1994 yılında Alan Moore, Lovecraft’ın Starry Wisdom Tarikatı isimli hikayesini temel alarak yeni bir hikaye yazar. 2003 yılında Anthony Johnston ve Jacen Burrows ile birlikte bu hikayeden daha önce kısaca tanıttığım Courtyard çizgiromanı çıkar. Moore, Burrows’un illüstrasyonlarından memnun kalınca Cthulhu mitosuna odaklanan bir devam çizgiromanı yapmak ister.
Bu sırada Watchmen filmiyle ilgili anlaşmazlıklar sebebiyle DC’den ayrılmış olan Alan Moore yaklaşan vergi ödemesi için bir şeyler yapmak zorundayken Avatar yayınevinden gelen 4 sayılık bir mini seri iş teklifini kabul eder. Kafasındaki fikir Courtyard’daki bazı fikirleri kullanmak ama bunları 1930’ların bilindik Lovecraft atmosferinden farklı işlemektir. Kısacası Courtyard’da yaptığını geliştirecektir. Moore, Lovecraft’ın cinsellik konusunu bilerek gözardı ettiğini düşündüğü için ırkçılık gibi bunu da ön plana çıkartmaya karar verir.
KONU
Courtyard
çizgiromanının sonunda araştırdığı seri cinayetlerin aynısını işleyen ajan Aldo
Sax yüksek güvenlikli bir psikiyatri kliniğine yatırılmıştır. FBI, iki yeni
ajanı gittikçe karmaşıklaşan bu vakayı araştırmak için görevlendirir. Lamper ve
Brear isimli FBI ajanları Aldo Sax’i Kuzuların Sessizliğini aratmayan özel
güvenlikli hücresinde ziyaret ederek ipucu elde edebileceklerini düşünürler ama
Aldo’nun ne olduğu anlaşılmayan tuhaf sesler çıkartmaktan başka bir yardımı
olmaz. İki ajan, olayla uyuşturucu satıcısı Johnny Carcosa’nın bir ilgisi
olduğunu düşünür ve peşine düşer. Takipleri sonucu Salem, Massachussets’de bir Porno
dükkanına ulaşırlar. Aslında dükkan paravandır ve Dagon Tarikatının
müritlerinin toplantı mekanı olarak hizmet verdiği anlaşılır. Ajanlar karı koca
taklidi yaparak dükkanın arkasındaki toplu seks partisine katıldıklarında asıl
amacın canavarsı bir balık adamın cinsel isteğini kabartmak olduğunu keşfederek
geri dönülmesi imkansız bir yola girdiklerinin farkına varırlar.
DETAYLAR
Alan
Moore yaratıcılığıyla ve hikayeyi yapılandırışıyla bir usta. Aynı zamanda çok
boyutlu bir anlatımı var. Çizgiromanın hiçbir öğesi figüran değil. Sadece karakterlerden bahsetmiyorum, objeler
de özenle, adeta bir adventure oyunu tasarlar gibi karelere yerleştiriliyor. Dolayısıyla
anlatım katmerli yani katmanlı bir derinliğe sahip. Bu katmerli yapıdan ne
demek istediğimi biraz açıklamak iyi olacak. Mesela renk seçimini ele alalım.
Moore renkleri bile belli bir bilinçle, bir sembolik anlatım boyutu ya da
katmanı olarak kullanıyor. Örneğin Neonomicon’da turuncu renge yüklenmiş özel
bir anlam var. Karelerin (panellerin) çerçeveleri bile anlatım içinde bir role
sahip. Diyalogların çoğu “laf olsun” diye yazılmamış. Konu edilen pek çok isim
Lovecraft’ın hikayelerine göndermelerle dolu. İkinciyi bırak üçüncü plandaki
objelerin dahi sembolik anlamları var
Dolayısıyla
Moore anlatımında her çizgiroman öğesi hikayenin bütünlüğü içinde şahsiyet
sahibi. Hepsinin okuyucuya söyleyecek bir sözü var. Dekor olsun diye rastgele
sahnelere imza atılmamış. Önemsiz gibi gözüken bir detayın peşinden
gittiğinizde üzerinde zaman harcanmış, ilmek ilmek dokunmuş bir felsefe
temelinde yükselen hikayelere misafir oluyorsunuz. Tüm karakterler, objeler ve
hatta arkaplanlar dev bir koronun parçaları gibi uyum içinde bütüne hizmet
ediyor. Ve tüm bu çok sesli anlatımı Alan Moore bir orkestra şefi gibi idare
etmesini biliyor. Bu konuşkan anlatım tarzı Moore ve Burrows ortaklığıyla ortaya çıkan Lovecraft'ın modern yorumunun üçüncü adımı olan Providence serisinde şahikasına ulaşıyor.
Hem
Garth Ennis hem de Alan Moore ile çalışmış olan Jacen Burrows iki çizgiroman
senaristi arasındaki farklar sorulduğunda ciddi bir fark olduğunu söylüyor. Alan Moore
karedeki en küçük objenin duracağı yere kadar tasarlayıp söylermiş. Bunun
kendisini rahatsız etmediğini, tam tersine yazarın kafasındaki resmi tutturduğu
ölçüde kendini başarılı hissettiğini söylüyor Burrows. Neonomicon’da yerleştirilen arkaplan
objelerinin içerdiği göndermeleri düşündüğümüzde Alan Moore’un ısrarının
ardında planlı bir tasarım olduğu şüphe götürmüyor.
Unearthed
and Uncut söyleşisinde Alan Moore Neonomicon ve cinsellik hakkında şunları
söylüyor:
“İlk sayıyı okuduktan sonra çok
etkilendim, Resimler harikaydı ve hikaye karanlık tonuyla insanı içine
alıveriyordu. Hazır olan diğer üç sayının senaryolarını tekrar okudum. Acaba
cinselliği kullanmak açısından ileri gittim mi diye düşündüm. Belki, ama
neticede iyi bir hikaye ortaya çıktığını düşünüyorum”
Alan Moore'un Courtyard ile başlayan, Neonomicon'la gelişen ve Providence ile zirve yapan modern Cthulhu yorumu olmuş dedirten bir çizgiroman serisi.
Neonomicon'un kare kare nefis bir çözümlemesinin yapıldığı yukarıda linkini verdiğim bloğu ziyaret etmenizi öneririm. Aslında çözümlemeler sadece bu çizgiroman
serisi ya da bu sayıyla sınırlı değil. Alan Moore’un pek çok işi bu şekilde neredeyse
kare kare araştırılıp analiz edilerek okuyucunun dikkatine sunulmuş.
Çözümlemelerin
hepsini alıp çevirerek buraya koymak zaman alıcı bir iş. Zaten incelemeyi yapana da ayıp olur. İlginç bulduğum birkaç kısımdan burada bahsetmem bütünü hakkında bir fikir verecektir. Aslında sanatın her
alanı için değerli bu tip analizler. İlgilenenler için farklı ve faydalı bir
okuma perspektifi sunuyorlar. Tabii ki önce Neonomicon'u okumanız sonra bu çözümlemelere bakmanız sürprizlerin bozulmaması açısından daha iyi olacaktır.
Çözümlemeden Kesitler
Özellikle daha ilk
sayfada karşımıza çıkan tam sayfa karanlık resim ana rahmini temsil ediyor. Lovecraft öykülerindeki
“denizlerin altında bekleyen canavar” olgusunu Moore rahimde amniyotik sıvı içinde
doğmayı bekleyen bir can ile benzeştiriyor.
Nefis bir yorum bence.
“Başlangıç
ve son bir arada”
“Şimdilik
suların altında, ama birkaç ay içinde, çıkıp gelecek. ”
“O
zamana kadar uykuda”
“Rüyalarda”
Daha
ilk sayfada tam sayfa karede karşımıza çıkan 4 konuşma balonu aynı zamanda
çizgiromanın yatay 4 panelle sinematografik bir planda ilerleyeceğinin de
habercisi oluyor.
Bölümün
ismi “At the Mountain of Madness”. Lovecraft’ın “At the Mountains of Madness”
romanına bir gönderme.
İkinci
sayfada başlayan siyah çerçeveler yer yer karelerin içeriğiyle bütünleşerek
dünyamızı çevreleyen karanlığın içeri sızmasını sembolize ediyor olabilir.
Lloigor – Cthulhu mitosuna gönderme.
R’lyeh – Cthulhu’nun rüyalarla yaşadığı yer. Neonomicon’da ajan Brears’ın rahmini temsil ediyor.
Red Hook, Brooklyn – Courtyard çizgiromanının geçtiği yer. Lovecraft’ın The Horror at Red Hook hikayesi temel alınmış.
Zothique kulübü – Courtyard’da da geçen bir klüp. Clark Ashton Smith’in hikayelerinin geçtiği gelecekteki bir kıtanın ismi Zoothique.
Aldo’nun
seslendirdiği tuhaf kelimeler Aklo diline ait. Lovecraft’ın insanlık öncesi bir
dil olarak kullandığı bir dil. Arthur Machen’in “The White people” kısa
hikayesinden almış.
Dosyada
en üstteki kağıtta Ulthar Cats yazıyor. Lovecraft’In The Cats of Ulthar isimli
hikayesine gönderme.
“Ağzında
ahtapot varmış gibi tuhaf sesler çıkarıyordu” esprisiyle Chtulhu’nun
ahtapotumsu tentaküllerine gönderme.
169
Clinton Caddesi – Lovecraft’ın Bookly’nde kısa bir süre yaşadığı yer.
Goodman
Croley – Anti-pollution domes. Şehrin üstünde gözüken dev metalik paneller.
Robert
Suydam – Lovecraft’ın “The horror at Red Hook" hikayesindeki kötü karakter.
Carcosa
– Ambrose Bierce’ın “An Inhabitant of Carcosa” kısa hikayesindeki şehrin ismi.
Sonraları Robert Chambers’ın “Yellow King" hikayelerinde de kullanıldı.
Lovecraft bu isimleri kendi hikayelerine de koydu.
Zoothique
klübü
Duvarda
yine Ulthar Cats posterleri
Sol
alt köşede, telefon direğinin arkasında Zoogs grafitisi görülüyor. Lovecraft’ın
The Dream Quest of Unknown Kadath” hikayesindeki tüylü hayvanların ismi.
The
Rats grubu “The Rats in the Malls”’un kısaltması. Lovecraft’ın "The Rats in the
Walls” hikayesine gönderme.
Şarkının
sözleri “The Strange High House in the Mist”, The Thing on the Doorstep ve The
Haunter in the Dark” hikayelerinii çağrıştırıyor.
Carcosa
yine turuncuyla renklendirilmiş. Aldo gibi. Yüzündeki maske Lovecraft’ın The Dream Quest of Unknown Kadath’ını hatırlatıyor.
Şarkıdaki
“Ins Muh Mouth” hem Lovecraft’ın Innsmouth hanına hem de fellatio’ya (oral seks) gönderme (yani "in my mouth" anlamında).
“Carcosa
must have got out through the drainage ducts”
Burada
hem Cthulhu karakterlerinin suya yakınlığı hem de çizgiromandaki karelerin
çerçeveleri kastediliyor olabilir. Diegetik panelizasyon. Meta-plane. Panel borders = gutters.
Ajanın
elinde tuttuğu portföy: Pickman’s Necrotica. Richard Upton Pickman bir
Lovecraft karakteri. Cinler ve yamyamları resmediyor.
Duvardaki
ağaçsı şekil Lovecraft’ın Memory hikayesindeki ağacı hatırlatıyor.