık. Fazla yüklenmeyince beni yendi. Öldüğü günün
sabahı satranç oynamak ister misin diey sorum. “Hayır, çok yorgunum. Başım
ağrıyor. Öyle yorgunum ki…” diye cevap verdi. “
Kizamık ansefalite çevirmiş.
Köpeği de yanında neyse ki cennette diyor piskoposa.
“Köpekler” cennete alınmaz cevabını alıyor. Bu kaba tavra bozuluyor. Yıkık
durumda. Grief-stricken. Yazmaya çalışıyor. Pat filmlerde oynamayı
sürdürüyor. 1964 yılında Paul Newman ile oynadığı filmde oscar kazanıyor.
Pat |
Birkaç ay sonra üçüncü felaket onları California’da buldu.
Pat hamileyken inme (stroke) geçiriyor. O gece ameliyat
ediliyor. 20 gün hastanede bilinçsiz
yatıyor. Yarı paralize durumda. Beşinci çocukları Lucy’yi doğuruyor. Mumya gibi bir halde. Yoğun bir
fizyoterapi süreci. Valerie Griffith ilgileniyor. Haftada 5 gün, günde 6 saat.
Konuşmakta zorlanıyor. Okuyamıyor. Roald, New York’ta brain injured Children
için bir konuşma yapmasını istiyor. Hayata tutunması niyetiyle herhalde.
Bazıları eşini çok zorladığını düşünüyorlar ama kararlı. Pat, Roald’a “bully”
dermiş.
Pat: “ Beni zorluyordu ama sonunda faydalı oldu”
Bu dönemde Roald çocuklarla tek başına ilgileniyor. Her gün
okula kendisi götürüyor.
Önceleri yetişkinlere yazıyordu. Çocuklarıyla vakit geçirip
onlara gece masal uydurdukça çocuk edebiyatına yaklaştı. Çocukları ve ziyaret
eden arkadaşları anlattığı hikayelere bayılıyordu.
Chocolate bars üzerine çok şey biliyor. Özel ilgisi.
Valerie Griffith |
Torunu Sophie Dahl: “Yemek masamızı Viking sofralarına
benzetirdim. Herkes, tüm kızlar onun dikkatini çekmeye çalışırdı.”
Uzun süre kulübesinde yazdıktan sonra Blackjack oyamaya
gidiyor. Herşeyi unutuyor orada.
Troublemaker bir tarafı var. Blackjack salonunda verilen
kötü yemeklere karşı protesto ediyor mesela birden.
Çocukların ve büyüklerin afacan (sparky) olmasını seviyor.
Writing hut’ına çekildiğinde annesinden kalma koltuğuna
oturup fikirlerini kağıda döküyor, notlar alıyor. Uydurduğu kelimelerin
listelerini yapıyor.
BFG (Big Friendly Giant) kitabında illüstrasyonlarda ayağına
ne giydireceklerini düşünürken Roald, illüstratör Quentin Blake’e kendi
Norwegian sandals’ını gönderir. Dev bunlarla resmedilir.
Burada bir sahnede gazoz içince köpükler yukarı çıktığı için
insanlar geğirir, onun yarattığı gazozda köpükler aşağı iniyor ve wizpopping
diye adlandırdığı olay oluyor. Önce yayıncı itiraz etse de sonra kabul etmiş.
Standup’çı gibi eleştirel ve cüretkar bir mizahı var.
Sakal-bıyıktan nefret ediyor. Mr Twit karakterini yaratıyor.
Norwegian sandals |
Mr Twit |
Pat’in giyimiyle ilgilenen Felicity Crossland ile tanışıyor.
Gizlice ilişkiye başlıyorlar. Tessa öğrenince kimseye söylememesini istiyor, o
da kabul ediyor. “Onun hayatında olmaya o kadar çok ihtiyacım vardı ki kabul ettim.” dedi. Tessa da tuhaf bir psikoloji var, aşırı hassas bir yanı var.
Pat: “Roald’un benimle evliyken çok ilişkisi oldu. O tek
değildi. Evliliğimin bitmesini istemiyordum."
Gypsy house. Evlerinin ismi. Stroke’tan 16 yıl sonra Pat’i evden kovar. Pat
çok üzülür ve sinirlenir. Ç:ocukları daha kibarca halledebilirdi diyor.
Lamb to the Slaughter hikayesi
Sonunda Liccy ile evlenir. Son 7 senesinde pek çok kitap
yazar. Mathilda bu dönem mesela.
1990’larda Lösemi sebebiyle hastaneye yatıp çıkıyor sürekli.
Sürekli uyarmalarına karşın hastanede sigara içiyor sürekli.
Sonunda kitabından ölümle ilgili bir pasajı Tessa okudu.
Harika bir finaldi.
Kızının Düğünü |