Alan Moore ve The Courtyard Çizgiromanı (2003)
Alan
Moore’un, Lovecraft’ın Fungi from Yuggoth Sonnet IX - The Courtyard isimli eserini temel
alarak yazdığı 1994 tarihli The Courtyard, Anthony Johnston
tarafından çizgiroman haline getirilirken resimlemeyi Jacen Burrows yaptı. Alan Moore danışman olarak projede yer
aldı. 2003 yılında Avatar tarafından
yayınlandı.
1994’de
yazılan hikaye, Lovecraft’a saygı duruşu niteliğindeki bir antoloji olan The Starry Wisdom’da 1995 yılında
çıktı. Aslında Alan Moore’s Yuggoth Cultures and Other Growths çizgiroman
kolleksiyonunda yayınlanacaktı ama 2003 yılında limited seri olarak tek başına The
Courtyard ismiyle raflarda yerini aldı.
Ardından 2004 yılında açıklamalı ve düzyazı halini de içeren bir edisyonla yayınlandı. En sonunda 2009'da ise renkli versiyonu çıkarıldı.
KONU
“Is it just me who finds sirens beautiful? Miserable Wagnerian divas threatening fire, plague or murder” Aldo Sax.
Aldo Sax bağlantısız gibi gözüken konular arasında ilişki kurma yeteneği olan bir FBI ajanı. Amiri Carl Perlman son dönemde meydana gelen tuhaf ve vahşi cinayetleri araştırmakla görevlendirir. Kurbanların aynı şekilde parçalara ayrılarak öldürüldüğü 13 korkunç cinayet ve birbiriyle ilişkisi olmayan 3 fail. Sax’ın araştırmalarında elde ettiği ipuçları Zoothique isimli gece klübüne işaret eder. Burada Johnny Carcosa adında bir adamın Aklo denilen bir uyuşturucuyu sattığını öğrenir ve Carcosa’ın peşine düşer.
The
Courtyard, Alan Moore ve Jacen Burrows’un uzun süre devam ettirdikleri adı
konmamış bir Lovecraft serisinin giriş bölümü sayılabilir. Bu seride hikayeler
aynen alınmıyor. Alan Moore yeni bir yorum getirerek birçok hikayeden
alıntılarla farklı ve bana göre günümüz için daha başarılı bir Lovecraft dünyası
yaratıyor. Alan Moore’un Lovecraft yorumunun Chtulhu mitosundaki çok parçalı
olayları birbiriyle ilişkili bir bütün haline getirdiğini ve bu bütünlüğün, parçaların insan üzerindeki etkisini daha da arttırdığını düşünüyorum. Lovecraft
dünyası anlamlı bir bağlam içinde sunularak ve yerinde felsefi yorumlar
getirilerek mitosun çekiciliği iyice artmış. Bu kısa hikayeden sonra 4 albüm
halinde çıkan Neonomicon ve sonrasında henüz tamamlanan 12 albümlük Providence
(2015-2017 arası) ile seri şimdilik tamamlanmış oldu. Providence’ın dördüncü albümündeyim
ve bitmesini istemeyerek okuma paradoksuna kapıldığım bir çizgiroman.
ALAN MOORE
Alan
Moore son aylarda hakkında epey röportaj okuduğum, videolarını seyrettiğim,
kitaplarına göz attığım bir sanatçı. Ortaya çıkarttığı işlerden etkilenmemek
mümkün değil. Edebiyatı çizgiromanda en iyi kullanan sanatçı olabilir. Türkiye’de
yeterince konuşulmadığını ve eserlerinin çoğunun tanınmadığını görüyorum. Çizgiromanlarından
ve kitaplarından bahsetmenin yanında ilerde bir yazı dizisi de var aklımda.
Umarım zaman bulabilirim.
DETAYLAR
Oneiros
Books’tan Dave Mitchell hazırladıkları Starry Wisdom isimli Lovecraft’a Saygı
antolojisine bir hikaye yazmasını teklif eder. Moore önce büyük bir proje
düşünür. Lovecraft’ın Fungi from Yuggoth şiirlerinden (toplamda 36 tane) küçük
parçalar alarak bunlardan tıpkı bir mantarın sporları gibi yeni bir hikayeler
örgüsü yaratmayı planlar. Her biri 2-3 sayfalık 15-16 hikaye vardır aklında. Bu
hikayeleri Lovecraft’ın şiirlerinden ilham alarak yazsa da özgün bir içerikle
sunmaya karar verir. Hikayeler üzerinde çalışırken bir gün bir arkadaşıyla kent
merkezine gittiklerinde yolda üstü başı kan içinde koşan bir kızla karşılaşırlar.
Moore kızın peşinden gider ve yardım etmek istediğini söyler. Kız sevgilisinin
bir motosiklet çetesi lideri olduğunu ve kendisine ders vermek için bıçakla
çizik attığını anlatır; korkmuştur ve sürekli takip edildiğinden şüphelenmektedir.
Moore ve arkadaşı kızı bir yakınlarının evine götürür. Moore dikiş atması
için bir arkadaşını getirir çünkü kız korkudan hastaneye dahi gitmek istemez.
Sonrasında Moore bu olayı da hikayeleştirir. Fakat tüm bu hikayelerin başına
bir kaza gelmesiyle proje tamamıyla değişir. Çünkü Alan başka kopyası olmayan
hikayeleri bir takside unutur.
Kayıp
sayfalar bulunamaz ve proje askıya alınır. Tamamladığı toplam 6-7 hikayeden
sadece bir hikaye ve 2 şiir kalır. Courtyard elinde kalan tek hikayedir ve Alan bunda potansiyel görür.
Tekrar Yuggoth Cultures çalışmasını yapamasa bile bunun üzerinden giderek
bir şeyler çıkarabileceğini düşünür.
Elde
kalan iki şiir Zaman’s Hill ve
Recognition. Zaman’s Hill isimli bir tepede bir Wales tatili sırasında aklına geliyor.
Kireç taşından mağaralar hemen Lovecraft'ı hatırlatır. Fungi from
Yuggoth’daki Zaman’s Hill şiirini anımsar ve bu ilhamla bir şiir kaleme alır. Bunlar ve diğer Alan Moore işleri 2003 yılında Yuggoth Cultures and Other Growths ismiyle mini seri olarak Avatar tarafından yayınlandı.
Recognition
ise Lovecraft hakkında yaptığı biyografik okumalar sonucu yazılıyor. Baba
Winfield Lovecraft seyyar satıcı. Muhtemelen frengi hastası ve akli çöküşüne bu
sebep oluyor. Bir gün yoldayken kriz geçiriyor. Lovecraft’ın annesi de sürekli küçük tuhaf şekillerin uçuştuğundan şikayetçi.