5 Haziran 2017 Pazartesi

The Courtyard - Alan Moore - Jacen Burrows


Alan Moore ve The Courtyard Çizgiromanı (2003)
Alan Moore’un, Lovecraft’ın Fungi from Yuggoth Sonnet IX - The Courtyard isimli eserini temel alarak yazdığı  1994 tarihli The Courtyard, Anthony Johnston tarafından çizgiroman haline getirilirken resimlemeyi Jacen Burrows yaptı. Alan Moore danışman olarak projede yer aldı. 2003 yılında Avatar tarafından yayınlandı. 

1994’de yazılan hikaye, Lovecraft’a saygı duruşu niteliğindeki bir antoloji olan The Starry Wisdom’da 1995 yılında çıktı. Aslında Alan Moore’s Yuggoth Cultures and Other Growths çizgiroman kolleksiyonunda yayınlanacaktı ama 2003 yılında limited seri olarak tek başına The Courtyard ismiyle raflarda yerini aldı.

Ardından 2004 yılında açıklamalı ve düzyazı halini de içeren bir edisyonla yayınlandı. En sonunda 2009'da ise renkli versiyonu çıkarıldı. 

KONU
“Is it just me who finds sirens beautiful? Miserable Wagnerian divas threatening fire, plague or murder” Aldo Sax.

Aldo Sax bağlantısız gibi gözüken konular arasında ilişki kurma yeteneği olan bir FBI ajanı. Amiri Carl Perlman son dönemde meydana gelen tuhaf ve vahşi cinayetleri araştırmakla görevlendirir. Kurbanların aynı şekilde parçalara ayrılarak öldürüldüğü 13 korkunç cinayet ve birbiriyle ilişkisi olmayan 3 fail. Sax’ın araştırmalarında elde ettiği ipuçları Zoothique isimli gece klübüne işaret eder. Burada  Johnny Carcosa adında bir adamın Aklo denilen bir uyuşturucuyu sattığını öğrenir ve Carcosa’ın peşine düşer.

The Courtyard, Alan Moore ve Jacen Burrows’un uzun süre devam ettirdikleri adı konmamış bir Lovecraft serisinin giriş bölümü sayılabilir. Bu seride hikayeler aynen alınmıyor. Alan Moore yeni bir yorum getirerek birçok hikayeden alıntılarla farklı ve bana göre günümüz için daha başarılı bir Lovecraft dünyası yaratıyor. Alan Moore’un Lovecraft yorumunun Chtulhu mitosundaki çok parçalı olayları birbiriyle ilişkili bir bütün haline getirdiğini ve bu bütünlüğün, parçaların insan üzerindeki etkisini daha da arttırdığını düşünüyorum. Lovecraft dünyası anlamlı bir bağlam içinde sunularak ve yerinde felsefi yorumlar getirilerek mitosun çekiciliği iyice artmış. Bu kısa hikayeden sonra 4 albüm halinde çıkan Neonomicon ve sonrasında henüz tamamlanan 12 albümlük Providence (2015-2017 arası) ile seri şimdilik tamamlanmış oldu. Providence’ın dördüncü albümündeyim ve bitmesini istemeyerek okuma paradoksuna kapıldığım bir çizgiroman.


ALAN MOORE
Alan Moore son aylarda hakkında epey röportaj okuduğum, videolarını seyrettiğim, kitaplarına göz attığım bir sanatçı. Ortaya çıkarttığı işlerden etkilenmemek mümkün değil. Edebiyatı çizgiromanda en iyi kullanan sanatçı olabilir. Türkiye’de yeterince konuşulmadığını ve eserlerinin çoğunun tanınmadığını görüyorum. Çizgiromanlarından ve kitaplarından bahsetmenin yanında ilerde bir yazı dizisi de var aklımda. Umarım zaman bulabilirim.     


DETAYLAR         
Oneiros Books’tan Dave Mitchell hazırladıkları Starry Wisdom isimli Lovecraft’a Saygı antolojisine bir hikaye yazmasını teklif eder. Moore önce büyük bir proje düşünür. Lovecraft’ın Fungi from Yuggoth şiirlerinden (toplamda 36 tane) küçük parçalar alarak bunlardan tıpkı bir mantarın sporları gibi yeni bir hikayeler örgüsü yaratmayı planlar. Her biri 2-3 sayfalık 15-16 hikaye vardır aklında. Bu hikayeleri Lovecraft’ın şiirlerinden ilham alarak yazsa da özgün bir içerikle sunmaya karar verir. Hikayeler üzerinde çalışırken bir gün bir arkadaşıyla kent merkezine gittiklerinde yolda üstü başı kan içinde koşan bir kızla karşılaşırlar. Moore kızın peşinden gider ve yardım etmek istediğini söyler. Kız sevgilisinin bir motosiklet çetesi lideri olduğunu ve kendisine ders vermek için bıçakla çizik attığını anlatır; korkmuştur ve sürekli takip edildiğinden şüphelenmektedir. Moore ve arkadaşı kızı bir yakınlarının evine götürür. Moore dikiş atması için bir arkadaşını getirir çünkü kız korkudan hastaneye dahi gitmek istemez. Sonrasında Moore bu olayı da hikayeleştirir. Fakat tüm bu hikayelerin başına bir kaza gelmesiyle proje tamamıyla değişir. Çünkü Alan başka kopyası olmayan hikayeleri bir takside unutur.

Kayıp sayfalar bulunamaz ve proje askıya alınır. Tamamladığı toplam 6-7 hikayeden sadece bir hikaye ve 2 şiir kalır. Courtyard elinde kalan tek hikayedir ve Alan bunda potansiyel görür. Tekrar Yuggoth Cultures çalışmasını yapamasa bile bunun üzerinden giderek bir  şeyler çıkarabileceğini düşünür.


Elde kalan iki şiir Zaman’s Hill ve Recognition. Zaman’s Hill isimli bir tepede bir Wales tatili sırasında aklına geliyor. Kireç taşından mağaralar hemen Lovecraft'ı hatırlatır. Fungi from Yuggoth’daki Zaman’s Hill şiirini anımsar ve bu ilhamla bir şiir kaleme alır. Bunlar ve diğer Alan Moore işleri 2003 yılında Yuggoth Cultures and Other Growths ismiyle mini seri olarak Avatar tarafından yayınlandı.     

Recognition ise Lovecraft hakkında yaptığı biyografik okumalar sonucu yazılıyor. Baba Winfield Lovecraft seyyar satıcı. Muhtemelen frengi hastası ve akli çöküşüne bu sebep oluyor. Bir gün yoldayken kriz geçiriyor. Lovecraft’ın annesi de sürekli küçük tuhaf şekillerin uçuştuğundan şikayetçi. 


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...